7

1.1K 167 335
                                    

isayama senin ebeni sikiyim


~~~~~~~~~~~~~

connie:
hoca geliyor kapayın lan

sasha:
hasssss

siz:
dersi dinlemiyorsanız neden okula geliyorsunuz?
alay etmiyorum, cidden.

mikasa:
bebeğim birbirimizi görmeye tabiki

siz:
dersi dinleyin, birazdan çıkış zili çalacak zaten.

armin:
tamamdirrrr
haklısın askkk

jean:
çıkışta birlikte gidelim

eren:
siz gidin

reiner:
niye lan

historia:
ders bitince konuşacağız eren.

ymir:
o nokta çok tehlikeli
boku yedin ereeeen
yaziiik

armin:
dinleyin lan artık şu dersi

---------------------------

çıkış zili çalmaya başladı ve çok eğleneceğim iddia edilen boş grup ile buluştuk. eren sürekli benden kaçıyordu. en sonunda kolundan tutup,

-"sikeceğim lan artık. delirtme beni nereye kaçıyorsun? sebebini açıkla bitsin." kızarmış ve korkmuştu.

-"ş-şey yani ben k-kaçmıyordum ne ilgisi var?"

-"sorumun cevabı?"

-"yani başka birşey g-gelmedi aklıma. y-yani değiştirebilirim."

-"bu kadar işte. açıkladın bitti. telefon senin ne yaparsan yap."

-"kızmadın mı?"

-"bana ne gözüyle bakıyorsun anlamadım? psikopat falan değilim."

-"ah şey... üzgünüm yani-"

-"tamam normale döndü mü her şey?" eskisi gibi gülümseyerek,

-"evvvet"

-"daichiii hani bizi evine götürecektinnn"

-"gideceğiz zaten armin."

-"yehhhu!"

-"bir gün bizde geliriz artık"

-"olur reiner"

-"bu duraktan" deyip ileriyi gösterdim. çocuklarla vedalaşıp durağa gittik.

-"daichi evini aşırı merak ediyorum aşırı yaniii"

-"ben deeeeee"

-"iddiaya girelim. sizce nasıldır?"

-"otobüs geldi. boşverin iddia falan."

-"bence de" dedi armin. ardından otobüse bindik.

onlar sohbetlerini bitirene kadar eve yani evime gelmiştik. otobüsten indik ve eve doğru yürüdük. anahtarı cebimden çıkardım ve kapıyı açtım. içeri girdik.

-"daichi evin"

-"nasıl bu kadar"

-"temiz olabiliyor?"

-"temizlediğim için?"

-"temizlik hastası mısın?"

-"biraz titizim. yani birazdan birazcık fazla"

evimin geneli koyu renklerden oluşuyordu. başka birşey bekleyende gerizekalıdır zaten.

-"geçin oturun" dedim ve koltukları gösterdim. oturduklarında,

-"eren çay mı kahve mi?"

-"kahve"

-"bilemedin çay" mikasa ve armin koca bir kahkaha patlattı.

-"KDKGKCKSMRKGKXKSDK BU CİDDEN İYİDİ"

-"WORKOEFLCOOECKZKLCMSK İLK DEFA ESPRİ YAPMANA MI ŞAŞIRSAM LSKRFKJS GÜLSEM Mİ BİLEMEDİM EORKFKDKFKDK

mutfağa gidip üç bardak kahve bir bardak çay yapıp içeri girdim. kahveleri onlara uzatıp çayı ben aldım.

-"daichi o nasıl tutuş" bardağın içme kısmından tutardım ve garip karşılamaları normaldi.

-"neden öyle tutuyorsun?" dedi eren.

-"bir kere bardağın kulpu kırılmıştı. sonra alışkanlık oldu böyle tutmak."

-"lan çok mantıklı" eren bardakların ikisini alıp mutfağa yöneldi. bende diğer ikisini aldım ve gidip tezgaha koydum.

-"sudan geçir sen ben makineye koyayım."

-"tamam" deyip suyu açtı. ben deterjanı çıkarıp.

-"ha bu arada bundan da biraz sık daha temiz oluyor" dediğimde bana doğru döndü ve bir anda dudaklarımız birleşti.

•••••••••••••

E YAZAR EBENİN AMI AMA

ŞURADA MİNİCİK BİR YILDIZ VAR ALLAH'INI SEVEN BASSIN

↓↓↓↓

◤𝙢𝙤𝙩𝙝𝙚𝙧 𝙙𝙖𝙪𝙜𝙝𝙩𝙚𝙧'𝙨◢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin