Başlangıç

7.3K 45 2
                                    

Herkese selamlar. Bu hikayeyi yazarken gerçekçi olmaya ve yazım yanlışı olmamasına dikkat edeceğim. Arada kaçabilir o kadarını dert etmezsiniz. Başlayalım.

Kendimi bildim bileli fetişist biriyim. Emin olun bu konuyu sizden çok çok fazla araştırdım. Her zaman ayaklara karşı tutkum olmuştur ancak bu konuyu utancımdan dolayı kimseye açıklayamamıştım. Ablam var ve 2 kardeşiz. İsmim Ali. Kalıplı bir yapım var sayılır. Fetiş olayını hiçbir zaman yaşamadım. Açıkçası yalamak dışında abartıya gidecek bir olay yaşamak istemiyorum. Köle olmaya hiç hevesli değildim. Annem işten geldiğinde genelde masaj yapardım ama tabiki buna cinsel gözle bakmıyor insan annen sonuçta. Ablam ise anneme masaj yaparken genelde canı çektiği için yaptırırdı. Yoksa onunda işi olmaz fazla. Okulda lise 3 e gidiyorum. Bir anadolu lisesi. Bayan hocalardan bazıları genç ve güzel olunca gözler otomatik olarak ayaklara kayıyor. Birde spor tarzı ayakkabı giydiklerinde benim için karşı konulamaz hale geliyor. O ders benim için cennet gibi oluyor. Lise 3 e geçtiğimiz sene okuldan emekli olan birkaç tane hoca vardı. Onların yerine gelen hocaların çoğu bayandı ve güzellerdi. Dediğim gibi direk olarak ayaklara kitlendi gözlerim. 2 sinde spor 1 inde topuklu ayakkabı vardı gelen hocaların. Bir tanesi beni yakaladı ancak birşey demedi. İlk günden başına bela almak istemedi belkide. O kadarını bilemeyeceğim. İlk derse girdiğimizde beni yakalayan hocamız sınıfa girdi. Sınıftaki herkesi süzdü. Sıra bana geldi. Göz göze geldik ve bana bakarken gözlerini kıstı. Kendini tanıttı. Fizik öğretmeniymiş ve ismi Filiz'miş. Bana tekrar döndü ve ders çıkışı kendisiyle gelmemi istedi. Muhtemelen direk sormaz herhalde tek seferde anlaşılabilecek birşey değil kesinlikle. Belki giydiği ayakkabı çok hoşuma gitti? Kafamda bin tane soru gezerken "tabii ki hocam" diyebildim. Güzel dedi ve dersine başladı. Ben gene arada ayaklarına bakıyordum. Öylelikle ders bitti. Sınıfta ayaklanıp hocayı beklemeye başladım. "Öğretmenler odasına götür bunları beni bekle. Bir telefonla konuşup geleceğim hemen" diyip elime çantasını ve poşetini verdi. Götürdüm. Masanın üstüne malzemeleri koydum ve kapının kenarında hocayı beklemeye başladım. Çok geçmedi 3 4 dakika sonra hoca geldi. Nedenini bilmiyorum ama gereksiz bir heyecan vardı üstümde. Konuşmaya başladı.

-Sınıftakilerin duymaması için seni buraya çağırdım. Benim sınıftaki gözüm kulağım sen olucaksın bir nevi ajan gibi. Her hareketi bilmek istiyorum sınıftaki. Eğer bir süre sonra yapmamaya başladığını hissedersem senin için hiç iyi olmaz. Dedi.

-Tamamdır hocam bana güvenebilirsiniz. Dedim ve odadan çıktım.

O gün okulda tamamen ne yapmam gerektiği düşüncesiyle geçti. Kağıt kalem kullanamazdım çünkü eğer bir yerde yakalanırsam bütün yazılanlar orada olacaktı. Bende sadece ufak bir not defteri alıp sadece anahtar kelimeleri yazmaya karar verdim. Bunu hocaya söylediğimde memnuniyetle karşılamıştı.

Okul bitti ilk günün yorgunluğu ile kendimi yatağa attım. Hafiften uyuklamaya başlarken ablam girdi odaya.
- ne yaptın nasıl geçti ilk gün?
-aynı abla her zamanki gibiydi. Tanışma kaynaşma falan. Sen ne yaptın?
-benimkide seninki gibiydi aynı.
-tamam abla ben yatacağım biraz. Rahatsız etme lütfen.
-tamam hadi iyi uykular. Dedi ve gitti.


Evet ilk bölüm olduğu için biraz kısa tuttum. Fazla aksiyon olmadığı için uzun tutmak mantıksızdı zaten. Sonraki bölüm 800 küsür kelime olur muhtemelen. Bu bölüm 450 oldu. Fikirlerinizi belirtmenizi isterim ancak "bu bunun kölesi olsun her şeyi yaptırsın" tarzı değil de "böyle yaparsan daha iyi olur" tarzı yorumları dikkate alacağım bilginiz olsun. Birkaç güne yeni bölümü atarım.

Ayak masajı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin