Chaeyoung'un üstünü örterek dudaklarımı alnına bastırıp bir öpücük bıraktım ardından yavaşça odadan çıktım. Basamaklardan tek tek inip salona giriş yaptım. Kendimi bir koltuğa atarak gözlerimi tavana diktim ve sadece düşündüm.
Ona söylemeli miydim? Elbette bilmeliydi. Gerçekten bilmeli miydi? Aklım o kadar çok dolu ki, ne yapsam yanlış olacak gibi hissediyordum. Telefonumun çalmasıyla koltuktan doğrulup sehpa'nın üzerinde çalan telefonumu elime aldım. Kimin aradığına bakarak açtım. "Bu saatte hayırdır?" derin bir nefes alarak karşı taraftan ses gelmesini bekledim. "Merak ettim sizi arayayım dedim. İyi yapmışım değil mi?" alayca gülerek dudaklarımı yaladım.
"Cidden bunu mu merak ediyorsun?" biraz durarak gözlerimi tavandan çektim. "Aramız iyi, düzelttim." derin bir oh çekerek rahatlamıştı. Hangi ara bu kadar yakın olup ona bunları anlatıyordum bilmiyorum ama içimde de tutarsam kendimi yiyip bitirirdim. "Ne zaman söyleyeceksin?" o konuyu açması afallamama sebep olmuştu. Söyleyebilecek miydim o bile belli değildi.
"Bilmiyorum."
Sesimin boğuk çıkmasına engel olamamıştım. Eun Mi'de susunca araya garip bir sessizlik girdi. Yerimden kalkarak merdivenlere yöneldim. "Yarın konuşuruz daha fazla ayakta kalma ve uyu." odaya geldiğimde kapının önünde durdum. "Tamam sen de dikkat et kendine ve iyi ol." gülümseyerek başımı salladım. Sanki görecekte sallıyorsun..
Telefonu kapatarak, kapıyı açtım. Yatağa ilerleyerek telefonu komidinin üzerine bıraktım.
Kendi tarafıma geçerek yatağın içine girdim. Kollarımı Chaeyoung'un beline sararak onu kendime çektim. Bu sayede çabucak ısına bilmiştim. Kokusu burnumu doldururken hafif mırıltılar çıkarmıştım. Kokusu başımı döndürmüştü. Mayışarak gözlerim usulca kapandı.
❦
Saate baktığımda çok fazla vaktimiz kalmamıştı. Chaeyoung son elbiseyi denediğinde gözüm yüzünde ki, gülümsemeye takılı kalmıştı. Gülünce çok daha güzel oluyordu. Başımı iki yana sallayarak kendime geldim. Etrafta göz gezdirerek erkek olup olmadığına baktım. Biri görür benimkine aşık olur sonra ben katil olurum falan hiç uğraşamam.
Ayağıya kalkıp yanına geldim, bir elimi beline dolayıp baş ve işaret parmağımla çenesini kavrayarak bana bakmasını sağladım. "Bu elbise de çok yakıştı. Hepsi sana tam oturduysa çekimde bunları giyeceksin güzelim." tebessüm ederek heyecanla dudaklarını araladı. "Ben de beğendim. Yaz koleksiyonu için de uygun." birkaç gün önce olan bütün toplantıları bugüne almıştık ve model olarak belirlediğimiz kişi Chaeyoung'tu.
Mi Hyeri ve Chanyeol olacaktı. Mi Hyeri ile iki marka birleşerek bir anlaşma yapmıştık. Chanyeol ise o iki marka'nın da sahibiydi.
Paketleri alarak ücreti ödedim. Chaeyoung'un eline kavrayarak parmaklarımızı birleştirdim. "Sence beni uygun görebilecekler mi?" sorduğu soru üzerine gülümseyerek arabaya doğru ilerledim. Bagajı açarak paketleri içine yerleştirdim. Sonrasında Chaeyoung'un kapısı açıp başımla binmesini işaret ettim. Bindikten sonra kendi yerime geçerek, kemerlerimizi bağladık.
Arabayı çalıştırıp şirket tarafına sürdüm. Hafif aralıkla cam açarak yolu izledim. "Uygun olmasaydım seni göstermezdim. Bedenin denediğimiz bütün elbiselere tam oturdu. Belinin ince olması gayet iyi." ona dönerek yanağından makas almıştım. Tekrardan yoluma bakarak sürmeye devam ettim.
"Evet ama hiç modellik yapmadım ve biraz heyecanlıyım." boşta ki elimi onun elinin üzerine koyarak sıkıca sardım. İyi olacaktık ben buna inanıyorum. Göz ucuyla ona baktığımda beni izlediğini gördüm. Tam konuşacağı sırada telefonunun zil sesi araya girmişti. Çantasından çıkarak hemen yanıt verdi. "Evet, geliyoruz." büyük bir ihtimalle Jisoo'nun aradığını düşünüyordum. En çok onunla o ilgileniyordu. "Kıyafetleri aldık merak etme Jisoo." şirkete geldiğimiz sırada telefonu kapatmıştı. Bir yere park ederek arabayı durdurmuştum. Ardından arabadan inerek Chaeyoung'un tarafına geçtim ve kapısını açtım. O inip bagajda ki paketleri alırken ben arabanın anahtarını güvenlikçiye bırakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᵞᵒᵘ ᴬʳᵉ ᴹᵃᵍᶤᶜ ↭ ᴶᶤᴿᵒˢᵉ́
Fanfictionİlk bakışta ona tutulmuştum. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Gözleri, dudakları, saçları ve gülümsemesi.. O gözleri kısılana kadar gülümsemesi beni benden almıştı.