Dedikodular

456 52 26
                                    

"Ne yapmayı düşünüyorsun?"

"Ağlamayı."

"Öyle değil gerizekalı, ne yapacaksın?"

"Ağlayacağım."

Sehun Jongin'in kafasına sertçe vurduğunda Jongin ağlamaklı bir ses çıkarmıştı.

"Bir daha yüzüme bakmayacak.."

"Sevgilin o senin."

Jongin arkadaşına döndü ve üstüne yürüdü. "Sevgili mi kaldı ortada puştun oğlu?"

"Chanyeol'e şikayet ederim seni."

Sehun'un anlamsız tehditi karşısında sinirle güldü Jongin. Akıl almak için Sehun'u seçtiğine pişman olalı çok olmuştu.

Sınıfa girdiklerinde kendisine dönen bakışları umursamadan arka sıralardan birine geçti. Kyungsoo'yla sevgili olduktan sonra birçok insanın dedikodu malzemesi olduğu için gittiği yerlerde ona bakmaya başlamışlardı. Bu yüzden rahatsız olsa da alışmıştı bu duruma.

"Chanyeol derse girmeseniz olur mu diyor, olur mu?"

"Olmaz."

Jongin kesin bir dille reddetse de Sehun henüz oturdukları yerden kalkmıştı.

"Olur dedim, kalk."

"Niye soruyorsun o zaman Sehun?" Varlığına inanmadığı Tanrı'dan sabır isterken yerinden kalktı ve Sehun'un peşine takıldı. Dersi kaldıracak kafada değildi ve en yakın arkadaşının pek hoşlanmadığı sevgilisiyle yiyişmesine katlanabilirdi.

*****

Kafeteryada üçü boş boş otururken, Chanyeol şaşırtıcı şekilde Sehun'un üstüne atlamamıştı. Aralarındaki garip sessizlik her birini gerse de bunu bozmak için herhangi bir çabaları yoktu.

Gürültülü bir şekilde çekilen sandalye hepsinin o tarafa dönmesine sebep olmuştu. Minseok sinirle sandalyeye otururken sağ dizinin titremesini durduramıyor gibiydi.

"Okuldaki herkesi tek tek siksem yine sakinleşemem. Sikik çenelerini iki saniye kapalı tutamıyorlar, bıktım."

Ona ne olduğunu sormaya cesaret eden kişi Chanyeol olmuştu, üç senedir yakından tanıdığı arkadaşını sakinleştirebileceğini düşünüyordu.

"Ne olabilir ki amına koyayım? Kodumun Jongin'i siktiğimin Kyungsoo'sunu öpmüş, çok mu öpmüş, yavaş mı öpmüş, sonrasında sevişmişler mi, Kyungsoo gerçekten seviyor mu bilmem ne bilmem ne. Bir tane pezevenk çıkarmış dedikoduyu, herkesin dilinde. Tanıdığım tanımadığım her insan durdurup doğru olup olmadığını soruyor. Orospu çocuklarına değil diyorum ama dinleyen var mı? Hayır. Niye soruyorsun o zaman be pezevenk evladı?"

Minseok elini masaya vura vura konuştuktan sonra üçü de ağzını açmaya korkar olmuştu. Minseok gerçekten öpüştüklerini bilmeyen tek kişiydi belli ki. Ve ona doğruyu söylemeleri 'beni öldür' mesajından daha açık bir ölüm isteği olabilirdi.

"Cevap versenize orospu çocukları, kime anlatıyorum ben? Davara mı konuşuyorum duvara mı belli değil."

Sehun gülümsemeye çalışarak sandalyesini Chanyeol'e yaklaştırdığında Chanyeol onu kolları arasına almıştı seve seve.

"Sehun, senden özür dilerim. Sen bebeğimsin, orospu çocuğu olan diğer herkes." Minseok'un anlamsız konuşmasına karşı Sehun tehlikede olmadığını anlayarak rahatlamıştı. Yavaş yavaş Minseok'a yaklaştıktan sonra kollarını açtı.

"Gel Minseok hyung, sakinleşelim."

Minseok onu kırmadan geniş omzuna yattığında Sehun diğerlerine nispet yapar gibi saçlarını öpüyor ve sıkıca sarılıyordu.

Do Kyungsoo'ya Aşık O(ğ)lanlar Kulübü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin