🌓15🌗

5.5K 449 72
                                    

Aradan neredeyse bir hafta geçecek ve ben ailemden ayrıyım. Onlardan ilk defa bu kadar uzak kalmıştım. Öyleki onları düşününce bile burnumun direği sızlıyor. Tıpkı şuandada olduğu gibi.

Serdarın evinde Serdarın mutfağında oturmuş kahve içerken bunları düşünüyordum. Gözlerim masada takılı kaldı. Serdarın kardeşi Busenin dedikleri bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Bedenine geldiğim kız yani  Nefes nasılda beter bir hayattan geliyormuş. Hele babası. Nefesle ilgili araştırma yapmışlar ve kızın küçük yaştan beri suçlu listesinde adı vardı. Adam yaralamadan hırsızlığa kadar.

Bende beni Aykutla evlendirmiyorlar diye aileme karşı çıkıyor onlara isyan ediyordum. Nefesin hayatının bir kısmını dinleyince şükür ettim.

Kendi bedenim bu sabah tamamen geldiğini fark etmiştim ancak evde kimse olmadığı için kimseye gerçek bedenimi gösteremedim.

"Ah buradasın. " ilk gün beni öldürme düşüncesi olan kızla geçen günlerde arkadaş olmuştuk. Üstümdeki ölü toprağı atıp içten bir gülüş attım. Oda kapıda beklemek yerine gelip karşımdaki sandalyeye oturdu. "Şuna bak. Nasılda tatlı ve masum bir kızmışsın." Masada bana doğru eğilip tamamen gelen yüzümün yanaklarını kavrayıp sıktı.

"Utandırma. Hem Nefes daha güzeldi." Bunu oda bildiği için cevap vermedi. İşin tuhaf kısmı ise bedenim eskisi kadar kilolu değil. Bir haftada Nefes incecik yapmıştı. "Şey sabah Serdarı evde göremedim. " gözlerimi bir an olsun fincanımdan kaldırmadım. Kaderimdeki kişinin Serdar olduğunu öğrendiğimden beri adama azıcık yapıştım. Bunu Busede fark ettiği için abisini sorarken nedensizce utanmıştım.

"Nefesle senin durumunu öğrenebileceği birini buldu. O yüzden şehir dışına uçtu. " dişimle dudaklarımı ezdim. Nefesi geri getirmek istemiyordur değil mi? Sonuçta bir haftadır Nefesin bedeni ile geziyorum ya ona aşık olduysa. Gerçi bana aşık olduğunu belirtecek hiç-birşey yapmıyor ki. Ben ne kadar peşine takılırsam oda bir o kadar benden kaçıyor.

"Anladım. Bu gidişle evime döneceğim gibi. " zorla gülümsedim. Busede benim geri dönmem konusunda pek istekli görünmüyor. Bir kere ağzından kaçırdı. Abisinin kaderi olduğumu kabullendiğini söylemişti.

Dış kapının sesiyle ikimizinde gözleri mutfak kapısına kaydı. Bedenim nedensizce gerilmişti. Hem geri dönüp ailemi görmek istiyorum hemde burda kalıp kaderimdeki adamı bırakmak istemiyorum.

Kapıdan geçen heybetli adam son anda bizi görüp adımlarını mutfağa doğru yönlendirdi. Kardeşine başıyla selam verip beni umursamadan sandalyeye oturdu. Baş köşede oturan adamın sağında Buse solunda ise ben oturuyordum.

Gözlerinin bana değmemesi üzerine yüzüm asıldı. Halbuki gerçek yüzümü görsün diye can atıyordum. Serdarsa bir an bile bana bakmıyordu.

"Adamla konuştun mu abi?" Busenin heyecanlı sesiyle bende Serdara döndüm. Sıkıntılı hali gözümden kaçmamıştı. İlk önce siyah kravatını gevşetti sonrada hala yarım olan kahvemi parmaklarımın arasından alıp sıcak olmasını umursamadan kafaya dikti. Benle Buse ise şaşkınca adamı izliyorduk.

"Konuştum. Yakın zamanda Nefesle Aşkın yine yer değişeceklermiş. " nefesim sekteye uğradı. Geri dönecektim. "Ama kısa süreli olur dedi adam. " kaşları çatılan adam bana baktı. Koyu yeşilleri yüzümde turlarken  sertçe bakıp kahveyi sertçe önümdeki fincan altlığına bıraktı. "Normalde o aynaları kullanan kişiler zaman değişimine uğramaz. Hatta bu ilk defa gerçekleşmiş. " aklından her ne geçiyorsa bu onu daha çok sinirlendiriyormuş gibi çenesi bile kasılmıştı.

"Aşkın kendi zamanındaki kaderini reddettiği için Nefeste kaderi olan beni reddedeceği için zamanlar arası yolculuk yaptılar. Yani ikiside birbirlerinin kaderlerini kaderleri olarak belirlediler. " benim zamanımdaki kaderimi mi reddettim? İyide kimi reddettim ve istemedim ki? Gözlerim Aykuttan başkasını görmediğine göre bu kişi herkes olabilir.

Geçmişin Hırsızı~Tamamlandı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin