Teen Wolf • Peter Hale

1

Çok heyecanlandım ilk bölümü yayınladığım için. Kitapta geçen kumiho efsanesi gerçekten var. Azmıç da vardı. Yani gerçekten var dediğim efsanesi var. Herkese günaydın ve iyi okumalar. 💓

Peter tabloyu Derek'in evine götürmüştü. Ne olduğunu düşünüyordu. Böyle bir şey hatırlıyordu ama ne olduğunu hatırlamıyordu.

"Ne yapıyorsun?"

Derek'in sesini duyunca gözünü tablodan ayırmadan konuştu.

"Sence?"

Derek Peter'ın baktığı şeyi görmek için ona yaklaştı. Tabloyu görünce donup kaldı.

"Onu nerden buldun?"

Sesi endişeli çıkıyordu. Çünkü bu tablonun ne olabileceğini tahmin ediyordu. Peter da Derek'in bir şeyler bildiğini anlamıştı. Arkasını döndü kaşlarını çatıp sordu.

"Ne olduğunu biliyor musun?"

Derek tabloya daha çok yaklaştı. Onu inceledi.

"Bu kumiho"

Peter kaşlarını çatıp sordu.

"Kumiho?"

Derek Peter'a döndü.

"Kumiho dokuz kuyruklu tilki"

Peter ukalaca konuştu.

"Hiç kuyruğu olmayan tilkiye dokuz kuyruklu tilki mi diyorlar?"

Güldü. Ama Derek oldukça ciddiydi.

"Devam et"

Dedi Peter Derek'e. Merak ediyordu.

"Kumiho, tabloya sıkışmış tilki. Dokuz kuyruklu tilki. Tabloya hapsedilmişlerdir. Bunlardan olduğunu bilmiyordum"

Peter tabloya yaklaştı ve elini tablonun çerçevesinde gezdirdi. Nasıl tablodan çıkarabileceklerini düşünüyordu. Tabloyu incelemeye devam ederken sordu.

"Onu nasıl çıkaracağız"

Derek onu çıkarma taraftarı değildi. Tehlikeli olduğunu düşünüyordu.

"Onu çıkarmayacağız"

Peter Derek'e döndü ve ona anlam veremiyormuş gibi baktı.

"Neden?"

"Eğer onu çıkarırsak insan vücuduna geçmek isteyecek"

"Ve..."

Derek derin bir nefes alıp konuştu.

"Ve bunun için 100 insan kalbi yemesi gerekecek"

Peter gülüp konuştu.

"Bunu sevdim"

Derek Peter'ı umursamadan yanından geçti ve tabloyu aldı. Tabloyu götürürken Peter onu durdurdu.

"Hey ne yapıyorsun"

Derek Peter'dan kurtuldu.

"Tabloyu kimsenin bulamayacağı bir yere götürüyorum"

Peter onu durdurmaya kalkıştı. Ama Derek onu kolayca bir kenara fırlattı. Peter düştüğü yerden doğruldu ama onu bir daha durdurmaya çalışmadı.

Derek bu tablonun içindeki tilkinin ne kadar tehlikeli olabileceğini biliyordu. Buna izin veremezdi. O Beacon Hills'i korumaya çalışıyordu. 100 insanın ölmesini sağlamaya değil. Ayrıca 100 insanla sınırlı kalıp kalmayacağını da bilmiyordu. O tabloyu aklına gelen en iyi yere sakladı. Kimsenin bulamayacağına emindi.

***

"Tilki saldırılarını duydun mu?"

Dedi Stiles Scott'a. Ama bu doğaüstü bir olay değildi. Tilki saldırısıydı. Yani öyle düşünüyorlardı.

"Evet çok artmış son zamanlarda"

Tilki saldırıları 27 ye çıkmıştı. Dün gece başlamıştı. Hala devam ediyordu. Genelde morglara saldırıyordu bahsedilen tilki. 6 saldırısı normal insanlaraydı. Ama çok iyi insanlar da değildi. Ölümüne kimsenin üzülmeyeceği türden insanlardı. Hepsinin kalbini yiyip bırakıyordu gerisini.

Lydia'da konuşmaya dahil oldu.

"Bazıları birden fazla kuyruğu olduğunu söylüyor"

Allison herkese bir soru yöneltti.

"Mutasyona falan mı uğramış?"

Lydia diğerlerine yaklaşıp sessizce konuştu.

"Bu konu hakkında iyi şeyler hissetmiyorum. Bence bu normal saldırı değil"

Tüm avcılar o tilkiyi avlamaya çalışıyordu. Ödül bile konuşmuştu. Ölü diri farketmiyordu. Ama onu diri de yakalasalar öldüreceklerdi.

"Bunu araştırabilirim"

Dedi Allison. Sonra Scott bir fikir sundu.

"Deaton'a gidelim. Belki bir şeyler biliyordur"

Allison masadan eşyalarını toplayıp ayağa kalktı. Gitmeden önce konuştu.

"Tamam ben araştırma yapacağım. Siz de Deaton'a gidin"

***

Derek sinirle eve girdi. Peter onun geldiğini anlayınca aşağı indi. Derek ona sinirle yaklaştı. Onu yakasından tutup duvara bastırdı. Peter gülmek istedi ama gülmedi.

"Ne yaptın?"

Peter ne yaptığını çok iyi biliyordu.

"Sadece bir tilkinin sonsuza kadar tutsak edilmesini engelledim"

Derek sinirle tısladı.

"Hayır onun öldürülmesini kolaylaştırdın"

Hır... Derek arkadan gelen sesle Peter'ı bırakıp sese döndü. Güzel dokuz kuyruklu bir tilki duruyordu karşısında. Güzel olduğu kadar da tehlikeliydi. Tüyleri parlıyordu. Canlı bir turuncuydu tüyleri. Partilerine ve kuyruğuna doğru beyaz ve siyah tüyler ekleniyordu. Ama şu an Derek'in tek dikkat ettiği şey ona gösterdiği parlak dişleriydi.

"Bizim portakal da gelmiş"

Peter böyle dediğinde tilki birkaç saniyeliğine Peter'a dönüp ona hırladı. Ama ona saldırmazdı. Peter onu hayata döndüren kişiydi ne de olsa. Kumiholar onları tablodan çıkaran kişilere sadık kalırlardı. Tabii onları çıkaran kişiler onlara sadık kaldığı sürece.

Derek pençelerini çıkardı. Aynı Kumiho'nun yaptığı gibi ona dişlerini gösterdi ve hırladı. Her ne kadar onu öldürmek istese de cinayetlere bir son vermeliydi.