seven

991 98 63
                                    

Sarışın genç dersinin erken bitmesinin verdiği rahatlıkla fakültesinin merdivenlerinden iniyordu. Bir yandan da ev arkadaşına mesaj atıyordu, ev arkadaşına "İnnie 🥺🥺 En sevdiğim arkadaşım 💓 çok acıktım, bana bir şeyler hazırlar mısın 😭😭" yazıp gönderdi. Eve gidip yorgunlukla yemek hazırlamak çok zor gelmişti, Jeongin de dersi olmadığı için tüm gün evdeydi. Gelen bildirim sesiyle telefonuna baktı, Jeongin mesajına cevap vermişti "Yarramı ye."

Gözlerini devirirken telefonu cebine koydu, Jeongin'in böyle bir cevap vermesine şaşırmamıştı. Felix, eve gittiğinde ona yemek hazırlamış olduğunu bildiği için Jeongin'e cevap verme gereği duymadı. Jeongin hep böyle yapardı, yapmayacağını söyler ya da tersler ama her seferinde dayanamayıp ondan istenileni yapardı.

Felix, fakültenin kapısından çıktığında merdivenlerin sonunda telefonunun ekranına bakıp bir şeyler yapan Hyunjin'i gördüğünde istemsiz olarak kaşlarını çattı. Hyunjin neden burada bekliyordu ki? Bir arkadaşını mı görmeye gelmişti? Kafası karışmış şekilde bir süre ona baktıktan sonra aldırış etmeden merdivenleri inmeye başladı. O sırada Hyunjin kafasını telefondan kaldırıp Felix'i görünce gülümsedi, telefonunun tuş kilidini kapatıp hemen cebine koydu.

Felix merdivenleri indikten sonra Hyunjin ona yaklaştı ve "Merhaba Felix." dedi. Felix, Hyunjin'in yanında durdu ve onu anlamsız bakışlarla inceleyip "Merhaba?" dedi. Birbirlerini kampüste gördüklerinde pek konuşmazlardı, hatta hiç konuşmazlardı ama bugün Hyunjin'in ona selam vermesi Felix'i şaşırtmıştı. Hyunjin onun şaşırmış halini hemen fark etti ama bozuntuya vermedi "Cumartesi akşamı bir şeyler yapalım mı?" diye sordu.

Felix etraflarında biri var mı diye sağını solunu kontrol ettikten sonra Hyunjin'e dönüp "Sana gelmemi istiyorsun sanırım?" diye sordu. Hyunjin kafasını sağa sola sallayıp onu reddetti "Hayır, Changbin cumartesi hep beraber dışarıya çıkma ihtimaliniz olduğunu söyledi de diyorum ki hep beraber mi çıksak? Yani beraber derken ben, Minho ve Chan ile beraber size katılsak?" diye çekinerek sordu.

Felix'in gözleri şaşkınlıkla büyüdü, Hyunjin az önce ona buluşma mı teklif etmişti? Hem de dışarıda? Ve bunu çekinerek söylemişti? Hayatında gördüğü en arsız insan diyebileceği Hyunjin ona çekinerek bir şeyler sormuştu, hem de fakültesinin önüne kadar gelerek.

Felix şaşkın ifadesinden sıyrılıp zorlukla gülümsedi. Geçen gün Jeongin'in verdiği tavsiyeye uyacaktı, Hyunjin'in oyununa ayak uyduracaktı. "Peki olur, o zaman cumartesi görüşürüz." dediğinde Hyunjin aldığı cevapla kocaman gülümsedi "Görüşürüz Lix." dediğinde Felix de aynı şekilde gülümseyip hızlı adımlarla Hyunjin'in yanından uzaklaştı. Kalbi heyecandan deli gibi atıyordu, elleri tutmuyordu resmen. Az önce Hyunjin onu buluşmak için dışarıya davet etmişti.

Felix, hızlı adımlarla durağa doğru ilerlerken Hyunjin arkasından bakıp güldü. Felix minicikti ve hızlı hızlı yürümesi ona çok tatlı gelmişti. Etrafında insanlar olduğunu hatırlayıp gülümsemesini yüzünden silerken Felix'in gittiği yönün tam tersine doğru ilerlemeye başladı. Yürürken Minho ve Chan'a buluşmayı haber vermesi gerektiği kafasına dank edince telefonunu cebinden çıkardı ve gruba mesaj attı.

İhtiyarlar ve Prens Hyunjin

Hyunjin: Ben bir şeyler yaptım 🥰👉🏻👈🏻

Minho: yine mi ya

Changbin: bu serefsiz bir haltlar yemedikce gruba asla yazmiyor

hurts like hell | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin