Gençleeeeeeğrr. "Little" diye bir seri çıkarıyorum. Bu bu bir spoiler alarmıdır. Bildiğiniz üzere "Daddy's Little Boy" ve "Daddys's Little Girl" zaten yayımda. Ben bunlara ek olarak kurgu hazırlayacağım. Daddy/mommy kink kurguları. Bu kurgular hazır. Kapakları açıklamaları falan filan. Sadece bölüm yazmam lazım. Yaniiiiii vakit bulur bulmaz, GECENİN DÖNÜŞÜ MUUUUHTEŞEM OLACAK kdöcmdldmckdldmf. Hagi gazamız mübarek olsun. Bölüme geçin tutmiyim sizi 🥰
Asel zar zor sakinleştiğinde Aras onu yeniden kucağına alıp aşağı indirdi ve göğsüne yatırıp uyuttu. Kıyamıyordu güzeline, hiç kıyamıyordu. Akşam saat altı olduğunda onu yemeğe kaldırması gerekiyordu ancak zaten çok zor uyumuştu. Kapı açıldığında koltuğun üzerinden kapıya baktı. Ayaz gelmişti. Zaten kapının önü adam dolu olduğu için kilitlemeye ihtiyaç duymuyorlardı.
Ayaz içeri girip sessizce küfürler ederek üzerindeki ince siyah paltosunu çıkarıp vestiyere fırlattı. Elindeki dosya çantasını da merdivenin önüne attı ve boynundaki kravatı sertçe çekiştirirken bakışları Aras'a ve onun göğsünde uyuya kalmış meleğe takılınca duraksadı. Gördüğü manzarayla anında yüzü yumuşadı ve kravatındaki elini durdurdu. Yeniden yürümeye başlarken adımlarını onların yanına yöneltti.
Kravatını daha sakin hareketlerle açarken dolanıp Aras'ın yanına gitti ve eğilip dudaklarını onun yumuşak dudaklarına örttü. Aras beklemeden karşılık verirken Ayaz bir kolunu koltuğun üstüne attı ve dengesini sağladı. Aras Asel'in saçlarında olmayan elini onun yanağına dayadı ve gözlerini kapattı. Biliyordu, sevdiği o sikik adam yüzünden hem çok sinirleniyordu hemde çok yoruluyordu. Yavaşça dudaklarını ayırıp alınlarını birbirine yasladı.
"Nasıl gidiyor?" Diye sordu fısıldayarak. Bir yandan da baş parmağıyla yanağını okşuyordu.
"Fena değil. İstediğim gibi her şey. Zaten cezasını aldı. Ben en ağırını alması için uğraşıyorum." Diye yanıtladı onu yine fısıldayarak.
"İyisin, değil mi?"
"O şerefsizin ağzına sıçar sıçmaz iyi olacağım. Yemek yediniz mi?" Diye sordu. Hem işlerle uğraşıyordu, hem adliyeye gidip duruyordu, çeşitli avukatlarla toplantı yapıyordu, savunma hazırlıyorlardı, dava süreci falan filan derken çok yoruluyordu ama yine de onları düşünüyordu Ayaz.
"Sabah krize girdi. Müzik odama çıkardım onu. Piyano çaldığı için sever diye düşündüm..." dediğinde Ayaz şaşkınlıkla gözlerini açtı. Aras bırakın müzik odasını göstermeyi, o kata kimsenin çıkmasına izin vermezdi. Tabi bu durum hem müzik odası hemde diğer oda orda olduğu içindi ve zaten iki oda da kilitli tutuluyordu. Ama Asel için ikisi de birazda olsa kendinden fedakarlık ediyorlardı. Küçük kızları alıştıkça eskiye döneceklerini biliyorlardı. Bu sebeple bu duruma göğüs gerebiliyorlardı. "Sonra sarıldı bana ağladı işte. Teşekkür ede ede ağladı. Bende zar zor uyuttum onu. Şimdi de kaldırmayayım sen gelmeden dedim."
"İyi yapmışsın." Dedi. Aras'ın göğsündeki uykulu gözler yavaşça aralandığında Ayaz hem koltuğun geniş olması hemde Aras'ın yan oturup ayaklarını uzatmış olması sebebi ile oturabileceği genişlikteki boşluğa uzandı.
"Baba." Dedi Asel çatallaşmış ve ağlamaktan kırılmış sesiyle.
"Efendim güzelim."
"H-hoş geldin." Dedi ama yorgunluktan başını kaldıramıyordu. Bu sebeple hafif kalkmış başını geri Aras'ın göğsüne bıraktı.
"Hoş buldum. Bugün nasıl benim kelebeğim?" Diye sordu elini Asel'in saçlarına atıp. Hem onun saçlarını, hemde onun saçlarında olan Aras'ın elini okşuyordu. Aras başını Ayaz'ın omzuna yasladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddies's Little Girl [BxGxB] -ARA VERİLMİŞTİR-
Novela JuvenilOnun iki babacığı vardı. İkisinin karakterleri birbirinin neredeyse aynı olmasının yanına, davranışlarına göre biri cezalandırır, biri ödüllendirirdi. Ve birinin kararına, diğeri ölümüne uyardı. Bu iki adamın hiç bir şeye tahammül etmeyen, affetmey...