"Hakkımda hep duyduğun kız, o benim. Jennie"
~Jennie Kim
Yazardan
(Yıllar önce)
Jennie, ağlayan ikizinin gözyaşlarını sildi. Küçük kız babasının ölümünden çok etkilenmişti. Ama ağlamamaya çalışıyordu. Kardeşi Jisoo'yu sakinleştirmeye çalışıyordu.
Jennie, mezar başında ağlayan kardeşinin ellerinden tuttu ve gözlerinin içine baktı.
"Söz veriyorum, babamıza bunu yapanı bulacağız," dedi.
Daha altı yaşında olmasına rağmen o kadar güçlüydü ki...
Jisoo kardeşine sarıldı.
"Bulacağız,"Jisoo
"Nerede bu kız ya of," diye söylendi Rosè.
Okulun ilk günüydü ve Ariana bizi bu yabancı yerde bizi tek başımıza bırakmıştı.
"Biz girsek mi acaba? Ders zili de çaldı," diye bir öneride bulundu Lisa.
"Bence de girelim," diye onayladım.
"Siz gidin, Ben Ari'yi bekleyeceğim," dedi Jennie. "Ve ilk günden dikkat çekecek davranışlarda bulunmayın. Buraya geliş amacımızı aklınızdan çıkartmayın," diye tembihledi.
Haklıydı. Buraya hayatımızı karartan adamı ,babamızın katilini, bulmaya gelmiştik. İşimizi temiz yapıp Plana sadık kalmalıydık. Yıllarca bu an için çalışmıştık. Bu bizim işimizdi.
Okula girdiğimizde koridorda yürürken insanların bize bakması sinirlerimi bozmuştu.
"Ne diye bakıp duruyor bunlar?" diye bir soru attım ortaya.
"Yeniyiz diye herhalde," diye mantıklı bir cevap verdi Rosè.
Lisa ise her zaman ki gibi işi dalgaya vurup "Güzeliz diye tabi ki, bana bakıyorlardır takmayın," dedi gülerek.
"Yalnız var ya, biraz daha bakmaya devam ederlerse ben birine dalacağım" diye çıkıştı Rosè. Sarışınım fazla atarlıydı.
"Jen 'in söylediklerini unutmayın. Ilk günden olaylara karışmak yok," diye uyardım. Ardından kapıda ki "12/L" yazısını görüp gülümsedim.
"Iste burası,"dedim.
Sınıfa girdiğimizde garip bakışlar hâlâ üzerimizdeydi. Gözüme boş arka dörtlüyü kestirdikten sonra kızlara işaret ettim. Çantamı koyacağım sırada, bir tane kız çantasını oraya koydu ve "Orası dolu, tatlım," dedi.
Sınıftakiler kıkırdamaya başladı.
"Niye, çantan mı oturuyor tatlım?" Diye çıkıştı Rosè. Sabrı tükenmişti.
"Oranın sahibi var," dedi bir başka kız.
"Hah, kimmiş onlar?" Dedim sertçe.
Sorumun cevabını arkamdan gelen erkek sesi ile almıştım.
"Biziz"Jennie
Kızları sınıfa yollamıştım. Ari'yi beklemek benim için daha iyi olacaktı. Çünkü tam olarak daha sağlam bir plan yapmamıştık ve ben plansız haraket etmekten nefret ederdim. Bize bu okulu "Şapkalı" ayarlamıştı. Yetimhaneden kaçtığımız günden beri bizimleydi. Bizi o eğitmişti. Bu suç dünyasına oldukça erken atılmıştık. Şapkalı eskiden Gölge tahrikatının bir üyesiydi ve oradan kaçabilen tek kişi olmuştu.
Bu zamana kadar hep biz onun için uğraşmıştık. Şimdi sıra ondaydı.
Cebimden telefonumu çıkarıp saati kontrol ettiğim sırada kafama gelen basketbol topu yüzünden dengemi kaybedip yere düşmüştüm.
Acı ile başımı tutarken bana elini uzatan şapkalı çocuğu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School
FanfictionBabaları Gölge Tahrikatı tarafından öldürüldükten sonra yetimhaneye bırakılan ikiz kardeşler Jennie ve Jisoo, babalarının katilinden intikam almaya ant içerler. Kendileri ile aynı yetimhanede kalan Lisa ve Rosè ile tanışırlar ve birbirlerinin ailes...