Mert bıçaklanmıştı. Hemen hastaneye gitmişlerdi. Elif yerde oturmuş ağlıyordu. Yanında kerem de yoktu. Neden sadece Elif vardı daha doğrusu Elif'in orada ne işi vardı?
Melis Elif'in yanına giderek "senin burada ne işin var yoksa senin yüzünden mi bu olanlar?" Mert hastane de olduklarından daha fazla ses çıkmasın diye Melis'i geri çekti. Ortalık sakinleşmişti. Elif hâlâ ağlıyordu. Belli ki olanlar da onun payı vardı. Yarım saat sonra doktor dışarı çıktı durumunun iyi olduğunu söyledi. Odaya alacaklarını da ekleyip odasına yöneldi. Elif'in yüzünde bir rahatlama hissi oluşmuştu. Elif hava almaya dışarı çıkınca Melis de peşinden gitti. Tunç onları yalnız bırakır mı o da hemen koştu. Melis Elif'i sıkıştırmıştı. Konuşturmaya niyetliydi. Tunç Melis'i çekiştirince Melis kızdı. Ortada dönen bir şeyler vardı ama ne olduğunu bilmiyordu. Melis sinirli bir şekilde kolunu çekip hastanenin merdivenlerinden çıkmaya başladı. Tunç Elif'e dönüp" herşeyi biliyorum ve bana anlatacağın çok şey var. " dedi. "Mertle birlikte olduğunuzu biliyorum. Ne zamandır böylesiniz?" Dedi.
"En baştan beri birlikteyiz."dedi. Tunç yumruğunu sıkarak "bunu ona kim yaptı?"diye öfkeyle çıkıştı. Melis'in onları dinlediğini farketmemislerdi bile Elif ürkek tavrıyla anlatmaya başladı. "Bu akşam kısa bir süre görüşmek için okula girmiştik. Uzun zamandır görüşmüyorduk artık birbirimizi tanımaz hale gelmiştik. Biraz zaman geçirdik. Okulda kimsecikler yoktu. Daha sonra birinin bizi izlediğini farkettik. Mert'e gitmemesi için yalvardım. Birlikte birilerinin bizi görmesi kötü olurdu. Sınıfın içinden alkışlayarak biri dışarı çıktı. O gelmişti. Olanları tümüyle görmüştü. Dakikalarca kavga ettiler ve sonra ..." ağlamaya başladı. Okulda ondan başka biri daha vardı demek ki. "Kimdi o ?"dedi. "KEREM..."
Melis duyduklarını kendine saklayamayıp Elif'in üstüne atlamıştı. Tam anlamıyla bir kız kavgasıydı. O anda merdivenlerden koşarak hemde bağırarak inen ezgi dikkat çekti. Nefes nefese kalmıştı. "Uyandı!!"diye bağırdı. O anda Melis ve Elif koşarak yukarı çıktı. Ezgi ve Tunç başbaşa kalmıştı. Tunç Ezgiye sarıldı. Onlarda yukarı çıktılar. Mert'e bakıp hastaneden çıktılar. Elif Mert'in başındaydı.Melis ise onların gidişini izliyordu. Yine herşeyi eline yüzüne bulaştırmıştı. Ezgi günün verdiği yorgunluktan kötü olmuştu. Sürekli kusuyordu. Tunç onu sahilde iskeleye oturttu ve midesine iyi gelsin diye karşı yolda bulunan markete gitti. Ezgi de Tunç geç kalınca peşine gitmeye kalkmıştı. Etrafı sallanıyordu. Ayakları tutmuyordu.
Tunç bakkaldan çıkmıştı. Ezginin en sevdiği çikolatalardan bir sürü almış ona süpriz yapacaktı. Yolda bulunan bir topluluk gördü. Muhtemelen birine araba çarpmıştı. Kalabalığa yaklaştı. Elindeki poşet yere düştü. Olduğu yerde çöktü. Ezgiydi o. Ezgiye yaklaştı. Ölmemişti ve Tunç'a gülümsüyordu. Tunç gözleri yaşarmış onu izliyordu. Tunç Ezgiye doğru eğildi. "Şimdi ilk aşkımın sevdiğim adamın yanına gidicem. Bana kızma olur mu?"dedi. Tunç şaşkınlıkla onu dinliyordu. Konuşması bir hayli yavaştı ve cok hızlı nefes alıyordu. Birden Tunç'un yanağına çarpan nefesi kesildi. Tunç onun yüzüne baktı. Gözleri kapalıydı. Ambulansın sesleri yeni yeni geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eğer sen yoksan...
RomanceAşk denen duyguyu ilk defa yaşayan ve yaşadığı bu duygunun bedelini canıyla ödeyen bir gencin hikayesi...