28. BÖLÜM

819 81 109
                                    

Herkese merhabaa! Bir DY bölümü daha sizlerle. Hayli uzun oldu. Yazım hataları olabilir.' Sıkılmazsınız umarım. Oy ve yorumlarsa görüşlerinizi bekliyorum. Bir sonraki bölümde görüşmek üzeree. 🤍

Ramazan nasıl gidiyor? Oruç tutmaya alışabildiniz  mı? 🌄

Tüm oruçlarımızın kabul olması dileğiyle... Hepimize hayırlı ve bereketli Ramazanlar olsun. 🙏🏿

Feridun Duzagac- Kül

🌖YARİN YANAĞIMA DEĞMEDEN OLMAZ

Adnan Yaman Holding⛓

İLK AŞK YENİDEN!
Adananın önde gelen isimleri Hünkar YAMAN ve Ali Rahmet FEKELİ Seyhan yakınlarında buluşuyorlar. Aşkı hissettiren bu kareden sonra aralarındaki düşmanlığın da son bulduğunu ümit ediyoruz. Kendilerine bir ömür saadetler dileriz!

Demir okuduğu her kelime ile yerin dibine girdiğini hissediyor, tüm sayfayı kaplayan fotoğrafa baktıkça da utancından tekrar yazılara odaklıyordu gözlerini. Annesinin son iki gündür ona yaşattıklarını birde böyle taçlandırması bardağı taşıran son damla olmuştu.

Karenin siyah beyaz olması etkiyi azaltmıyordu. Tanımıştı Demir annesinin üstündeki kıyafetleri, bu fotoğrafın dün sabah çekildiğini anladı böylelikle. Hiç utanmadan o adama sarılması, onun da onca yalandan, sırdan sonra annesini sarmalaması yaraladı Demir'i. Öfkelenmesine en büyük sebep ise Yılmaz'ın holdinge gelip, gazeteyi Demir'in yüzüne çarpmasıydı.

⚡️
Şimdi annesi ve babası karşısında dikilmiş, tedirgin gözlerle Demir'den bir tepki bekliyorlardı. Dün akşam annesine söylediği sözlerin pişmanlığını yaşarken, şimdi daha ağırları dökülecekti Demir'in dilinden.

"Ben bütün gece uyumadım. Dedim ki, acaba anneme çok mu ağır konuştum. Sorguladım sabaha kadar kendimi. O adama da haksızlık mı ediyorum diye içimde bir yerde, bir sızı kovaladı durdu beni." dedi bariz belli olan bir hayal kırıklığı ile.

"Beni bir dinlersen-"

"Ben seni dün çok dinledim. Ama anne, bana bunu da mı yaptın? Tüm Adana'nın elinde bu gazete şimdi. Yerin dibine girdim sizin yüzünüzden."

"Oğlum, yoruldum artık. Bilerek yapmış yapan, aramızı bozmak için." Hünkar'ın cevabı tatmin etmiyordu Demir'i.

"Beni rezil ettin millete! İkinizdende nefret ediyorum! Sana bağırmaya kıyamazken, sen beni ezip geçtin anne. Hiçkimsenin yakamayacağı kadar çok yaktın canımı!"

"En son isteyeceğim şey bile değil senin canını yakmak."

"Ama yaktın!" Hiç bu vaziyette görmeyi beklemiyordu ki ikisini. Bu şekilde, sarmaş dolaş bir hal hiç gelmemişti gözünün önüne. "Şerefim, onurum yerle bir oldu senin yalanların yüzünden! Herkes kocasının katiliyle aşk yaşıyor diyecek!"

Gazeteye kaçtı gözleri tekrar
"Şu haline bak! Allahım çıldıracağım! Herkes arkamızdan konuşuyordur şimdi."

"Konuşur, konuşur susarlar."

"Peki ya ben? Ben nasıl yaşacağım bu bildiklerimle? Nasıl bakarım milletin yüzüne?"

"Annem. Demir'im-" Oğluna sarılmak için yaklaştı ama Demir kendini geri çekildi.

"Yaklaşma! Neden? Niye bana bedel ödetiyorsunuz? Niye?" Çalışma masasının üzerinde ne varsa, bir çırpıda yeri boyladı."Daha önce söyleseydin keşke. O adama söyleyemiyorsan bana söyleseydin. Niye beni bu kadar büyük bir nefretle büyüttün?"

DİĞER YARIM 「DY」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin