Ondan önce ben...
Ondan önce ben mutsuzdum:
Hani sevdiği kimse kalmamış hayal ettiği mesleği yapmayan yanlız ve sevilmeyen karakteri olan bir insan düşünün işte o benim.
Yani ben öyle düşünüyorum
Yaptığım meslek çok sıkıcı ilk zamanlarımda arkadaş edinmek istedim ama iş arkadaşlarım" soğuk kana susamış katiller gibiler. Belki de bu davranışları bana özeldir kim bilir?
Onlara her sabah günaydın ve sıcak bir gülümseme armağan etmekten yoruldum! Yine de pes etmeyeceğim onları bir şekilde kazanmalıyım ve aramızda kasın ama bende keçi inadı vardır.😇
İşe gitmek için arabamı çalıştırdım hava buz gibi olduğundan hemen klimayı açtım yolda durdum ve kahve aldım.
İşe gitmeye hazırımmmm.
İle gelmiştim ne çabuk geldim diye kendi kendimi yerken arabadan indim ofisime gittiğimde soğuk katillerden biri sanki avını beklermişcesine kolumu tutup beni patronun odasına götürdü.
-Otur.
Dedi patronum ama ben bu adamı hiç sevmiyordum çünkü bu aslında bizim gerçek patronumuzun oğlu ve hiç babasına benzemiyor. Babası öldükten sonra görevi devraldı.
Gösterdiği yere oturdum( kurbanlık koyun gibi)
-Babam vasiyetinde senden çok bahsetmiş ve sana miras bırakmış dediğini duymuş gibiyim ama yine de sormalıyım.
- Ne!
-Duydun işte.
- ama nassaıılll yada neden?
-bilmiyorum bunu da bana senin söylemeni umuyorum dedi imalı bir şekilde bana bakarken.Çok sinirlenmiştim nasıl bana böyle birşey söyler ve nasıl böyle birşey ima edebilir diye düşünürken.. elindeki bardağı sertçe masaya koydu ve bana
-Babamı nasıl kandırdın bilmiyorum ama onun bu son isteğini yerine getiricem ve sana şirket hisselerinin%10'unu vereceğim dediğinde sanki kafamdan aşyağıya kaynar sular dökülmüşcesine kelimeler ağzımdan döküldü.
-İstifa ediyorum ve bu vasiyette yazılı olan hiçbirşeyi kabul etmiyorumm!Kapıyı çarpıp çıktım o kendini beğenmiş gerizekalıdan uzaklaşmak istercesine arabama atladım ve saatlerce araba sürdüm saatler sanki su gibi akmıştı ve karanlık bir ormanın ortadında kanet olasıca benzinimin bitmesiyle birlikte arabanın içinde mahsur kaldım. Telefonum çekmiyordu bendeki de ne cesaretse ormanın içinde bir elimde telefon bir elimde sopayla yürüyordum o anda ileride bir ışık gözüme çarptı.
Yerde birşey kanlar içinde yatıyordu ama ne olduğunu bilmiyordum yanında ışığın sahibi garip bir nesne yerde hasar görmüş bir şekilde duruyordu. Çok fazla tereddüt etsemde uzun zaman önce hayali şeyleri hayatımdan çıkarmıştım ( bilim kurgu yaratıklarını)
ASML de okumuştum bu yüzden hemşirelik bilgilerim vardı ilk yardıma yetebilecek kadar diyebilirim.
Kanaması vardı kanayan yere üzerimden çıkardığım yelekle bastırdım ve nabzını kontrol etmeye başladım nabzı deli gibi atıyordu. Bir insana ait olamazdı tamam kabul ediyorum bu bir Uzaylı! olabilir. Fakat ben rahat bir insan olduğumdan böyle şeylerden korkmam.
Işık yayan aletden ses çıkmaya başlamasıyla nabız normale döndü yani normal bir insanın nabzı gibi atmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Science Fictionİlk başta sevmeyiz sonra onun "O" olduğunu anladığımızda hayatımız şekillenir ya...