5

3 0 0
                                    

5 // Bu ne sesi ?

.
.
.

Jackson dan ayrılalı yarım saat olmuştu. Beraber içeceklerimizi içip biraz sohbet etmiştik ders saati gelincede ayrılmıştık

Yoongi Hyung dediği gibi beni kapıda bekliyordu. Geldiğimi görüncede içeri girmiş, kolumdan çekiştirmişti.

" O çocuk kim Jungkook "

Yoongi Hyung bizi görmüşmü ?
Kolunu attığını görmüşmü ?
Jacksonı tanıyormu ?
Bana kızlarmı ?

En iyisi bilmiyormuş gibi davranmak

" Hangi çocuk Hyung "

" Bu gün Büfede ki çocuk. Jungkook... sizi gördüm kolunu sana atmıştı "

Ahh herşeyi görmüş

" Şey... "

" Kendini zorlama sana karışamam beni ilgilendirmez zamanı gelince Anlatırsın
Zaten "

Yoongi Hyung ve düşünceli olmak şaşırdım.

" Tamam şimdi sen ordan burdan sorular bul Jiminin yanına gidiyoruz "

Yüzümü öne eyerek dudaklarımı araladım

" Şey... "

" Sorun değil çocuk Herkes kendi ekmeğine "

Yoongi Hyungun söylediği söz beni güldürmüştü. Ne durumda olursak olalım ana konumuz jimindi ve ne durumda olursak olalım beni güldürürdü

" Teşekür ederim hyung "

***

Otobüsten inmiş ağır adımlarla sokağa yürümeye başlamıştım. Dışarıdan görünen sadece yürümem olsada Aklımdan bin bir çeşit şey geçiyordu ama tabiki asıl konu Jackson ve Bana yakınlaşmasıydı. Daha önce sevgilim olmuştu hatta bir kaç tane sevgilim olmuştu ama hiç biri ne bana güzelim demiş nede kolunu atmıştı. İlişkilerde baskın taraf ben olurdum.

Neden kendimi küçücükmüş gibi hissediyordum ?

Dışarıdan insanlara pek pasif görünsemde ilişkide her zaman baskın taraf olmayı severdim. Sevgililerimi kimseye söylemedim Yoongi Hyunga bile.

En son sevgilim bir yıl kadar önce olmuştu. Ayrılmamızın sebebi çok duygusal oluşuydu. İlişkinizde hep duygusal bir bağ istemişti ama ben ona bu duyguları verememiştim ayrılmamızın temel sebebi buydu

Sokağı geçip dış kapının ortada bir kaç dakika bekledim. Markette uğramak ve uğramamak arasında kalmıştım. Adımlarımı serileştirerek kapıdan uzaklaştım. Sabah beklediğim durağı geçerek markete indim. Marketin kapısı açtığımda Yüzümde soğuk hava temas etmişti aynı dün sabah olduğu gibi. Hızlıca bir sepet alıp evde eksik olan şeyleri düşünmeye başladım.

Salatalık, kimchi, bir kaç paket ramen biraz jelibon ve bira aslında evde pek bira bulunmazdı içmezdim ama bugün içmek istedim çünkü etkisinden çıkmak istediğim bir kaç duygu vardı

***

Ödemeyi yapıp marketten çıktığımda saat 16.00 olmuştu adımlarımı yavaşlatırken anahtarımı cebimden çıkardım.

Dış kapıya tekrar yaklaştım bu ikinci gelişimdi artık girsem fena olmazdı. Anahtarımı kilide sokup çevirdim kapının açılma sesi rahatsızlık vermişti ,her zaman rahatsız veriyordu. Merdivenlerden çıktıktan sonra iç kapıya geldim elimdekileri yere bırakıp bu sefer çantamı açtım iç kapının anahtarı her zaman kalemliğimde dururdu. Sabah elime alsamda derste kalemliğe koymuştum

MYSTERİOUS | Taekook ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin