Louis kollarını Harry'nin boynuna sarıp yüzlerinin daha çok yaklaşmasını sağladı. Kısık sesli müzikle birlikte hafifçe sağa sola sallanıyorlardı. Harry onun belindeki ellerini sıkılaştırarak kendisine bastırdı onu. Loş ışıkta hafif hareketlerle dans etmeye devam ettiler.
"Bu en sevdiğim doğum günüm oldu." diye mırıldandı gözlerini kapatarak. Uzun boylu olan gülümseyip burnuyla onun burnunu dürttü.
"Henüz bitmiş sayılmaz. Daha bir saat var doğum gününün bitmesine. Gecenin sonunda daha çok seveceksin." Louis gözlerini büyük bir parlama eşliğinde aralayıp onun yanağını okşadı.
"Sabırsızlanıyorum." dudakları arasında kalan bir parmaklık mesafeyi kapatıp dudaklarını onun dudaklarıyla birleştirdi. Bir eliyle Harry'nin ensesindeki saçlarını okşarken diğerini saçlarının arasına geçirip daha çok çekti kendine. Harry'nin en çok etkilendiği şeylerden biriydi bu. Louis ne zaman parmaklarını onun saçlarına geçirse Harry hemen etkisi altına giriyordu.
Dudakları birbiri üzerinde hareket ederken Harry'nin dili Louis'nin diliyle buluşmak üzere harekete geçmişti. Elleri kalçasını bulup sıktığında Louis'den derin bir inleme kazandı. Louis onun üst dudağını çekiştirerek ıslak bir sesle ayırdı dudaklarını. "Sabrımı daha çok zorluyorsun."
"Daha fazla zorlamayacağım. Yatak odamıza git, hemen geliyorum." diyerek kısa bir öpücük bıraktı dudaklarına. Louis onu dinleyerek yatak odasına gitti. Yatak örtüleri değiştirilmişti. İçeride hoş bir lavanta kokusu vardı. Kokunun komodinin üzerindeki tütsüden geldiğini anlayınca güldü. Louis bu tarz şeylerden pek hoşlanmasa da Harry seviyordu. Oda çeşitli yerlere konulmuş mumlarla aydınlanıyordu. "Yatağa neden geçmedin bebeğim?"
Kulağının arkasında hissettiği sıcak nefesle alt dudağını dişledi. "Odayı incelemekle meşguldüm." diye mırıldandı. Harry'nin eli önce karnına oradan da Louis'nin pantolonunun beline ve pantolonunun içine doğru süzüldü. Louis tekrar alt dudağını dişleri arasına alıp ona yaslandı.
"Daha fazla meşgul etme kendini." deyip elinin altındaki aleti kavradı. Louis inlememek için kendini kasmaya başlamıştı. Başını arkaya çevirip onun dudaklarına uzandı. Harry sadece küçük bir temas etmesini sağlayıp geri çekildi. Louis boşluğa düşüp afallamış ifadesiyle ona baktı. "Yatağa geç bebeğim." Sertçe yutkunarak onun isteğini yerine getirdi.
Yatakta biraz geriye kayıp Harry'ye yer açtı. Harry elindeki kadehten büyük bir yudum alarak ona yaklaştı. Dizini yatağa bastırıp Louis'nin yüzüne eğilerek dudaklarını onun dudaklarıyla birleştirdi. Alkollü sıvı Louis'nin ağzına geçiş yaptığında dudakları birkaç santim uzaklaştı. Louis sıradaki hamleyi merakla beklerken Harry onun dudaklarından boynuna doğru akan içkiyi yalayarak tekrar Louis'nin dudaklarına kapandı.
Louis onun dilinden aldığı alkol tadıyla daha da yakınına çekip dilini emmeye başladı. Harry bu işi çok uzatmadan geri çekilerek "Sadece iç çamaşırın kalsın." dedi. Louis yine onu dinleyip tişörtünden ve pantolonundan kurtuldu. Harry'de aynı işlemi yapmıştı. Louis'yi belinden tutup kucağına çekerek penisinin üstüne oturmasını sağladı. Louis'nin elleri omzuna tutununca Harry onun belinden tutup ileri geri hareket ettirdi.
Louis inleyerek onun yardımıyla altındaki sertliğe sürtünmeye başladı. Harry'nin eli baksırından içeri girip dolgun kalçalarını yoğurmaya başladı. Bir yandan da Louis'nin göğsüne aşk ısırıkları bırakıyordu. "Harry dayanamıyorum." dediği anda sırtı yatakla buluştu.
"Biraz daha sabret bebeğim." diye mırıldanıp baksırlarını da çıkardı. İşaret parmağıyla onun deliğine masaj yaparken birbirlerinin dudaklarını emiyorlardı. Parmağını onun içine gönderip inleyerek başını yastığa bastırmasını sağladı. Parmağını hareket ettirirken Louis'nin boynundan yüzüne doğru kızarıklık yükseliyordu. Prostatına ardı ardına gelen dokunuşlarla zaten sınırda hissediyorken daha fazla dayanamayacağını fark etti. Ağlar gibi sızlanınca Harry parmağını ondan uzaklaştırdı.
