- Kahvaltıdan sonra tabakları mutfağa götürmek için masadan kalktım. Tom salonun köşesindeki küçük kitaplıktaki gramofona bakıyordu;
T: Bu hâlâ çalışıyor mu?
Y/N: En son ne zaman kullandım hatırlamıyorum.
T: O zaman deneyelim
Y/N: Alt raftaki kutuda birkaç plak olucaktı
T: Evet buradalar
- Plaklardan birini çıkarttı ve eliyle üstündeki toz tabakasını dağıttı. Bende yanına giderek onunla birlikte incelemeye başladım.
Y/N: Onu üstüne koymalısın
T: Böyle mi?
Y/N: Evet
- İlk birkaç saniye cızırtılı sesler çıktı. Çalışmayacağını düşünmüştüm ama sonra yavaşça çalmaya başladı.
T: Çalışıyormuş
Y/N: Evet, beklemiyordum.
T: O zaman bu dansı bana lütfeder misiniz hanımefendi?
- Biraz eğilip elini uzatıp birde üstüne bunu söylediğinde çok komik olduğunu düşünmüştüm. Gülerek cevap verdim.
Y/N: Çok iyi dans edemiyorum
Y/N: Hem böyle çok komiksin Thomas
T: Kötü veya iyi olması önemli değil, ben seninle dans etmek istiyorum
T: Hem ne zamandır bana Thomas diyorsun?!
Y/N: Çok değil, 10 saniyedir
- İkimizde birbirimize bakıp güldük. Sonra "Hadi" diyerek elimi tuttu ve beni peşinden sürüklemeye başladı. Salon ve mutfağın arasındaki boş alana geldiğimizdeç tuttuğu elimi havaya kaldırdı ve diğer elinide belime yerleştirdi. Bende bir elimi omzuna koydum.
Y/N: İyi olmadığımı söylemiştim
T: Ama bende sorun olmadığını söylemiştim
T: Hem gayet iyisin
Y/N: Teşekkür ederim
- Sanki zaman durmuştu. Etrafta çalan plaktan başka hiçbir ses yoktu. O sürekli gözlerime bakarken ben bazen bakışlarımı kaçırıyordum. Bir süre sonra havada tuttuğu elimi bırakıp diğer elinide belime yerleştirdi ve beni kendine çekti. Bende iki elimi boynuna doladım. Bende karşılık verdiğimde kafasını boynuma yaslayıp sarıldı.
T: Sonsuza kadar böyle kalsam sorun olur mu?
Y/N: Hayır sorun olmaz
T: Harika
- Birkaç dakika daha öyle kaldıktan sonra kapı çaldığı için ayrılmak zorunda kaldık. Tom bana dönüp dudaklarını büzdü. Bende aynısını yaptım ve kapatmak için gramofonun yanına gittim. Ben onunla uğraşırken Tom kapıyı açmıştı. Bende yanına gittim ve açık olan kapıya baktım.
- Kafamı yukarı kaldırdığımda yıllarca değişmeyen ciddi ve duygusuz bakışlarla yeniden karşılaştım. Tüm anılar yeniden gözümün önüne geldiğinde gözlerim dolmaya başladı. Şuan burada ağlamak istemediğim için elimi yumruk haline getirip sıktım. Tom ne olduğunu anlamadığı için hem bana hemde ona bakıyordu
T: Y/N
T: İyi misin?
- Cevap vermedim sadece bakmaya devam ettim. Tüm hayak kırıklığını yaşadığım tüm acıyı anlatmaya çalıştım bakışlarımla. Ama o yine aynıydı. Her zamanki gibi ruhsuz bir şekilde beni bakışlarıyla suçluyordu. Daha fazla dayanamayarak kapıyı hızlıca tuttum ve kapatmak için ittim. Tam kapatacakken bir eliyle tuttu ve kapanmasını engelledi. ( Adı Tobey'di babası olduğu için T/F şeklinde yapıcam)
T/F: Konuşulması gerekenler var
- Cevap vermeden Tom'a döndüm. Ve "istemiyorum" anlamında başımı salladım. Bir elini omzuma koydu ve beni geri çekti. Sonra sakin bir sesle konuşmaya başladı.
T: Efendim, Y/N' nin şuan konuşmak istediğini sanmıyorum. Daha sonra gelmeniz daha iyi olucak.
T/F: Sen kimsin? Ama kim olursan ol bu konu seni ilgilendirmez
T/F: Günlerdir sana mektup gönderiyorum ve arıyorum
T/F: Ama birkere bile cevap vermedin
T/F: Senin benim çocuğum olduğuna inanamıyorum
- Gözlerimden akan yaşları silip biraz öne çıktım.
Y/N: Yıllar sonra bunu söylemek için mi geldin gerçekten?
- Kapıyı tekrar kapatmak için elimle bastırdım ama tekrar başarısız oldum.
T/F: Konuşulması gereken önemli şeyler var
Y/N: Umrumda değil
- Bir süre sessizlik oldu. Sakinleşmem için Tom kolunu etrafıma sardı.
Y/N: Eğer hemen gitmezsen polis çağıracağım
T/F: Tıpkı annen gibisin
T/F: Hiçbir işe yaramıyorsun
T/F: Bildiğin tek şey kaçmak
- Bardağı taşıran son cümleyi söylediğinde kendimi çok savunmasız hissettim. Söylediklerinin hepsi bir bıçak gibi kalbime saplanmıştı. Dolan gözlerimle tekrar onun gözlerine baktım. Sonra kapıyı hızlı bir şekilde çarparak kapattım. Çok yüksek bir ses çıkmıştı.
- Ne geçmişi ne de hıçkırıklarımı daha fazla tutabildim. Ağlamaya başladığımda Tom iki kolunuda etrafıma sardı.
T: Her şey geçecek Y/N
T: Ben burdayım
- Birkaç dakika sonra nefes alış verişlerim düzeldiğinde geri çekildim. O bana bakıyordu ama ben yere bakmaya devam ettim. Elini yanağıma koydu ve ıslanan yüzümü sildi.
T: Daha iyi misin?
Y/N: Uyumak istiyorum
- Cevap vermesini beklemeden yanından ayrıldım ve merdivenlere doğru ilerlemeye başladım. Kendimi çok kötü hissediyordum. Ve biraz başım dönüyordu. Hızlı nefes alıp vermekten olabileceğini düşündüm.
- Ama birden daha da fazla olduğunda dengemi kaybettim. Hiçbir şey hissetmemiştim. Sadece son defa Tom'un sesini duymuştum.
~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• o p h e l i a • Dream With Tom Holland •
Fanfic🌃💫 ~"do you know? I fell in love with you again today..." ~" Heaven help a fool who falls in love..."