Sekiz gün kadar bir sürenin ardından yeniden buluştuk!
Sizden benim için çok özel bir istekte bulunacağım. Rica etsem bu satırda bana kurgunun ve karakterlerin size neler hissettirdiğini, kurguyu neden okuduğunuzu anlatır mısınız? Herkesin farklı hikayesi vardır elbet, sizden buraya kalanı merak ediyorum.
Bölüm umarım kendini size sevdirebilir, keyifli okumalar!
—
red thread of fate.
(kaderin kırmızı ipliği.)Yaşananlar izini bırakır, bilirsin. Hatıralar deftere adını altın harflerle kazır, silemezsin. Lakin sen de farkındasın, hüzün gemilerimiz de bir gün limanından ayrılır. Denizler yahut okyanuslar, seni sen yapan tüm acıyı senden alır. O gemiler kasırga veya fırtınalarda; gömülür gider, anıları unutturur.
Ben senin başına gelen neredeyse her şeyim. Geçmişte, bugünde, gelecekte: Sana bir yürek adamış iblis, içine gözünü karartıp ruhunu çürüten her duyguyu yerin dibine sürükleyen girdap, döktüğün her yaşı sahiplenen okyanusum. Sen ölmeyi çok diledin ya, seni ben o yoldan alıkoydum. Çekinmedim, canına elimi uzattım. Ve şimdi cüret ediyorum, yüreğine yüreğimi katıyorum.
Sahne arkasında ben, köşe bucak kaçmaya yer aradığın o günahkarım. Hesaplarında olmadan bir sandalye çektim ruhuna, baş ucunda ayaklarımı uzatıyorum. Senin lügatınca sebepsiz girdim duvar ardında ışığı arayan esir duygularına, sorsan bana ölüme on kala... Düşünsem dahi cevabım, içime kor alev düşse bile sınırlarına çıplak ayak basmaktan geri duramam bundan sonrasında.
"Şerefsizsin sen! Kızı ne ara bu hale getirdin oğlum?" Son olanların ardından Roséanne yüzüme bakmadan spor salonundan çıkınca istemeye istemeye ayı oynatıyormuşuz gibi bizi izleyen çocukların yanına oturmuştum. Üslubumu bozmak istemiyordum ama sikecektim gerçekten! Tam da bana güvenmiş ve bana alışmışken, şimdi aynadaki yüzüne bile bakamadığına emindim.
"Hepsi sizin yüzünüzden oldu orospu çocukları, ne işiniz vardı sizin burada amına koyayım!"
Soğukkanlı olduğumdan mıdır yoksa annemden huy aldığımdan mıdır bilmiyordum fakat kolay kolay ani çıkışlarda bulunmazdım. Altısı da yüzüme uzun uzun baktıktan sonra aynı anda sanki bana kafayı yedirtmeye ant içmişler gibi kahkaha atmaya başlamışlardı.
"Demek kızı son anda tavlayamadığın için sinirlendin ha?" Jungkook'un muzip, olaylardan asla geri kalmayacak tavrıyla tüm sakinliğimi bozup üzerine atladım. "Tavlamak ne it, öylesine birinden mi bahsediyoruz? Seni sikerim Jungkook-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tears killed her | vrosé
FanfictionOkyanuslar seni sayıklar. Çünkü okyanuslar kaybeden ve kaybettiğini sananların gözyaşlarını da içine saklar. Öyle bir karmaşa götürüyor ki orayı, zihin kadar karanlık dibinde ölüm var. Ve ben tüm o yaygara arasında; sen ölmek istediğinde kırık düşün...