Ölümden korkmuyorum biliyorum ki vatan sevdalıları olduğu sürece hiçbir güç bayrağıma dokunamaz.
*****
"Bunu gerçekten yapacaksın mısın?" Sena, Sara'nın ateş mavisi gözlerinin içine baktı geceler boyunca düşünmüştü bunu yapabilir miyim diye bazen korkmuştu annem gibi cesur muyum diye düşünmüştü düşünceleri onu götürdüğü sonuç başarabilirim olmuştu. Şimdi önünde durdukları sandığa baktı başını kaldırdı emin olmak ister gibi gözlerinin içine bakan Sara'ya gülümsedi."Hiçbir kadın ölümü hak etmiyor benimde sonum böyle mi olacak bir gece yarısı kimsenin bulunmadığı bir sokakta öldürüleceğim mi diye korkmamalı hiçbir kadın?" Sözlerini bitirdikten sonra sandığı açtı Sara ile birlikte sandığın içine baktılar.
Kaç çığlık gecenin karanlığında kaybolmuştu, kaç kadın korku içinde ölmemek için katillerine yalvarmıştı? Genç kadın arkasından dur diye bağıran adamlara kulak vermeden koşuyordu. Bütün kötülükler gecenin karanlığında işleniyordu biliyorlardı ki gölgelerin arasında yapılan kötülükler onları ele vermezdi ama onların da bilmediği bir şey vardı ilahi adalet eninde sonunda tecelli ederdi. Yüreği katran karasına boyanmış insanlar ardında bırakacakları yıkımı düşünmüyorlardı tek görebildikleri can yakmaktı.
Genç kadın çıkmaz sokağa girince karşısına geçen katilinin katran karası gözlerinin içine baktı. Kalbi korkuyla atıyordu."Yapma ölmek istemiyorum." Kim bilir kaç kadın, katiline bu cümleyi söylemişti, kim bilir kaç çığlık gecenin karanlığında kaybolmuştu?
"Bozkurt 5 dakika içinde bahçede içtimada olun." Ayla Yüzbaşının sesi demir kadar sert çıkmıştı. Tim, Komutanlarının sesini duyunca hızla ayağa kalktılar, Ayla Yüzbaşı geldiği gibi fırtına olup havyardan çıktı bütün öfkesini yerden çıkarmak ister gibiydi, deyim yerindeyse yeri dövüyordu adımları.
Sena sandığın içinden okları ve yayı çıkardı, Sara ise annesinin demir sopasını çıkardı. Annesinin emaneti olan bu eşyaları annesi öldükten sonra sandığa kaldırmışlardı. Sena bugün karşısına geçip annemin izinden gideceğim demeseydi bu sandığı açabileceğini sanmıyordu Sara. Annesi öldüğü zaman kolu kanadı kırılmıştı. Sena ve Kemal olmasaydı, Sara toparlanabileceğini sanmıyordu.
"Konuş diyorum sana." Adam öfkeyle baktı, kadın ise meydan okur gibi bakıyordu karşısında duran adamın ela gözlerinin içine.
"Rüyanda bile göremezsin benim konuştuğumu." Kadının sesi demir kadar sertti o bu yola girdiğinde söz vermişti uğruna savaştığı vatanı için can alacağına gerekirse can vereceğine.
"Öleceksin diyorum sana bu neyin inadı değer mi?" Adam, kadın konuşsun diye elinden geleni yapıyordu bilmediği şey karşısında duran kadın Milli İstihbarat için çalışıyordu ona işkence de yapsa ellerindeki kozları kullansalar da konuşmazdı.
"Ölümden korkmuyorum tamam mı?" Sesi öfkeyle çıkmıştı genç kadının. Karşısında duran adam gülmeye başladı.
"Kemal Dalkıran'ın kardeşi de ağabeyi gibi çetin çeviz çıktı. Biliyor muydun Esra senin ağabeyinin de son sözü bu olmuş, kaderinizde ölümden korkmuyorum tamam mı deyip ölmek varmış?" Sözleri bittikten sonra komik bir şey söylemiş gibi gülmeye başladı.
"27 Haziran 2020'de ağabeyin öldü, 27 Mart 2021'de sen öleceksin nasıl bir duygu Esra Esin Dalkıran?" Esra karşısında duran adamın ne yapmaya çalıştığını anlamıştı. Ama onun bilmediği şey asla duygularına yenik düşmeyen bir kadınla uğraştıdıydı.
"Biz davamız için ölümü göze aldık peki sende bir cana kıyacak yürek var mı?" Şaşkınlıkla gözlerinin içine bakan adamın ela gözlerinin içine alayla baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Sağolsun
ActionEledim eledim höllük eledim, Aynalı beşikte canan bebek beledim. Büyüttüm besledim asker eyledim, Gitti de gelmedi canan buna ne çare, Yandı ciğerim de canan buna ne çare. Bir güzel simâdır aklımı alan, Aşkın sevdasını canan sineme saran. Bizi kınam...