Bitiş düdüğü çaldığında sarışın olanın hırslı yüz ifadesi kocaman bir gülümsemeye dönüştü. Karşısındaki kıza 'hıh' der gibi baktı ve galibiyetini kutlamak için ekip arkadaşlarına döndü.
Uzun kızın gözlerinde ise tarif edilemez bir sinir vardı. Böyle birine nasıl yenildiğini aklı almıyordu. Arkadaşlarına bakmadan hızla odasına döndü. Kıyafetlerini çıkardı. Kısa sıcak bir duş aldı. Ama hala burnundan soluyordu. O kaybedemezdi. Hem de ona. Aslında kazanabilirdi. Her şey bir anda olmuştu.
*Flashback*
"6-4!"
Bunu yapabilirim. Kazanabilirim. 2 sayı öndeyim. Sakin. Huh. Bu küçük şeye kaybedemem.
Kendimi sıkmaktan ellerim kasılmaya başladı. Devrenin bitmesine çok az kaldı.
Esmer olan kendi kendini motive ederken sarışın olan maçtan aldığı keyifle ufak bir tebessüm etti.
Aman Tanrım! Düdük çaldı.
"Sayı! 6-5!"
Tanrım! Tanrım! Tanrım! O da ne öyle? Kalbim! Kalbime birşey yaptı bu kız. Hayır şike var. Bir daha yapsın. Dudaklarını tekrar öyle kıvırsın. Cennet miydi o?
*Flashback End*
Aklına gelen o manzarayla kalbi tekrar hızlandı. O gülücük yüzünden birden 7 sayı kaybetmişti. Niye öyle gülmüştü ki?
Ama asıl tuhaf olan neden bu kadar etkilendiğiydi. Bir kızın böyle hissettirmesi? Yok kesin sinirden o. Ayrıca dikkatini dağıtan gülücüğün etkisi değil ciddi bir final maçında gülmesiydi. Ama esmer olanın pes etmeye niyeti yoktu. Saçlarını yolarak topuz yaptı ve kapıyı çarparak odadan çıktı.
Hemen çaprazında sarışın olanın odası vardı.
Sinirle odaya daldığında küçük rakibinin sadece kıyafetleri vardı. Gelen su ve şarkı sesiyle banyoya girdi.
Küçük rakibinin gölgesini görüyordu. Kabaca baştan aşağı yansımasına baktı. Göğüs uçları ve kalçası gerçekten şekilli duruyordu. Yüzü tepkisizken aşağı taraflarında ufak çaplı bir zonklama hissetti. Kafasını sallayarak kızgın yüz ifadesini takındı ve perdeyi açtı. Sarışın olan çığlık attı ve perdenin ucunu üzerine çekti.
"Ne halt ediyorsun burada?"
"Şşştt. Bu yenilgiyi kabul etmiyorum. Tekrar maç yapacağız. Akşam." "Neden yapacakmışım bunu? Zorlama bence. Senden daha iyiyim ve sen yenildin." Kısa olanın vücudundan yayılan ısı uzun olanın tenini yakıyordu. Buna daha fazla dayanamayacağını anladığında kapıya yöneldi.
"Eğer akşam gelmezsen başına bela alırsın."