2

27 4 13
                                    

Sabah küçük öpücüklerle uyandırılıyordum. Sude suratıma bir sürü öpücük kondururken hafif kıkırdadım. O da işaret parmağını dudaklarına koyarak susmamı işaret etti. Ardından hâlâ uyuyan Yasemin'i gösterdi ve sessizce konuştu.

"Bak öküz gibi uyuyor hâlâ."

Gülümsedim.

"Ben kahvaltı hazırlayayım, sen de şu salağı uyandır Sude aşkım."

Sude bana asker selamı verirken bende yataktan kalkıp lavaboya yöneldim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa geçtim. Saçımı arkadan kısa özensiz bir topuz yaptıktan sonra hızla bir şeyler hazırlamaya başladım. Klasik bir kahvaltı hazırladıktan sonra saate baktım.

07:36

Böyle giderse yetişemezdik diye düşünürken Yasemin'in çığlığını duydum.

"Boğuluyorum sandım amına koduğum!"

Odaya gittim hızla. Sonra üstü sırılsıklam olan Yasemin'e baktım. Sude belli ki onu suyla uyandırmıştı. Sude koşarak arkama saklandığında Yasemin hızla bize doğru geliyordu. Bağırdım hızla.

"Sude koş amına koyayım koş."

Evin içinde ikimizde kaçmaya başladığımızda Yasemin seri katil gibi peşimizden geliyordu.

"Öldüreceğim sizi!"

Bana döndü.

"Fikri sen verdin, o da uyguladı mı amına koyayım ya?!"

"Yemin ederim masum masum kahvaltı hazırlıyordum! Haberim bile yoktu!"

Kınayan gözlerle ikimize baktı.

"Yazık. Arkadaşım diyorum size!" 

Sude'yle kahkaha atmaya başladığımızda Yasemin'in ne kadar alıngan olduğunu unutmuştuk sanırım. Arkasını dönüp odaya giyinmek için geri döndü. Biz ise mal gibi gülmeye devam ediyorduk.

***

Oturup kahvaltı ettikten sonra Yasemin çoktan bizi affetmişti. Onlar okul üniformalarını giyerken ben sivil giyinmek zorundaydım. Zaten ilk günümdü. Okulda kızların etek giymesinin zorunlu olduğunu öğrendim. Üniforma siyah bir etek ve aynı siyahlıkta kısa kollu ve yakalı tişörtlerden oluşuyordu. Ben ise altıma siyah bir kot, üstüme de yeterince bol sütlü kahve gibi bir tişört giydim.

"Çıkalım mı kelebeğim?"

Çantamı aldım. Kitapları kızlar nasıl bilmiyorum ama halletmişlerdi.

"Çıkalım."

Şarjda olan telefonuma uzandım. Ekranı açmak istemiyordum aslında. Ama açtım.

Ayıcık kişisinden 137 cevapsız çağrı..

0534**** 1 yeni mesajınız var.

Abim. Mektubumu almış çoktan okumuştu. Onu terk ettiğimin farkındaydı. Onunla beraber herkesi.
Keşke bir şeyler daha kolay halledilseydi. Ekrana baktığım an içinde oluşan ağlama hissini yutmaya çalışıyordum. Kızlar bana dönünce hızla çıktım. Hava almak belki iyi gelirdi. Abimle konuşmaya hazır değildim.

Diğer numaranın kim olduğu umrunda bile değildi.

"Elif gel bebeğim, metroya bineceğiz."

Yasemin'in sesiyle yanlarına gittim. İlerlemeye başladığımızda bir şeyler hakkında konuşuyorlardı ama pek duymuyordum. Sude'nin kolumu tutmasıyla duraksadım.

Parçalı BulutluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin