2.Bölüm - Sürpriz Karşılaşma

206 9 3
                                    

1 hafta sonra ;

Sonunda evime dönmüş ve hastaneden kurtulmuştum.

Ev çok sessizdi.Anne ve babamın komik tartışmalarını duyamıyordum.Ya da annemin pişirdiği yemeklerin kokuları gelmiyordu burnuma.Çünkü onlar artık yoktu.Yapayalnızdım.Ağır adımlarla merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladım.Koridorun tam karşısında annem ve babamın odası vardı.Kapısı aralıktı.Yavaşça oraya doğru yürüdüm.İçi boş dolapların kapısı açıktı.Annem hangi kıyafetleri alacağına karar veremeyip hepsini valizlere tıkmış olmalıydı.Arkamı dönüp makyaj masasına yöneldim.Masanın üstünde annemin parfümü vardı.Alıp kokladım.Tıpkı onun gibi kokuyordu.Hemen parfümün yanında anne babamın resmini farkettim, çok mutluydular.Gözlerimin dolmaya başladığını hissediyordum.Bir süre sonra da hüngür hüngür ağlamaya başladım.

Elimde resim, annemlerin yatağına yatmış bir vaziyette uyandım.Ağlarken uyuya kalmış olmalıydım.Kapı çalıyordu.Hemen aşağıya inip kapıyı açtım.Gelen Alex'ti.Onu içeriye bile davet etmeden hemen boynuna sarıldım.

"Korkunç görünüyorsun." dedi.

"Biliyorum"diye karşılık verdim.

"Hadi üstünü giyin, gidiyoruz."dedi.

"Nereye?"diye sordum.

"Karnının gurultusunu buradan duyabiliyorum."dedi."Yemeğe gidiyoruz."

Aslında hiç dışarıda yemek yeme havasında değildim.Ama Alex'e itiraz etmek istemedim çünkü ne yapıp edip beni götüreceğini biliyordum.

"Tamam" dedim.

"Seni arabada bekliyorum." dedi

Ve ben de üstümü giyinmek için odama gittim.

Odama girdim, aynaya baktım.Ah tanrım gerçekten korkunç görünüyordum, ağlamaktan gözlerim şişmişti.

Banyoya gidip yüzümü yıkadım.Sonra da korkunç görüntümü az da olsa kapatmak için hafif bir makyaj yaptım.Kot pantolonumu ve ekoseli gömleğimi giyip aşağı indim.Botlarımı giyip, montumu da aldım ve kapıyı kilitleyip dışarı çıktım.Koşup arabaya bindim.

"Nereye gidiyoruz?"diye sordum.

"Sürpriz."dedi

Daha fazla üstüne gitmedim.

Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuğun ardından gelmiştik.Burası çocukken hep gittiğimiz pizzacıydı.

Arabadan indi, gelip kapımı açtı ve elini uzatıp arabadan inmeme yardım etti. Arabadan indikten sonra Alex belimi tuttu ve yavaş adımlarla kapıdan girdiğimiz sırada diğer kapıdan çıkan James'i gördüm . Alex ve James birbirleri ile bakışırken bir an James'in yanına gitmeyi düşündüm fakat o sırada Alex'in belimdeki elleri sıkılaşınca bu fikri unutmaya karar vererek James'in arkasını dönüp kapıdan çıkışını seyrettim.

Cam kenarındaki bir masaya oturduk.

Alex iki orta boy pizza sipariş etti.Biri bol mantarlıydı.Tam sevdiğim gibi.

"Neden James'in peşinden gitmeme izin vermedin?Onun burada yaşadığını bilmiyordum.Ve biliyor musun?O çocuk uçakta benim hayatımı kurtardı Alex!" Son cümlemi biraz sinirli söylemiştim.O da bunun farkındaydı.

"Bilmiyorum...Sadece o çocuğun sana kazayı hatırlattığını düşünüyorum.Ve inan bana ben de onu burda gördüğüme en az senin kadar şaşırdım.Hem yanına gitsen bile ona ne söyleyecektin ki?"dedi.

Bunun cevabı çok netti aslında.Ona gözlerini soracaktım.

"Şey..ben.."

"Ne?"dedi

"Ah,boşver çok saçma" dedim

Dik dik gözlerimin içine bakmaya başladı.

"Aslında bakarsan kazanın şokuyla bir halüsinasyon görmüş olma ihtimalim çok yüksek ama gördüğüm şey...çok gerçekçiydi."

"Ne gerçekçiydi?"diye sordu

"Uçaktaydık, kaza sırasında onun gözlerini gördüm.Parlıyorlardı." dedim.

DarknessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin