XXX

7.2K 695 142
                                    

# Ne Jüpiter - Gökyüzüm Siyah Olsa Da

Selamm!

An itibarıyla 30 bölümü devirdik ve daha kitaba başlayalı bir ay bile olmadı xldmpdmdp

~

İlk şoku atlattığımda dudaklarımdan yalnızca onun ismi döküldü. O da bu boğucu sessizliğin içinde yokluğa karıştı.

Yanına diz çöktüğüm Emir'e telaşla "Bebeğim, duyuyor musun beni?" diye sorarken bununla eş zamanlı olarak nabzını kontrol ettim.

Normal seyrinde atan nabzıyla rahatlamayla karışık bir nefes vererek cam kırıklarının vücuduna kesik açıp açmadığını kontrol ettim. Kolunu çizen birkaç küçük cam parçası dışında ciddi bir yara almadığını görünce acil müdahale etmem gereken bir şey olmadığından emin oldum. Ardından aceleyle ambulansı aradım.

Adresi de verip kapattıktan sonra bakışlarımı tekrar ona çevirince ilk gördüğüm anki gibi, tekrar içim parçalandı. Kimsesi yoktu ki onun. Kalbim onunkine bağlı olmasa ben de gelmezdim ve merak edilmeyi en çok o hak etmesine rağmen kimse onu merak etmezdi ki...

İlk yardım bilmediğim, ve ilk yardım yapılana kadar hastaya müdahale edilmemesi gerektiğini bildiğim için parmak ucumla elinin üzerine dokunmakla yetindim.

Gözlerim dolu dolu bir şekilde küçük bedenini izlerken elimden hiçbir şey gelmiyor oluşu canımı yakıyordu.

Parmak uçlarımla saçlarına dokunduğunda gözlerim kapandı. Şu an sakin kalmalıydım. Soğukkanlı olmalıydım.

Bilincinin açık olmadığını bilmeme rağmen kendimi tutamayıp "İyisin değil mi bir tanem?" diye sordum. Ardından "Yerden kaldırmamam gerekmese burada böylece, boş ve işe yaramaz bir şekilde oturmazdım, yemin ederim. Ama düştüğün zaman vücuduna bir zarar geldiyse bu eylemim sana daha çok zarar verebilir." diyerek onu yerde, buz gibi zeminde yatar hâlde bırakışımın nedenini, duymayacağını çok iyi bilmeme rağmen açıkladım.

Onun ne kadar uzun süredir burada bu şekilde yatıyor olduğunu bile bilmiyor oluşum nefesimi kesiyordu. Belki de ilk düştüğünde baygın değildi ve çaresiz bir şekilde yardım beklemişti.

Bu düşünceler beni tam da insanların söylediği gibi delirmişim gibi hissettirmeye başladığı sırada kulağıma dolan ambulans sireni sesi kendime gelmemi sağladı.

Koşarak kapıya çıkıp yerimi belli ettikten sonra hızlı adımlarla Emir'in yanına geri döndüm.

Arkamdan gelen paramediklere "Ne zaman bayıldı bilmiyorum, geldiğimde bu şekilde yatıyordu. On dakikadır da başında bekliyorum." diyerek kısa ve öz bir bilgilendirme yapıp onlara işlerini yapabilmeleri için yer açmak amacıyla geri çekildim.

Onlar Emir'e boyunluk takıp sarsmadan ve yavaş bir şekilde cam kırıklarının üzerine koydukları sedyeye yerleştirirken, üçüncü bir kişinin dengeyi bozacağını bildiğim için içim içimi yediği hâlde yardım teklif etmedim.

Emir'i yavaş hareketlerle evden çıkarttıklarında hızlı bir şekilde odasına girip elime geçen bir hırkasını ve telefonunu aldım. Ardından koşarak peşlerinden gittim.

Hırka çabuk hastalanan bedeni için, telefon ise ona kendimi gösteremeyeceğimi bildiğim için hastanede uyanınca güvensiz hissetmemesi içindi.

Ambulansa Emir'le beraber binip acil müdahale gerektirecek bir durum olmadığından sakin olan paramediğe "Elini tutsam ona zarar verir mi?" diye sordum. 'Hayır.' dercesine kafa sallayınca hiç beklemeden minik eline uzandım.

Teniyle temas eden tenim alev almaya başlarken şu an heyecanlanmanın, olan aşkımın depreşmesinin sırası olmadığını bildiğim halde kendime engel olamadım. Kalbim hızlandı, hızlandı ve hızlandı...

"İyi olacaksın Emir. Bana güven, olur mu güzelim?"

Bir erkeğin başka bir erkeğe 'güzelim' diye hitap etmesini garip bulan kadın şu an tek problem buymuş gibi şaşkınlıkla bana bakmaya başlayınca onu umursamadan gözlerimin önündeki, yorgun olduğunu anlayabileceğim ama bu hâliyle bile güzelliğinden hiçbir şey kaybetmeyen Emir'i izlemeye devam ettim.

Hastanenin önüne geldiğimizde kolunu oynatmamak için elini kaldırmayıp ben ona doğru eğildim ve pürüzsüz teninin üzerine minik bir öpücük kondurdum.

Arka kapı açılırken hızlı bir şekilde aşağı inip onu indirmelerini bekledim.

Hastaneden içeri sokulan Emir'in peşinden ayrılmayıp alındığı odanın önüne kadar adım adım takip ettim.

İçeri giremeyeceğimi bildiğim için hiç teklif bile yapmadan, sadece sorumluluk bilinciyle dik durmasını sağlayabildiğim bedenimi, onun odaya alınıp sorumluluğun doktorlara geçmesiyle sert bir şekilde yere bıraktım.

Sırtımı duvara yaslayıp tıpkı bir hafta öncesinde onun beni izlerken yaptığı gibi dizlerimi kendime doğru çekip kafamı dizime yasladım. Dolu gözlerimi yaşların süzülmemesi için kırpmamaya çalışıp derin nefesler alarak sakin kalmak için çabaladım.

Zihnimden geçen tonlarca düşünce arasına karışan bir kadın sesiyle kendime geldim.

"Beyefendi hastanın kaydını yapmamız gerekiyor."

Dişlerimi sıkarak kendimi güçlü olmaya zorladım. Ayağa kalkıp onun peşinden gideceğim sırada aklıma gelen ayrıntıyla hafifçe dudağımı dişledim.

"Hanımefendi, kimliğini almayı unuttum. Ama hemen arkadaşını arayıp getirteceğim, yarım saat bekletsem sorun olur mu?"

Görevli anlayışla başını salladığında bu kez yere değil, banka oturarak cebimden onun telefonunu çıkarttım.

Açılan kilit ekranında gördüğüm duvar kağıdıyla yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. Annesiyle beraber çekildiği bir fotoğrafı vardı. Burada o kadar küçük, o kadar tatlıydı ki, saatlerce bu fotoğrafı seyretsem bile asla sıkılmazdım.

Ekranı kaydırdığımda karşıma çıkan şifre ekranı kısa bir duraksama bile yaşatmadı bana. Zira şifresinin 'simay' olduğunu adım kadar iyi biliyordum.

Direkt olarak açılan ekranda gördüğüm duvar kağıdı, hâlâ şifre olarak onun adını kullanıyor oluşuna bile kafa yormamı engelleyerek donakalmama neden oldu. Elimi hızlanan kalbimin üzerine götürdüm.

Kalp ritmimin kolay kolay durgunlaşmayacağını bildiğimden dolayı fazla çabalamayıp, duvar kağıdına koymuş olduğu mesajımı bir kez daha, ilkine nazaran daha sakin bir şekilde okudum.

Sanırım ben sana; kahverenginin en güzel tonuna sahip kocaman gözlerinden, o küçük dudaklarını yalnızca oynatmanla bile hatrı sayılır derecede içeri göçen gamzelerine kadar aşık oldum.

-Bölüm Sonu-

Emiir :"

Emir'e aşık olduğumu söylemiş miydim? Söylemişimdir muhtemelen ama bir kez daha söylüyorum, Emir'e aşığım :")

Bölümü yanlışlıkla iki bin kelime yazınca ikiye böldüm. Düzenlemeye üşenmezsem eğer ikinci part da gelir bu gece. Şimdilik görüşürüz^^

🔗|13.04.21|🔗

Kesik İzleri || Texting [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin