"Tony"Aşağı kattan gelen annesinin sesiyle yazdığı ödevden kafasını kaldırdı, annesi ikinci kez seslendiğinde "geliyorum " diye bağırdı.İç çekip geri yaslandı, bu gün universiteyi bitirmiş kuzeni Kaliforniyadan dönecekti.Annesi ve teyzesi aşağıda hazırlık yapıyordular,herkes onun gelişi için heyecanlıydı,Tony dışında.
Aşağı inmeden önce gönülsüzce annesinin ondan yapmasını istediği şeyi yaptı;kuzeniyle olan çocukluk fotoğrafını masasının üzerine yerleştirdi.Birkaç saniye resimdeki iki çoçuğa baktı;sarışın 8 yaşlarındaki çocuk küçük Tony'e arkadan sıkıca sarılmış,geniş gülümsemeyle kameraya bakıyordu.Eskiden ayrılmaz ikiliydiler,ailesi hâlâ öyle olduklarını,sadece araya giren mesafe yüzünden Tony'nin bu kadar soğuk davrandığını düşünüyordu.
Bu yüzden annesi onu, Steve geldiğinde sıcakkanlı olması için tembihlemişti.Bu Tony için sorun değildi,ne de olsa iyi rol yapardı ancak Steve'in bir kaç saat sonra gelecek olması kalbini sıkıştırıyordu.Onu görmeye hazır mıydı? Emin değildi.
Aşağı indiğinde annesi masaya tabakları diziyordu,Tony görüş açısına girdiğinde durdu ve onu süzdü.
"Üzerini değiştirmemişsin,bebeğim"
"Anne,sence de abartmıyor musun?" Sıkıldığını sesinden belli ederken annesi ona onaylamayan bakışlar attı.Kaşlarını havalandırıp klassik umursamaz tavrını takındı.Sonra arkasını döndü ve mutfağa girdi.Teyzesi tezgahda salata hazırlıyordu,onu gördüğünde gülümsedi.
"Tony, Steve'in geleceği için çok heyecanlıyım,sence bu kadar yeterli mi?" diyerek ocağın üzerinde duran yemekleri gösterdi.
Tony içten gülümsedi ve kafasını onaylayarak salladı.Teyzesi biricik oğlunu çok seviyordu bu yüzden tatlı bir heyacan içinde olan kadına biraz fazla abarttığını söylemek istemedi.
"Her şey çok güzel teyze," dedi yumuşak sesle "Steve bayılacak." Kadın ona gülümsedikten sonra salatasını karıştırmaya devam etti.Annesi mutfağa girip diğer tabakları aldığında Tony'e yeniden üzerini değiştirmesini söyledi.
"Ah Maria takılmasana çocuğa" diye Sarah araya girdi.
"Evet anne" diyerek Tony dalgaya aldığında,annesinden küçük şaplak yemişti.
Annesi ana yemekleri servis ettikden sonra Tony onları masaya dizdi.Son olarak salatalar için mutfağa geri döndüğünde dışarı kapının açılma sesi duyuldu. İki kadın da ellerindeki işi bırakıp kapıya koştu.
Bu kadar heyecanlanmaları Tony'e garip geliyordu,çünkü o heyecanlı değildi.Gergindi,birkaç dakika kıpırdamadan mutfakta bekledi.Bu anın geçip gitmesini,diğer odadan gelen neşeli seslerin onu burada unutmalarını bekledi.
O tanıdık sesi duyduğunda her şey için çok geçti,gözleri dolmaya başlamıştı bile. Arkası kapıya dönük olduğu için şanslıydı,böylece içeri giren annesi onun bu halini fark edemedi.Kafasını iki yana sallayıp gözlerini kapattı.Annesi onu çağırmak için gelmişti ama oğlunun mutfağın arka kapısında çıktığını gördüğünde bir şey söyleyemedi.Tezgahtan salataları alarak salona geri döndü.
Onun yalnız geldiğini gören Steve hâyâl kırıklığına uğramıştı.Oysa Tony'i göreceği için çok heyecanlıydı,bir o kadar da korkuyordu.
"Tony bir arkadaşına gitti,ödevlerini verecekmiş.Biliyorsun üniversite yorucu olabiliyor"dedi Maria yüzünde küçük tebessümle aklına gelen ilk yalanı söyledi .
Steve anlayışla gülümsedi, "sorun değil teyze." Kafasını eğip önündeki yemekten aldı,aklına Tony ile son karşılaşmaları geldiğinde boğazı düğümlendi.Su bardağını almak için uzandığında arka kapı açılıp kapandı.Koridordan gelen adım sesleriyle Steve bakışlarını salonun girişine çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heartburn |Stony (au)
Fanfiction"Bu aptalca" Tony kendi kendine mırıldandı. "Hayır değil" dedi Pepper yumuşak sesle. "Birini sevmek asla aptalca değildir." *** Ona söylemek istiyordu,gitmesini engellemek istiyordu.İlk defa kendinden emin olamıyordu,her türlü onu kaybedeceğini akl...