Güven tehlikeli bir oyundur.
******
"Oğlum." Bir annenin feryadı göğü yardı gök annenin acısını dindirmek gibi rahmetini yağdırdı."Ali'm." Genç kadın al bayrağa sarılı tabuta sımsıkı sarıldı sanki kocasına sarılıyormuş gibi. Ayla Yüzbaşı gözyaşlarını elinin tersiyle sildi ama yenisi geliyordu. Yaşlı adam gelinin yanına gitti.
"Ağlama kızım kocan şehadet şerbetini içti bundan gurur duy." Genç kadının yüreğine yerleşen acının tohumları nefesini kesmek ister gibiydi.
"Dün gece saatlerinde Suriye topraklarında çıkan çatışmada şehit olan Kıdemli Astsubay Ali Aksoylu son yolculuğuna uğurlandı." Sara yaşlı gözlerle televizyona baktı ne zaman televizyonda şehit haberini izlese aklına annesi geliyordu.
"Bu şiddet döngüsü ne zaman bitecek, bu acı ne zaman son bulacak?" Sena'nın sesi tarumar çıkmıştı, Sara, Sena'nın deniz mavisi gözlerinin içine baktı.
"Bitmiyor ben bu haberlere dayanamıyorum yüreğime çöken ağır beni etkisi altına alıyorken, onun ailesi şu an nasıldır, bu acı hiç dinmeyecek." Annesinin fotoğrafını sehpanın üzerinden aldı elinde silahı, üzerinde üniforması ile kameraya bakan annesinin gözlerinin içine baktı sanki karşısında duruyormuş gibi hissetti bir an.
"İnsan zamanla alışır diyorlar ama öyle bir acı ki öyle bir an geliyor kaybettiklerin geri gelecekmiş gibi hissederken buluyorsun kendini." Sara'nın sesi tarumar çıkmıştı.
Gündüz yerini geceye bıraktığı an gölgelerin arasından karabasan gibi çıkan kötülük hiç hızını kaybetmeden faaliyete geçmişti. Genç adam geriye doğru gitti elini teslim olurcasına havaya kaldırdı, celladını konuşarak ikna etmeye çalıştı bilmiyordu ki gözü kana bulanmış insanlar konuşarak anlaşamazlardı onların tek bildiği şey kaostu, kan ile beslenmekti.
"Ozan Turhan üzerine vazife olmayan işlere burnunu fazla sokuyorsun, Hasan Bey'in selamını getirdim." Celladı silahın emniyetini açtı.
"Dur kardeşim konuşarak halledebiliriz." Ozan geriye doğru gitti silahın ürkütücü sesi boş depoda yankılandı.
Yeni bir gün, yeni başlangıçlara gebedir. Ayla Yüzbaşı karargaha gelince üzerine kamuflajlarını giydikten sonra Yaşar Albayın odasına gitti.
"Komutanım." Yaşar Albaya selam verdikten sonra bir kez daha babasını ikna etmeye çalıştı, Ali'nin şehadeti onu etkilemişti kimi etkilememişti ki, tim bir gecede darmadağın olmuştu.
"Konuş artık," diye bağıran adam, Esra'nın saçını çekti genç kadının başı geriye doğru düştü öfke ve nefretle harmanlanmış gözlerini adamın ela gözlerinin içine çevirdi.
"Dedim sana çek vur beni bana ne yaparsan yap beni konuşturamazsın." Adamın yüzünde iğrenç bir gülümseme belirdi.
"Peki kızın uğruna yine de konuşmaz mısın, ya da yeğenlerini içinde mi susmaya devam edeceksin?" Telefonunu cebinden çıkarıp elleri kolları bağlanmış Sara, Sena ve Eftalya'yı gösterdi. Kızı ve yeğenlerini görünce zincirleri kırmaya çalıştı, adam, kadının zaafını bulduğu için mutluydu ama bu mutluluk kısa sürdü. Bir an kendini kaybeden Esra hızla toplamıştı.
"Sıkacak mısın sık, onlar da anne ve babalarının yolundan gider." Adam şaşkınlıkla gözlerinin içine baktı.
"Blöf mü yaptığımı sanıyorsun Esra Dalkıran o zaman ne kadar ciddi olduğumuzu gözlerinle gör."
"Kızın omzundan vur." Adamın verdiği emir ile maskeli adamlardan biri, Eftalya'yı vurdu. Esra, kızının acı dolu çığlığı ile kalbinde hissettiği sızıyı dışa vurmamaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Sağolsun
ActionEledim eledim höllük eledim, Aynalı beşikte canan bebek beledim. Büyüttüm besledim asker eyledim, Gitti de gelmedi canan buna ne çare, Yandı ciğerim de canan buna ne çare. Bir güzel simâdır aklımı alan, Aşkın sevdasını canan sineme saran. Bizi kınam...