27. BÖLÜM (ÇİÇEKÇİ)

52 8 1
                                    

arkadaşlar medya sabrina


merhaba arkadaşlar

öncelikle kitabımı okuduğunuz için teşekkür ederim. tabi okuduğunuzu belli ediyorsanız çünkü okuduğunuzu bilmeye ihtiyacım var . bu yıl sınavlarım olduğu için çok bölüm yazamıyorum ama bana beğenileriniz ve okumalarınız çok motive ediyor , bu yüzden bunu benden esirgemeyin bu kısmı atlamayıp okuduğunuz içinde teşekkürler

şimdi iyi okumalar...


Sandra sabah uyandığı gibi banyoya girip duş almaya başladı. ardından üzerine siyah diz altında düz ve kloş bir elbise giyip saçlarını da örgü yapıp üstüne pelerinini giydi. Sarahı odasına çağırıp annesini oyalamasını söyledi , zaten kardeşi josephle buluşacaktı o sorun olmazdı. odasından çıkıp generalle buluşacağı noktaya geldi sandra sinirli ve bir o kadar tehditkar bakışlarıyla generali süzdükten sonra  "size artık güvenebilir miyim" general utançla başını eğdi ve "evet kraliçem " sandra tatmin olmasa da bu işi başarıyla atlatırsa generali affedebilirdi yani öyle düşünüyordu. Sandra adamları süzdükten sonra "pekala planı biliyorsunuzdur, benle birlikte hareket edip adamları yakalayacaksınız, sessiz ve dikkat çekmeden. Anlaşıldı mı?" adamlar hep bir ağızdan "evet KRALİÇEM!" dediğinde  sandra keyifle gülümseyip kapüşonunu başına çekerek ilerlemeye başladı. öndeki iki adamının arkasından ilerliyordu en yakın durak olan eve geldiklerinde, general sandraya baktı. sandra onay verdiğinde general adamlarına işaret verip kapıyı hızla açıp içeri daldı, içerdeki adam afallasada sandranın adamları kısa sürede adamı etkisiz hale getirdi. sandra adama yaklaştı ve "merak etme işiniz hemen bitecek" sandra geriye kalan adamlarıyla diğer evleride basıp adamları ortadan kaldırmıştı. sandra tam çarşıdan çıkacakken çarşıda çiçek satan kız dikkatini çekmişti. Sandranın yaşlarında olmalıydı ve mutsuz gözünküyordu, bir anda kendisini onun yerinde hissetti ve istemsizce oraya yöneldi "merhabalar bana çiçeklerinizin güzelinden verir misiniz " kız neşeyle gülümseyip "tabi ki leydim " diyerek işiyle uğraşmaya başladı. ardından kız sandraya doğru hafif eğilerek "birisinden mi saklanıyor sunuz leydim gerçi haklısınız, son zamanlarda çarşıda kötü insanlar olsa da kraliçe buranın güvenliğini sağlıyor , eminim ki o adamları halletmiştir bile" sandra gülümseyerek "yaaa kraliçeniz çok becerikliymiş o zaman" dediğinde  kız gülümseyerek sandraya döndü ve " evet öyledir. ben kraliçeyi hiç göremesemde çok duydum , bir gün kraliçeyi bu yüzden  görmek istiyorum" sandranın kapüşonu yüzünü saklıyordu, bu yüzden kız böyle düşünmüş olmalıydı. sandra gülümseyerek kıza çiçeklerin parasını ödeyerek kızın adını sordu kız mahçup bir ifadeyle "ah çok pardon leydim adım sabrina  " diyerek kendini tanıttı. sandra tebessüm ederek "tanıştığımıza memnun oldum sabrina" sandra arkasına dönerek onu bekleyen generalin yanına doğru ilerleyerek,  yerini aldı ve generalle birlikte saraya geldi. üstünde ki pelerinini hemen çıkartarak odasına geçti ve generali beklemeye başladı. general içeriyle izin alarak girmiş ve "kraliçem izniniz varsa size ihanet eden adamları getirdim içeri almamı ister misiniz? " sandra dikleşerek "al" komtunu verdi. general içeriye adamları sürükleyerek getirdiğinde. adamlar direk yalvarmaya başlamışlardı, sandra bıkkınlıkla  "SUSUN ARTIK öleceğinizi bile bile bu yola siz girdiniz şimdi hiç bir şey yapmamışsınız gibi af dilemeyin " sandra generale dönerek "gerisini size bırakıyorum general, bu sefer beni hayal kırıklığına uğratma " general dikleşerek "bir daha asla olmayacak kraliçem, lütfen bana güvenin" sandra alayla bakıp " size  güvenmem için daha erken general , sen emrimi yerine getir" general başını eğip "emredersiniz kraliçem" diyerek adamları getirdiği gibi götürürken. Sandra annesine ne yapacağını düşünmeye başlamıştı. yanına sarahı çağırıp beklemeye başladı. sarah belli bir süre geçtikten sonra izin isteyerek odaya girdiğinde sandra sorularını sormaya başladı "lucas nasıl"

İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin