Paralel Evren [ Boyutlar arası yolculuk ]

9.bölüm

At arabasına bindik.

Ashley : Hayat ne kadar sakin.

Marcus : Tarihinin iyi olduğunu düşünmüştüm.Napolyon'un Rusya seferleri 12 yıl sonra başlıyor.

Kevin : Sessiz ol

Marcus : Bu arada biz İngiltere'de miyiz ?

Diana : Evet.Şoför İngilizce konuşuyordu ve aksanı var.

Başım ağrıdığı için elimi anlıma dayadım.

Ashley : Keşke hiç bulaşmasaydık.Bunu yap-

Kevin : Dünya'da yem olmaktansa hayatı yaşacağız.Böyle düşün.Ömrümüz uzun.Her çeşit boyut.

Ashley : Bu boyut bana göre değil...

Kevin : Anlıyorum kıyafette zorlanıyorsun değil mi ?

Ashley : Ne ?

Kevin : Zarif durması için göğüslerini aşırı derecede sıkmış bir korsede saatler geçiriyorsun.

Ashley : Umarım bu devirdeki işimiz kısa sürer.

Kevin sırıtmaya başladı yine.

Marcus : Prezervatifin icat edilmemiş olması da senin için kötü oldu değil mi ?

Bu sefer yüzündeki sırıtma kayboldu.

Marcus : Komik olmayan şeylere gülmeyi bırak.İtici oluyorsun.

Kevin : Sen de bana laf yetiştirmeyi bırak.

Polly : Partiler yok ama en azından balolar var.

Marcus : Şarapları daha taze olmalı.

Ashley : Hey ! Şoför.

Adam bir erkeğin seslendiğini zannetti.

Şoför : Buyrun beyfendi.

Kevin Marcus ve Polly kahkahayı bastırdılar.

Marcus : Saraya ne kadar yolumuz kaldı

Şoför : Az kaldı.Biraz sonra varırız.

Kevin : Tanrı aşkına ne kadar da kabasın

Ashley : Çok komik.Okullarda en azından görgü eğitimleri var.

Marcus : Haklısın.İşimize yarayacak.Kevin ne kadar şey bildiğini şimdiden belli ediyorsun.

Kevin : Dostum benimle ne alıp veremediğin var ?

Diana : Saati olan var mı ?

Kevin pantolonunun cebini kontrol ederken Marcus ceketinin iç cebinden tekte saati bulup çıkardı.

Marcus : 13.35

Ashley : Çok belli ediyorsunuz herşeyi.Umarım diğer insanların yanında belli etmeyiz.

Marcus : Gelmemiz gerekiyordu.

Şoför : Geldik.

Arabanın kapısını inip açtı.

Marcus para çıkarıp verdi.Sarayın önündeydik.

Kevin Diana'nın koluna girdi.

Kevin : Centilmen ol Marcus.

Marcus suratındaki hiç bir mimiği oynatmadı.Çoğu zaman suratı düşüktü veya kaşları çatıktı.

Ashley : Neden moralin bozuk ?

Marcus : Wilma için endişeleniyorum.Hepimiz adına da endişeliyim.

Ashley : Kabusuda ne gördün ?