ADELE (DÜZENLENİYOR)

12.BÖLÜM

Selam.

İyi okumalar.

12.BÖLÜM ŞEYDA

Garip bir ürpertiyle sabaha karşı uyandığımda Toygu'nun gitmediğini birlikte yattığımızı fark etmiştim. Üşümüştüm biraz.

Bilgisayarı yatmadan önce masaya bırakmış battaniyenin altına iyice yerleşmemizi sağladıktan sonra beni göğsüne yatırmıştı.

Yeni uyandığım için gözlerimi zar zor açık tutarken ayağa kalkmıştım. Kalkmadan önce elimi saçlarına atıp parmak uçlarımla sevmiştim.

Fazlasıyla yumuşaktı ve çok güzel kokuyordu. Alnına doğru dağılan saçlarından öpüp kalkmıştım.

Sağına döndükten sonra uyumaya devam etmişti oda.

Karnımdaki soğumuş su torbasını masaya bırakıp elimi yüzümü yıkamak için banyoya gideceğim sıra açık olan balkon kapısını farkettim.

Demek bu yüzden üşümüştüm.

Uyuşuk adımlarla oraya doğru giderken kapıyı örteceğim sıra balkonumda oturan bedeni fark ettim. Bacaklarını aralamış dağınık saçlarını karıştırmıştı.

Kaşlarım merakla çatılırken bunun Meriç abim olduğunu farketmiştim.

Sigara mı içiyordu o?

"Abi?" diyerek balkona çıktığımda gözleri beni bulmuş ama umursamamıştı. Kısa bir süzmeden sonra önüne geri dönmüştü.

"Çok soğuk içeri gel." Sakin ve pürüzlü sesimle konuşurken o ise beni takmıyordu. Elindeki sigarayı küllüğe bastırıp söndürürken ayaklanıp yanımdan geçerek içeri girdi.

"Neden buradaydın?" diyerek diretirken o ise ellerini takım elbisesinin ceplerinden çıkarıp saçlarına götürdü.

"Toygu'yu da uyandır aşağı kahvaltıya gelin." Odamdan ayrılırken omuzlarım düşük arkasından bakıyordum. Fazlasıyla donuktu.

Ne bir sevgi belirtisi ne de kızgınlık vardı.
Bomboştu bana karşı. Yabancı gibiydik. Benden nefret ediyorsa bile nedenini bilmeye hakkım vardı.

Bileyim ki bende ona göre tavrımı ortaya koyabileyim.

Bazen haklı olduğum konularda bile susup onu kabulleniyordum. Suyuna gidiyordum sürekli. Sadece Asya'ya gösterdiği sevgiyi bana da versin diye.

Bu bile işe yaramamıştı.

Asya gibi olmuştum işte. Dediklerini kabullenip susmuştum kavgalarda. Niye davranışları değişmemişti?

Oflayarak alnımı ovalarken banyoya ilerledim ve yüzümü yıkadım. Ellerimi mermere dayayıp aynada yansımama bakarken ne yapacağımı bilemiyordum.

Dostlarımı kazanmak istiyorum evet ama burada kalmaya devam etmek ise beni yıpratıyordu.

Ötekileşiyordum ve bu yabancı gibi hissetmeme yol açıyordu.Kendimi buraya ait hissetmek isterken sığıntı gibi oluyordum.

Bunları abime söylersem kesinlikle saçmaladığımı ve bir daha böyle şeyler duymak istemediğini söyleyip kızardı.

Bunun suçlusunun kendisi olduğunu da asla kabul etmezdi.

Toygu'yu uyandırmak için tekrar odaya döndüğümde kafasını yastığın altına koymuş battaniyeyi iyice üzerine doğru çektiğini görmüştüm.