Belki çoğunuz bu kitabı büyü tarifleri bekleyerek okumaya başladınız ya da cadı tarihi hakkında az da olsa bir şeyler öğrenmek için başladınız. Fakat bu kitabın içinde cadılığın sadece ruhlarla konuşup, tarot bakıp, telekinezi gibi psişik yetenekler geliştirip, cadı tarihi ve cadı türlerini öğrenip, bahçenizde bitki yetiştirip, eski sevgilinizi lanetlemekten ibaret olmadığını ve cadılığın aslında "uyanış" olduğunu anlatmak istedim. Evet bir sürü kendi tariflerimden oluşan kitap çıkarıp yazabilirim ama bu "hayat" dediğimiz şeyin aslında "hayal" olduğunu ve hiçbir şeyin önemi olmadığını, ama aynı zamanda da her şeyin çok önemli olduğunu sizlere anlatmasam olmazdı. Açıkçası bunları bilerek yaşamak bana zor geliyor, her şeyim elimden alınmış gibi hissediyorum.
"Senin kafanda sürekli ne dönüyor çok merak ediyorum"
Çevremdeki insanlar o kadar anlamıyor ki.. tek duyduğum şey bu, deliriyorum. Hayat sanki beni aklımı yitirmeye doğru itiyor bazen. Bu yazacaklarımdan sonra beni deli diye akıl hastanesine yatırsanız şaşırmam, haklısınız derim giyerim beyaz önlüğümü.Kuantum fizik ışığında gerçekler
Şimdi size adını unuttuğum ve deli gibi aradığım 2 yıl önce okuduğum bir kuantum fizik kitabındaki John Archibald Wheeler isimli Amerikalı fizikçi tarafından 1970'lerde keşfedilen atom ve fotonlar hakkında bir gerçeğin, yanılmıyorsam Fransa'da (ama hiç hatırlamıyorum bu yüzden Fransa mı tam emin değilim) bir laboratuvarda yapılmış bir deneyi anlatmak istiyorum sizlere.
Aynı deney 10 kere, 10 kişi için ayrı ayrı gözlemleyebilecekleri şekilde yapılıyor.
Tam olarak hatırlamıyorum ama deneyi, belli atom parçaları ışın olarak boş bir deney odasının içine yayılıyor, bu deney aynı aletler ve diğer bütün kondisyonlarda aynı şekilde 10 kere yapılıyor ve herkes kendi önünde olan deneyi izliyor ve yorumluyor.
Deney yapılmadan önce, bu 10 kişiye tek tek, bu ışın içinden yayılan atom parçalarının deneyi izlediğin gözlem odasının içinde sizce nasıl dağılacağını veya şekilleneceğini, veya o odanın hangi bölümlerine toplanacaklarını düşündüklerini soruyorlar ve bir kağıda yazmalarını istiyorlar.
Herkesten ne olacağını dair tahminlerini bir kağıda yazıp iletmelerini istediler ve testi başlattıklarında gözlemcilerden, izlerken de oraya proton ve elektronlara ne olacağını ve atomun nasıl şekilleneceğine dair yazdıklarının karşılarında olduğunu imgelemelerini, düşünmelerini istediler.
Aklınızda bulunsun, bu 10 denekten hiçbiri iletişimde değil. Deney sonu ise araştırmacılar, her denek ne olmasını yazıp düşündüyse o proton ve elektronların pozisyonlarınında ve atomun şeklide aynen o olduğunu gözlemlemiş olmuştur.
Niyet ve düşüncelerimiz, çevremizdeki şeyleri etkilediği işte bu şekilde kanıtlanmıştır. Yinede kaynak arayan ve bu yazıya güvenmeyen insanlar olacağından şu son 1 aydır Diana Cooper tarafından yazılmış spiritüel yasalar isimli kitapta onunda bu deneyden az da olsa bahsettiği kesimi burda paylaşacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cadılığa yeni başlayanlar için
SpiritualitéMerhaba!! Burada cadılığa yeni başlayan herkes için tüm bildiğim her şeyi paylaşmak istedim, önceden söyleyim kendi deneyimlerim üstünden gideceğim.. Spiritüel yasalar, büyü ve niyetin nasıl işlediği, evrensel kurallar ve daha bir sürü kaynaklar,ar...