Keyifle okuyun. Minik sarı yıldıza basmayı unutmayın 💜
🌙
Evden çıkıp arabasına giderken dudakları her daim kıvrılmaya hazır bekliyordu. Salak salak sırıtmak, çığlık çığlığa aşkını duyurmak istiyordu.
Herkesin yüzüne karşı bağırıp Hazer'in ona ait olduğunu söylemek istiyordu. Sürücü koltuğuna geçip dudaklarındaki sırıtışı sildi. Askeriyeye gidiyordu ve artık resmiyeti koruması gerekiyordu.
Ama bu o kadar zordu ki yapamayacak gibi hissediyordu. Hatta üzerindeki kazağı çıkarıp dolanmak ve Hazer'e yaklaşmaya çalışan kadın komutanların gözüne soka soka dolaşmak istiyordu.
Bunun hayaliyle küçük bir kahkaha attı. Arabası Lojmanın içinden çıktığında arkasındaki askeri araçta gelen adama takıldı gözleri. Ah şimdi o araçta olmak vardı ama her ihtimale karşı kendi arabasıyla gidiyordu.
Araba, ara sokaklardan sessizlikle giderken eli radyoya uzandı. Öylesine bir kanal seçtiğinde karşısında çıkan şarkıyla gülümsedi. Birsen Tezer'in sesi arabada yankılanırken şarkıyı kadınla mırıldandı.
"Beni yoldan çıkarıp ateşlere sen attın,
Sararıp solan ömrüme taze ömür kattın."
Gözleri yeniden aynadan arkasındaki araca takıldığında yavaşça mırıldandı. Şu an inanamıyordu, ya bu bir rüyaysa? Kurduğu aptal hayallerden birine kendisini kaptırmışsa?
"Alıver de götür beni sakin kıyılarına,
Alışık değilim aşkın hain oyunlarına."
Ama şimdi boynunun açıkta kalan kısımlarına baktığında gördüğü morluklar her şeyin gerçek olduğunu söylüyordu. Hatta alt kısımlarında geceyi her düşündüğünde bir haraketlilik oluyordu. Adamın içinde olmasının onu bu kadar iyi hissettireceğini düşünmemişti. Tüm gece boyunca durmamış, yılların açlığını dindirmeye çalışmışlardı. Bu yüzden her oturduğunda ağrıyan arka kısımlarını görmezden gelmek zor oluyordu.
Dudaklarını dişledi. Şehrin içindeki askeriyenin kapısının önünde durduğunda askerlerden birine kartını göstermiş ardından ise kapının kayarak açılmasını beklemişti.
Aracı otoparka sokup, indi. Arka koltuğa koyduğu çantasını aldı. Odasında hızla üzerini değiştirecek ve sonra da dosyalama işleri ve birkaç kontrol yapacaktı.
Yanına park eden araçtan inen Hazer'i izledi. Adam onun aksine yeşil askeri üniformasıylaydı. Uzun boyu, iri bedeni formayı doldurmuş görenlere görsel bir haz veriyordu. Dudaklarını ısırıp adamı izledi.
Hazer, aldığı evrak çantasıyla kapıyı kapatmış aracın önünden dolanıp karşısında durmuştu. Yüzü ifadesiz olsa da ona bakan yeşilleri yangın yeriydi.
Aralarında bir adım vardı. Etrafta gezinen erler, ilerde idare binasının yan tarafında saklandığını sanan ve sigara içen iki komutan. Ağaçlar onları yeterince saklamadığından tehlike oluşturacak hiçbir şey yapmıyordu.
"Kolay gelsin, teğmen." Başını yana eğip gülümsedi. Gülümseyişindeki ima su yeşili gözlü adamın gözlerinin kararmasına neden olmuştu.
Bunca nasıl uzak kalmıştı Erkan'dan? Nasıl bir aptallıkla ondan uzak kalmaya karar vermişti?
"Kolay gelsin, çavuş." Sondaki tonla kehribarlarından ahlaksız gölgeler geçirmesine neden olmuştu. Gözlerini kaçırıp ana binaya baktı. Arabaya yaslı bir şekilde karşısında durdurduğu adamın ima ettikleriyle başa çıkmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐚𝐳𝐞𝐫 & 𝐄𝐫𝐤𝐚𝐧 | 𝐁𝐱𝐁 [+18]
Novela JuvenilBirbirlerine asla doymayan Komutan ve askeri. Ruhları alev almışken, bedenleri neden yanmasın? Eşcinsel 🏳️🌈 17.01.21