Çirkin Ördek Yavrusu

33.bölüm

Merhaba arkadaşlar güzel ve heyecanlı bir bölüm oldu umarım sizde beğenirsiniz, yorumlarınızı ve beğenilerinizi sabırsızlıkla bekliyor olacağım.

Deniz yatağından gerinerek kalktı, kedisi  Hera yatağının kenarında onun uyanmasını bekliyordu kedisinin biraz sevdi, mama ve su kabını tazeledi kendine de bir filtre kahve hazırlayarak tekli koltuğuna geçti, onun koltuğuna oturduğunu gören Hera hemen yanına kıvrıldı, elindeki telefondan fotoğraflar segmesine girdi ve Fikret'le çektirdiği bir kaç fotoğrafa ve daha önceden telefonun indirdiği Fikret'in bir birinden güzel fotoğraflarına tek tek baktı.

İnce narin dudaklarına, biçimli kaşlarına yüzünde ve boynunda birer tomurcuğu anımsatan benlerine gülümsedi ömründe başına gelen en güzel şeylerden biriydi. Hemen sevgilisine mesaj atmak istedi bu artık aralarında bir rutin olmuştu

"günaydın sevgilim"

tekrar fotoğraf galerisine geri döndü bu arada bir sigara yaktı, keyifle ilk nefesini çekti, hissediyordu Fikret'le çok güzel bir hayatları olacaktı.

Egemen artık bebeği konusunda daha hassastı, minik kızının her türlü ihtiyacını karşılamak onun büyüyüşüne tanık olmak için sekreterinden saat oniki- ondört arasını boşaltmasını istemişti. ofisten hemen eve dönüyor, bebeğini hemen alarak Mary'le beraber dışarı çıkarıyor, gittikleri park yada deniz kenarında bebeğinin karnını doyuruyor ve onları eve bıraktıktan sonra ofise geri dönüyordu. Akşamları da mutlaka, evde akşam yemeği yiyor, bebeğinin karının doyurup duşunu aldırdıktan sonra o uyuyana kadar evden çıkmıyordu. Bu artık hayatının bir döngüsü haline gelmişti ve bundan hiç rahatsız değildi. Sadece gece yatarken aklına üşüşen Fikret'le Arya'nın dansı içinin burulmasına neden oluyordu bir taraftan geri dönüşü olmayan sevdiği kadın, diğer tarafından ne kadar uğraşsa çabalasa da hep bir tarafı eksik olacak yarım kalacak kızı vardı. İki kadında kalbinin ebedi sahipleriydi.

Fikret'in aklına üşüşen burnunun direğini sızlatan Arya'nın minik bir eldiveni kirli sepetinden çıkmıştı o anda gözleri doldu, nedensizce vicdan azabı çekti, onu ihmal etmişti, ona onu hiç yalnız bırakmayacağını bir kaç defa fısıldadığı halde gittiğinden beri bir kere görmemişti hemen Egemen'e mesaj attı,

"Merhaba Egemen senin içinde uygunsa bugün küçük hanımla öğlen bir kaç saat görüşmek istiyorum uygunsa ben Mary'le ikisini alayım ne dersin?"

Egemen hemen cevap verdi "tabi olur evi zaten biliyorsun Mary'e haber veriyorum şimdi"

Egemen bunan mutlu olsa da sevdiği kadının onu görmek istemediği iyi biliyordu bunu bir fırsata çevirebilir, onu görmenin türlü yollarını bulabilirdi bu da onlardan biriydi ama yapmayacaktı Fikret'te onu görmek isteyene kadar bunu yapmayacaktı . Klasik türk erkeği gibi davranmak istemiyordu bir kadın hayır derse bu gerçek bir hayırdı onun için ve ısrarcı olup onu taciz etmek istemiyordu.

Fikret heyecanla ofisinden çıktı küçük fıstığı görebilecek, onunla vakit geçirebilecekti. Kendi kendine bir kaç haftadır bunun muhakemesini yapmıştı. Arya'nın hayatında olmalı mı olmamalı mı? Bu ilerleyen dönemlerde Egemen'de beklentiye neden olur muydu? Sonuç itibariyle kendi kendine  yaptığı bütün hesaplaşmanın sonucunda Arya'nın bağımsız bir karakter olduğu ve annesinden ve babasından soyutlayabilirse onun güzel bir ilişki geliştirebileceğiydi.

Evin önüne vardığında Mary'e telefon açtı ve aşağı inmesini söyledi. Mary aşağı indiğinde Mary'i selamlayarak pusetteki Arya'yı kucakladı kokusunu içine çekti doyasıya öptü küçük kızla artık bir kaç saat vakit geçirmeye hazırdı.

Zühre ablasının haftasonu planlarını gözden geçirirken bir yandanda akşam ki büyülü ve yorucu set ortamını düşünüyordu. Sinan onu setin girişinde karşılamış, karavanına götürmüş ve ışıklar hazırlanana kadar kahve ikram etmişti, şen şakrak, güler yüzlü ve çok yakışıklı biriydi Sinan ama onun aradığı insan olmadığını biliyordu.