the night we fell apart

652 69 185
                                    

Not: The Night We Met dinleyerek yazdım, sizde dinleyerek okursanız çok memnun olurum

Satoru elindeki mavi çiçekleri daha yeni ıslatılmış toprağın üstüne nazikçe bıraktı, mezarın yanında duran kuru toprağa yavaşça çöktü.

Pantolonunun kirlenmesi gram umrunda değildi; şu anda dünyada en sevdiği kişinin yanındaydı, dünya yansa umrunda olmazdı ya.

"Ben geldim."

Satoru kısıkça mırıldandı, gözlüklerini çıkartıp yakasına astı ve bir süre mavi gözlerini ovuşturdu. "Özledin beni, değil mi?"

Bir süre sessizliği dinledi, ardından kıkırdadı. "Neyse, sen yine de beni çok özleme de. Yanına gelesim yok şu sıralar, özellikle öğrencilerim bu kadar kötü bir dönemden geçiyorken."

Bir süre daha kendi kendine kıkırdadı, büyük eliyle beyaz mezar taşını okşadı. "Başını şişirmeyeceksem neler olduğunu anlatmak istiyorum." Satoru soluklandı, dolan mavi gözlerini sanki birisi görüyormuşcasına saklama çabasına girerken yüzünü kendi dizlerine gömdü.

"Sen gittikten sonra, yani Naritoshi öldükten sonra, işler bir şekilde yoluna girdi. Nobara hâlâ kötü gerçi. Yine de ben eminim, Nobara güçlü bir kız o yüzden yakın zamanda iyi olacaktır."

Tekrar nefeslendi, bu sefer gökyüzünü andıran mavi gözlerinden iki damla yaşın akmasına engel olamadı. "O gün gördüm seni, Noritoshi senin bedeninde olmasına rağmen karşı koydun." Sesini stabil tutması git gide zorlaşmasına rağmen Satoru susmadı. "O gün çok mutluydum, belki yaşıyorsundur diye düşünmüştüm." Cümlenin sonlarına doğru sesi iyice kısıldı, bir süre kendini toplayamadı.

Susarak geçirdiği 3 dakikanın ardından avcunu bu sefer ıslak toprağa sürttü ve okşar gibi toprağı sevdi.

"Neyse sana diğerlerinden bahsedeyim biraz. Dinlemek istemiyorsan da yapacak bir şey yok, ölüler konuşamadığı için itiraz edemezsin bana. Dinlemek zorundasın yani." Satoru hafifçe kıkırdadı tırnaklarının arasına kaçan toprağı temizlerken öylece konuşmaya devam etti.

"Yuji iyi, ilk önce biraz toparlanamayacak gibi gözüktü gözüme ama sorun yok. Nobara'nın durumu git gide daha iyi oluyor ve Megumi hiç Yuji'yi yalnız bırakmıyor. Bu yüzden eminim ki en kısa sürede kendine gelecektir. Sadece, Yuji için gerçekten çok üzülüyorum çünkü Nanami gözlerinin önünde öldü." Soluklandı, Suguru'nun birkaç mezar arkasında olan siyah mezar taşına baktı. Üstünde büyük harflerle Nanami Kento yazıyordu.

"Megumi de iyi," Nanami'nin mezarına baktığı birkaç dakikanın ardından tekrar konuşmaya başladı. Suguru'nun mezarına uğramadan önce biraz Nanami'nin mezarının başında vakit geçirdiği için şimdi ne söyleyeceğini biliyormuş gibi hızlı hareket ediyordu. "Sanırım Zenin klanının başına geçecek. Kendisi böyle bir sorumluluğu kaldıracak gibi gözükmüyor ama sanırım sırf Naoya'nın başa geçmemesi için o başa geçecek."

Satoru gökyüzüne bakarak kıkırdadı. Hâlâ mavi gözlerinden ard arda damlalar akıyordu.

"Eğer Megumi Zenin klanının başına geçerse Maki'yi tekrar klana kabul edebilir."dedi kısıkça bu sefer.

Sanki mezar taşında oturan Suguru'nun ruhunu görebiliyormuş gibi direkt olarak bakışlarını mezar taşına çevirdi, sıkıntılı bir nefes verdi. "Maki de iyi aslında. Yüzünde koca bir yara var ve bazı organları hasar gördü ama Ieiri hergün onu kontrol ediyor. Yüzünde iz kalacak olsa bile birgün tamamen iyileşeceğinden eminim."

Ardından sanki bir şey hatırlamış gibi kahkaha attı. "Maki diyor ki; Yüzümdeki yara iyileşmezse iyi olur. En azından Nobara'nın yüzündeki yara da iyileşmezse kendini yalnız hissetmez."

graveyard • satosugu oneshotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin