Bu kadar yolu ilerlemişken burada pes edemem. Annem ve babam boş yere ölmediler. Benim hayatta kalmam için öldüler. Ve eğer burada ölürsem boş yere öldüler demek oluyor.
Oscar elimi sıkıca tutarak bana destek vermeye çalışsa da kendisi de en az benim kadar korkuyordu.
"Neye gülüyorsun moruk?!"
Paltolu adam Tyler'a sorgulayıcı gözlerle bakmaya başladı. Tyler ise hâlâ gülüyordu.
"Kafanı yerinden söktüğümde de bakalım böyle gülebilecek misin"
Tyler aşağılayıcı ve acıyan gözlerle paltolu adama bakmaya başladı.
"Bizi öldürebileceğine o kadar inanmışsın ki, gerçekten de ölesim geldi."
Düşündüğümün aksine Tyler bizi satmamıştı. Ama böyle konuşarak onları daha da sinirlendiroyordu.
"Birkaç ahmak ve kendini bişey sanan lider. Bizler ise sillahlarla çevriliyiz. Sayı farkını da hesap edersek 26 kişiye 5 kişisiniz. Kim demiş sizi öldüremeyeceğimizi?!"
Tyler alaycı bir bakışla paltolu adama doğru bir adım attığı an bir planının olduğunu anladım. Paltolu adam Tyler'ın söyleyeceklerini dinlemek üzere beklerken bizler ise olanları izlemek ile yetindik.
"Birincisi takımındaki kimse ahmak değil.
İkincisi silahlı olmanız birşeyi değiştirmez
ve üçüncüsü 5 değil biz 6 kişiyiz."Tyler cümlesini bitirdikten sonra paltolu adam şaşırmış bir şekilde etrafında baktı.
Arkamdan gelen ses ile o tarafa döndünce silahlı askerlerden birisi kanlar içinde yere yığıldı.Hemen sonra başka biri ve başka biri daha.
Hareket etmeye fırsat kalmadan bir bir ölüyorlardı."Buda ne böyle! Silahları ateşleyin. İndirin şu herifleri!"
Paltolu adam şaşkın ve korkmuş bir şekilde etrafındaki ölen adamlarına birde bize bakıyordu.
"Emir verebilecek hiçbir askerin kalmadı"
Arkamdan gelen tehditkar sesi tanıdığım için dönüp kim olduğuna bakma gereği duymadım. Ama paltolu adamın yüz ifadesine bakılacak olursa onu gördüğüne hiç sevinmemişti.
"B-benim bu işle bir alakam yok. Bırakın da gideyim."
Yanımdan geçerek Tyler'ın yanına giden Valery ellerinde tuttuğu iki siyah katanayı sırtındaki kılıfa yerleştirdi.
Paltolu adam korkmuş bir biçimde etrafına bakıyordu. Birilerini arar gibiydi.
"Neye bakıyorsun? Yoksa başka birileri daha mı var?"
Tyler'ın sözleri benim de etrafıma bakmama neden oldu.
"H-hayır. Bu kadar adamı öldüren sadece o çocuk olamaz."
Adamın dedikleri bana da mantıklı geliyordu. Valery bu kadar hızla bu kadar çok kişiyi nasıl öldürmüştü? Üstelik adamlar silahlıyken onun ise sadece 2 tane kılıcı vardı.
Bu aklımda başka sorulara da neden olmuştu. Neden güçlerini kullanmadı da kılıçlar ile savaşmayı tercih etti? Onun gücü neydi? Bu kılıçları kullanmayı nereden öğrenmişti? Bu kılıçları nereden bulmuştu?
"Başka kimse yok merak etme. Senin ahmak dediğin yoldaşlarım sadece biraz fazla güçlüler."
"Peki şimdi beni ö-öldürecek misiniz?"
Paltolu adamın yalvarışlı bakışları ona acımama neden olmuştu.
"Buda soru mu? Tabiki de öldürücez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİT
Action"Ne düşünüyorsun?" Uzun uzun baktı yıldızlara. Belkide sadece intikam ve kötülük düşünen biri değildir içindeki küçük çocuk. "Düşünüyorum da.. Bence doğaüstü bir varlık olmak çok güzel. Ama insanlar sadece kıskançlık duygularından bizlere kin ve nef...