𖥸 t w e n t y n i n e

1.3K 89 326
                                    

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin💝
____________________

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin💝____________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Taehyung

Gece boyunca pek iyi uyuyamamıştım. Sebeblerim vardı: o kiraz küpeler. Kır evinde Jackson'un elinde gördüğüm kiraz küpe kesinlikle Jisoo'ya aitti. Bunu biliyordum, ama maalesef ki daha hesap sorma fırsatı bulamadan gerizekalı Jungkook ortaya çıkmış, dikkatimi dağıtmıştı. Sonra ise Jackson gözden kaybolmuştu.

Jisoo ile konuştuğumuz zamanlar şantaj eden kişinin bir daha yazmadığını söylüyordu, ona güveniyordum, elbette. En iyisi yazmamasıydı zaten. Yoongi'nin ise Jackson'un eylemlerinden habersiz olması beni daha çok germişti. Aptal gibi şimdiye kadar Yoongi'nin Jackson'u başımıza saldığını sanmıştım, oysa durum farklıydı. Jackson apacık sevgilimi istiyordu ve Jisoo'yu rüyasında bile göremezdi, buna izin vermezdim.

Kimse benim hayalini kurduğum kadınla benim hayalini kurduğum şeyler yapamazdı.

Sabah, balkonumda kahve yudumlarken laptopta karşıma çıkan haberler daha da şaşırmama neden olmuştu. Jisoo ve Jackson'un sevgili olduğuyla ilgili bir haber? Jackson'u dövmek için elime bir fırsat geçmişti sonunda.

Jisoo'nun benden habersiz iş çevirmesine kızmıştım, ama bunun zaten olacağını biliyordum. Eninde sonunda şantaj eden kişiyle -Jackson'la- iletişime geçecekti. Ona şantaj edenin Jackson olduğunu demek, elbette, aklıma gelmişti, ama kır evinde Jackson'u bana karşı koruduktan sonra bu fikiri kafamdan atmıştım. Bunu söylemek sadece kavga yapıp birbirimizi üzmemize neden olacaktı. Kendisinin anlaması için zaman vermiştim, anladığında da tabii ki Jackson'la buluşacaktı.

Fakat ben dövmek isterken Jackson çoktan Suho ile kavgaya girmişti bile. Nedenini öğrendiğimdeyse daha da gerildim. Suho şerefsizi kır evinden çıktığımız andan itibaren Jisoo ve beni takip etmiş, sonra ise Jisoo'nun Jackson'la kafeye gittiğini görmüş, onların fotoğraflarını çekmiş, sonra da dispatch'e vermişti. Jackson zaten Suho'nun suratını yumrukla fransız tablosu yapmıştı, ama benim de yumruklarım o şerefsizin yüzünde şaheser yaratmaya yalvarıyorken onları geri çevirmeyecektim, istemiyordum da zaten.

Suho'nun amacı büyük ihtimalle beni ve Jisoo'yu ayırmak, ardından kırık kalpli Jisoo'mu kendi kollarında teskin etmekti. Bu oyuna gelmeyecek kadar zekiydim, en azından o kadar zeki olduğumu söyleyebilirdim. Suho, sen ise bunu anlamayıp satranç tahtasını yeni bir oyun için açacak kadar aptaldın. Sonuç göz önündeydi. Kendi vezirin kendi şahını mat etmişti, ben ise bunu gülerek izliyordum. Oyununun son sahnesinde ise üç karakterin kalmıştı: inanç, umut ve sevgi. Fakat bunların en önemlisi sevgiydi. Ben ise oyunun ebedi kazananı olarak bu üçüne de sahiptim.

Jackson'un önünde oturmuş onu dinliyordum. Jisoo aramalarımı yanıtlamamıştı, bir süre sonra ise kendi aramaya koyulmuştu, ama şu an Jackson'un anlattıklarını dinlemeye ihtiyacım vardı. Bugün, şimdi Jackson'u dinlemeliydim, daha sonra anlatmaktan vazgeçebilirdi.

vsoo| Is not it enough? (Yetmez mi?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin