8.Bölüm

45 30 3
                                    

Odama vuran güneş ile yavaş yavaş gözlerimi açtım. Gözlerimi ovalayıp etrafa baktım. Galiba alışmak zor olacaktı. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Ardından üstümü değiştirip alt kata indim. İdil koltukta oturmuş telefonla ilgileniyordu. Ona doğru yürümeye başlayıp;

" Günaydın, diğer kızlar uyanmadı mi ?" Diye sordum.

Gülümseyerek;

"Sana da günaydın kızlar dün gece biraz geç yattılar , geç uyanırlar acıktıysan beraber yiyelim istersen onlar sonra yerler. " dedi . Kendimi aç hissetmediğim için reddedip saat'e baktım. Ah durun bir dakikaaa! Bugün okul vardı ve saat 7 olmak üzereydi. Ortalama yarım saatim vardı. Kızların okulu 9 da olduğu için onlar rahattı. Hızla bir bardak su içip odama çıktım. Üstümü değiştirdim ve telefonum ile çantamı alıp odadan çıktım İdil'e ;

"Ben okul ' a geç kaldım hadi öptüm akşam görüşürüz ."

diyip hızla evden çıktım . Yol da seri adımlarla yürüdüğüm sıra da yanımda bir araba durdu. Dönüp baktığım da semih olduğunu gördüm.

"İstersen seni götürebilirim yoksa ilk derse yetişemezsin. "Dedi.

Haklıydı yurtta olsaydım yetiştirdim fakat bu şekilde yetişmem imkansızdı. Teşekkür edip arka koltuğa bindim ve camdan dışarıyı izlemeye başladım . O sıra da Semih'in telefonu çaldı. Oflayarak telefonu açtı ve;

" ne var oğlum bir rahat bırakmıyorsunuz ." dedi .

Karşı taraf bisiler dedikten sonra;

"tamam akşam hallederiz."

diyip telefonu kapattı ve aynada doğru saniyelik olarak bana bakıp geri yola döndü. Okul'a vardığımız da teşekkür edip arabadan indiğim sıra da ;

"Öyle taksiye binmiş gibi teşekkür edip gitmekle olmaz , aynı sınıftayız insan bekler de beraber gideriz." Dedi .

"Tamam da tanımadığım birini neden bekleyeyim?"

"Az önce tanımadığım dediğin kişinin arabasına bindin hatırlatmak isterim ." Dedi ve etkileyici bir şekilde sırıttı. Fakat ben etkilendim mi ? Hayır demeyi çok isterdim ama evet çok güzel gülüyordu etkilenmemek elde değil. Beraber sınıfa girdiğimiz sıra da berk bir an kafasını hafifçe kaldırıp bize baktı ve Semih'e bir bakış attı ve önüne döndü . Ardından Semih sırıtarak sırasına geçti. Bende sırama oturup kitabı çıkardığım sıra da berk;

"Neden onunla geldin ."diye sordu.

Bir an içimden terslemek geçse de sonrasında;

"Yol da karşılaştık ben geç kaldığım için getirebileceğini söyledi bende kabul ettim ." Dedim.

"Söylemesen de olurdu ." Dedi ve kalkıp sınıftan çıktı. Zilin çalmasına 5 dk vardı nereye gitmişti bu şimdi diye düşünürken zil çaldı. Bak 5 dk yokmuş bile dedim içimden. Sonrasında hoca geldi ve en nefret ettiğim ders olan edebiyat dersi başlamış oldu . Bu sefer inat edip uyumadım fakat hoca da inat etmiş gibi ben hariç herkese sordu.

Ben kendi kendime konuşurken zil çaldı. Bu sefer farklı bisi yaptım ve bir kahve alıp arka bahçeye çıktım. Fazla kişinin olmamasının verdiği mutluluk ile köşede ki bank'a oturdum.

Bir süre yalnız başıma oturduktan sonra yanıma biri oturdu. Kahvemden bir yudum alıp ona baktığım da  bizim sınıfta ki buğra olduğunu gördüm. Ona ne var tarzı bakışlar attığım sıra da ;

"Yalnız olduğunu görünce oturmak istedim rahatsız etmiyorum değil mi ?"

"Hayır rahatsız etmiyorsun."Dediğim sıra da telefonumun bildirimi öttü. Açıp baktığım da MarulYiyenİnek'den olduğunu gördüm. Yazdığını okumak için üstüne tıkladım;

Ani Dönüşüm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin