---
Bulunduğum oda karanlıktı ve hiç bir şey belli olmuyordu sadece birinin nefes sesi geliyordu kulağıma. Kapı hızlıca açıldı ve içeri biri girdi. Yüzünü göremiyordum ama nedense içime bir korku doluşmuştu. İçeri giren kişi kapıyı aralık bırakarak yeni fark ettiğim yatağa doğru yürüdü ve yatakta yatan kişiyi dürtüp uyanmasını sağladı.
Yatakta yatan küçük bir kız çocuğuydu. Kafasını kaldırdığında gözlerinde gördüğüm duygular öyle yoğundu ki içimden kızı kurtarıp buradan kaçmak için acayip bir istek oluştu. Fakat ne kıpırdayabiliyor ne de tepki verebiliyordum. Bu durum daha da telaşlanmama yol açarken adam kızın kolundan tuttu ve sürüklercesine yataktan kaldırıp dolabın önüne doğru itti. Küçük kız dolaba çarparak durdu ve gözleri dolmaya başladı. Galiba canı acımıştı ama bunu karşısındakine göstermek istemiyor olacak ki kafasını eğdi ve o ince sesiyle konuşmaya başladı "Hemen hazırlanıp geliyorum efendim". Adam bu sözleri duyduktan sonra hızlı olmasını söyleyerek odadan çıktı.
Kız lambayı açtıktan sonra hiç tahmin etmeyeceğim bir şey fark ettim. Burası benim eski odamdı. Kötülerin yanında yaşarken kaldığım ve birçok acıma ev sahipliği yapan o oda...
Kıza daha dikkatli bakmaya başladım. Kız gözlerinden akan yaşlar ve mırıldanmaları ile giyinmeye başladı. "Üzülme Yurisa hepsi seni sevmese de seni seven Twice abi var... evet evet Twice var. O yüzden üzülme hem belki çok güçlü olursan diğerleri de seni sever. Evet evet sorduğunda güçlü olursan seni severiz demişlerdi... Ahh koşmam lazım yoksa yine ceza alacağım." Mırıldanmalarını bitirip kapıdan çıkıp koşmaya başladı.
Bu söyledikleri, kendini motive etme şekli, davranışları... bende aynaya bakıyormuş hissi yarattı. Yavaşça yere çöküp sırtımı duvara yasladım ve düşünmeye başladım. Geçmişimi hatırlamayı sevmiyordum fakat bazen rüyalarımda karşıma çıkıyorlardı ve ben buna engel olamıyordum.
---
Gözlerimi yanağımda hissettiğim ıslaklık ile açıp karşıma şaşkınlıkla baktım. Bu sokakta bulup beslediğim köpeğimdi. Büyük ihtimalle kabus gördüğümü fark edip uyandırmak istemişti. Kafamı onun tüyleri arasına daldırıp sakinleşene kadar orada kaldım. Kafamı kaldırdığımda havlayıp kuyruğunu sallamaya başlamıştı. Kafamı iyiyim dercesine sallayıp üstümü değiştirmek için doğruldum.
Her zaman ki gibi sweatshirt ve pantolon giyip şemsiyemi yanıma alarak dışarıya çıktım. Bugün her ne kadar hava yağmurlu olmasa da buna ihtiyacım vardı çünkü içinde kılıcım saklıydı ve kılıcımı yanımda taşımamın tek yolu buydu. Malum kötülerin ne zaman harekete geçeceği belli olmadığı için her zaman hazırlıklı olmada fayda vardı.
İş yerime giderken bir yandan da müzik dinliyordum fakat herkesin durup tek bir yöne baktığını fark ettiğimde kafamı kaldırdım ve yukarıya baktım. Caddelerde bulunan ana ekranlarda bir haber gösteriliyordu. Altta yazan yazıyı ve fotoğrafı fark etmem ile şok geçirmem bir olmuştu. Birkaç gün önce durdurduğum zihin kontrolcüsü olan hırsızın haberi yapılıyordu. Aslında hırsızdan çok ilgi onunla dövüşen gizemli kişi üzerindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Kahraman
FanfictionHerkes hayatının bir döneminde kendisini kurtaracak kahramana ihtiyaç duyar. Ama çoğu zaman kendi kahramanımız olabileceğimizi gözümüzden kaçırırız. Ben kendimi dipsiz bir kuyudan kurtarmıştım. Sırada içindeki gücün farkında olmayanları kurtarmak v...