Kafamı çevirdiğimde gördüğüm yüzü tanımam ile yüzümün asılması bir oldu. "Seni takip ettiğimi düşünmüyorsundur umarım. Oysa ki damak tadına yeni bir lezzet katmamdan dolayı beni bulmaya geldiğini düşündüm" dedi gülerek. "Veya kabul ederseniz Leydim size uyumlu olan başka ikililer söyleyebilirim" diye tamamladı cümlesini. "Elie'nin seninle iyi bir ikili de olacağını düşünüyorum" dedi kahkaha atarak Lexi. İlk önce gözlerimi kocaman açtım, ardından kaşlarımı çattım "Evden çıkmadan fazla içtin herhalde, saçmalıyorsun!" dedim. Lexi hala sinir bozan kahkahasını atmaya devam ediyordu. O sırada "Elly demek, ne kadar güzel bir isim ben Nicholas sonunda tanıştığımıza memnun oldum" dedi sıcak bir gülümsemeyle. "Aslında Elie, bende memnun oldum Nick" dedim ve ona elimi uzattım. Nicholas ona uzattığım eli geri çevirmedi ve beklemediğim bir hareket ile karşılık verdi. Kolunu belinin arkasına attı ve elimi avcunun içine alıp başını öne getirerek üzerinden öptü. "Leydim!" dedi ve başını kaldırdı. Lexi ise gözlerini kocaman açıp bütün dişlerini göstererek suratına kocaman bir gülücük getirdi. Nicholas çaprazda duran bar sandalyesini çekip bize eşlik etmek için oturdu. "Pek konuşmuyorsun herhalde Elie, insanların birbirini tanıması için iletişim kurması gerekir" dedi. "Burada içebileceğim güzel bir tavsiyen varsa seninle konuşabilirim sanırım" dedim, kısık bir şekilde gülerek. "Basit alkollerin bulunduğu bu barda seni memnun edebilecek bir şey olabileceğini sanmıyorum ama kendi evimde seveceğiniz bir kokteyl hazırlayabilirim. Belki iletişim kurabilmemizi sağlar" dedi ve sandalyesinden kalktı.
Gözlerimi yukarı doğru kaldırarak düşünüyormuş gibi yaptım. Dürüst olmak gerekirse reddetmek istediğim bir teklif değildi, sonuçta biri ile zaman geçirmeden onu nasıl tanıyabilirsin ki?
Nicholas'a bakarak ayağı kalktım ve Lexi'ye kalkması için mimik yapmaya çalıştım. "Sanırım zaman geçirmekten keyif alabilirim. Hadi Lexi." Dedim. Nicholas kibar bir tavır takınarak, "Önden buyurun hanımlar" dedi. Lexi kalktıktan sonra kasaya doğru hesabı ödemek için yöneldi ve benimde yanında sürükledi. "Elie yeni insanlarla tanışıp iletişim kurmanı her şeyden çok istediğimi biliyorsun ama sence de bu biraz tuhaf olmadı mı? Tanımadığın birinin evine gitmek?!"
"Konuşmadan nasıl tanıyabiliriz Lexi. Endişelenmene gerek yok bence iyi vakit geçireceğiz, eve gitmek için bir saat sınırımızın olduğunu düşünmüyorum." Dedim.
Lexi ne kadar kararsız kalsa da bana eşlik edecekti önceden de dediğim gibi 'her zaman ederdi'. Bana doğru bakan suratını kasaya doğru çevirdi ve hesabı ödemek istediğini belirtti. "Hesabınız ödendi, hanımefendi" dedi ve elindeki bezle bardaklarını silmeye devam etti. Lexi'nin bu durumdan hoşnut olmadığını fark ettim "Teşekkür ederim" diyerek arkasını döndü ve kapının çıkışına doğru yavaş adımlarla ilerlemeye başladı, bende arkasından gitmeye devam ettim.
Bardan dışarı çıktığımızda Nicholas arabasının önünde bizi bekliyordu. Bizim yaklaştığımızı görünce arabaya doğru yönelip arka kapıyı açtı Lexi bindikten sonra kapıyı kapadı. "Ben?" diye sordum merakla. "Sen bence yanıma oturmalısın" dedi gülerek. Onaylarcasına başımı salladım ve arabaya binmek için kapısına doğru yöneldim.
Arabaya bindikten sonra Nicholas bize dönüp "Ev arkadaşlarım ile birlikte yaşıyorum, kafa dengi insanlardır umarım rahatsız olmazsınız. Keyifli vakit geçireceğimizi düşünüyorum" dedi.
"Kafede yanında olan arkadaşın mı?" Diye belirtti Lexi. Nicholas evet anlamında başını salladı. İkimizde sessiz bir şekilde yola devam ettik. Arkadan çalan müziğe kısık seslerle eşlik eden Nicholas hariç. Yaklaşık yarım saatlik süren yolculuktan sonra "işte geldik" dedi Nicholas. Arabayı evinin garajına bırakmadan önce durdurdu. "Burada inebilirsiniz, park ettikten sonra size eşlik edeceğim" dedi. Kapıyı açtıktan sonra yavaşça arabadan indim ve kapıyı kapattım. Lexi'de indikten sonra Nicholas arabayı park etmek için yavaşça hareket etmeye başladı. "Burası bizim evimize çok uzak Elie çok geç olmadan döneriz." dedi. Lexi'yi onaylarken bir anda kapı açıldı. Kapıyı açan kişi kafedeki diğer çocuk değildi. Güler bir yüzle "Hoş geldiniz ben Harry, içeri girin" dedi. "Nicholas'ı beklesek daha iyi olur bize eşlik edeceğini söyledi." dedim. Harry gözlerini kısarak bana baktı ve elini içeriye doğru uzattı "Nicholas'ın arabayı park etmesi hep uzun sürer, size ben eşlik edebilirim" dedi gülerek. Lexi'yi geride bırakarak içeri doğru adımımı attım ve uzun uzun bakarak evi incelemeye başladım. Üç erkeğin yaşamasına rağmen ev gayet düzenli, temiz görünüyordu. Eşyalar birbirleri ile uyumlu ve sadeydi. Çok önyargılı düşünmüştüm oysa ki. Evi inceleyerek vakit geçirirken Nicholas'ın geldiğini fark etmedim. "Sana olan sözümü tutmak için mutfağa geçebiliriz" demesiyle bir anda irkildim. Kaşlarını çatarak "İnsanlara çok ani yaklaşıyorsun Nick" dedim. Nicholas başını eğerek gülmeye başladı, ardından arkasını döndü ve gelmemi işaret etti. Yavaşça onu takip ederken gözüm Lexi'yi aradı. Etrafa bakınmaya devam ederken Nicholas raftan uzanıp tabakları almaya çalışıyordu. Ardından aramızda hoş bir muhabbet geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanıdığın Aslında Kim?
Misterio / SuspensoBirini tanımak için günlere ihtiyaç duymazsın. Bir zamanlar tanıdığın kişinin aslında tanıyamadığı öğrendiğinde acılar daha ağır bastırmaz mı?