33.BÖLÜM: "YALAN"
"İnsan insanı ölüm kadar gerçek sanar, dünya kadar yalan olmasına rağmen..."
***
İKİ GÜN ÖNCE -YAZARIN ANLATIMINDAN-
Fuat'ın temkinli attığı adımları büyük bir erdemlilikle sürüyordu. Avucundaki son model pahalı telefonunun bir kere daha çalmasıyla yavaşladı ve ekrana baktı. Yine aynı ismi görmesiyle içine aynı kuşku düştü. Sahra'nın bu gece üçüncü çaldırışıydı. Telefonunun sakin ve klasik melodisi tekrar kulaklarına ulaştığında derin bir nefes aldı ve tekrar reddetti aramayı.
Evinin önünde durduğunda koşudan yeni geldiği için yüzüne hafif bir ter kokusu çarptı. Soğuk rüzgar soğuyan terini daha da soğuttu ve Fuat üşürcesine titredi. Telefonu şortunun cebine koyup iki adım daha atmıştı ki evinin önünde onu bekleyen Sahra'yı gördü.
Sahra uzun bol kotunun üzerine giydiği yarım bluzuyla güvenlikteki iki iri yarı adamın da dikkatini çekmişti, elindeki kaşeyi üzerine geçirdi ve kafasını kaldırdığı an Fuat'la göz göze geldi. Fuat'ın bıkkın bakışlarına karşılık flörtöz bir şekilde gülümsedi, dikkatini çekmeye çalışıyordu.
Fuat yavaşça giriş kapısına ilerlediğinde Sahra'da peşine vermişti. Oda aynı yavaşlıkla onu takip ediyordu. Fuat bakışları kadar durgun ses tonuyla mırıldandı. "Ne istiyorsun?"
Sahra bu anı bekliyormuşçasına girdi konuya. "Seni ve Verda'yı bu sabah restoranda yemek yerken gördüm." Fuat göz devirdi ve korumalarına hafifçe selam verip içeri girdi. "Ee?" diye mırıldandığında bu seferde Sahra göz devirmişti. Birkaç adım atıp Fuat'ın önünü kesti. "Verda'yla aranda ne var?"
"Bu seni niye bu kadar ilgilendiriyor?"
Fuat'ın net sesiyle hiçbir şeyin kolay olmadığını anlamıştı ancak geri adım atmak gibi bir düşüncesi de yoktu. Derin bir nefes aldı. "Nesrin'in öldüğü gece..." Sahra'nın yüksek çıkan sesiyle Fuat hızla atılıp eliyle ağzını sertçe örttü. Öyle sert bastırdı ki genç kızın yüzüne Sahra birkaç saniye şaşkınlığını gizleyemedi. Fuat resmen tıslayarak konuşmaya başladı.
"O geceyle ilgili tek bir kelime daha edersen seni bahçeye gömerim. Arkandan dua edecek tek bir Allah'ın kulunu bulamazsın."
Sahra korkuyla yutkunduğunda Fuat yavaşça çekti elini. Sahra nefeslendi ve devam etti. "O geceyle bir derdim yok. Sadece aklıma yatmayan bir şeyler var." Fuat konuşmasını devam ettirmesi için yüzüne bakarken malikanenin büyük bahçesinde duruyorlardı. Hava serindi. Güneş batalı çok olmamış ve yağmur yağmayı bırakalı çok olmuştu.
Sahra, Fuat'ın sessizliğinden cesaret aldı ve konuşmaya devam etti. "O gece neden Feride'nin kapısının önünde dakikalarca yürümemi istedin?" Fuat karşısındaki kızın yüzüne sabırlı bir şekilde baktı. Tek bir duygu okunamazken yüzünde, soruya cevap verecekmiş gibi de durmuyordu.
Sahra tekrar toparlandı ve mırılandandı. "Verda'ya o gece hakkında tek kelime etmeyeceğim, karşılığında da sevgilim olacaksın."
Fuat'ın iri gözleri kısıldı, kaşları çatıldı ve şaşkınlıkla kalakaldı. Birkaç saniye kendine gelemezken ağzından iki kelime çıktı. "Ne saçmalıyorsun?" Sahra omuz silkti. Dik tuttu kafasını, tekrar mırıldandı. "Ne duyduysan o. Tek kelime eksiği değil." Fuat bu sözler üzerine kendini tutamadı ve sahte bir kahkahayı bastı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYL (ELZEM)
Romance"Terk edilmiş bir şehir..." Kaşları çatıldı. Kafamı tekrar salladım. İşaret parmağımı şakağıma dayadım. "Kafamın içinde terk edilmiş bir şehir var." Gözleri gözlerimde merakla dolandı. Kurcalamak istiyordu. Dediklerimden hiçbir şey anlamamıştı ve öy...