Keyifli okumalar.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın!
Bir gün önce;
Genç adam telefonuna gelen çağrıyı cevapladı." Merhaba Marcus." Dante'nin gergin çıkan sesi ile şaşırsa da yaşlı adamın konuşmaya devam etmesini bekledi." Buraya gelmen gerekiyor." dedikten sonra kısık bir sesle ekledi." Kara."
Marcus duyduğu kelime ile arabayı durdurdu. Kara, onların arasında gizli bir koddu." Bir saat içinde oradayım." diyerek telefonu kapattı ve evin yolunu tuttu.
Genç adam trafiğin olmamasıyla çabucak eve vardı. Arabadan indikten sonra aceleci adımlarla odasına çıktı. Üzerini değiştirdikten sonra, sakin fakat hızlı adımlarla toplantı odasına girdi.
"Ne oldu Consigliere?" diye sordu Dante'ye. Masada yaklaşık olarak on beş kişilerdi. Dante ve Enzo hemen yanında otururken, sıranın devamında Capo'lar vardı.
"Kara El." dedi Dante içkisinden bir yudum almadan önce." Evin yakın bölgelerinde bulundu. James'in yaptığını düşünüyoruz." Kara El; işiniz bitti, kaleminiz kırıldı, anlamına geliyordu ve bu büyük bir tehtitti.
"Uzun zamandır sessizdi." dedi Marcus düşünceler içerisinde." Zaten bir hamle yapmasını bekliyorduk."
"Bay De Porte," dedi Capo'lardan biri." Ayrıca El'in bulunduğu yerlerde çiviye de rastladık. Bunun tesadüf olmadığını düşünüyoruz."
"James'in nerede olduğunu buldunuz mu?" dedi Marcus gözlerinden çıkan alevle.
"İngiltere'de bazı güvendiği adamları tespit ettik." dedi masanın diğer ucunda oturan Capo." Adamları takip ediyoruz fakat James'e ulaşamadık."
Marcus ağızının ucunda bir küfür savurdu." Evdeki güvenlik seviyesini en üste çıkarın." diye emretti." Benim haberim olmadan kuş bile uçmayacak."
Toplandı bir süre daha devam ettikten sonra bitti. Marcus, Capo'ların gitmesiyle Enzo ve Dante'ye döndü." Ne yapacağız?" dedi gergince.
"Diğer ailelere şimdi söylemeyelim." dedi Dante." James'in teslimatı üç gün sonra olacak. Orada onlara küçük bir sürpriz yaparız. O mu değil mi anlarız."
"Değilse başımıza bir de James'i alırız." dedi Enzo, Dante'nin söylediklerine katılmayarak." Bu riske girmeye değer mi bilmiyorum. En iyisi o kendini belli edene kadar, sessizce onu beklemek. Zamanı geldiğinde bize saldırmaya teşebbüs ederse biz onu çoktan bitirmiş olacağız."
"Tamam." dedi Marcus yavaşça." Bir süre daha bekleyelim. Eğer bunun altından da James çıkarsa, o zaman benden korksun."
********
Marcus odasına geldiğinde yorgunlukla koltuğa oturdu. Yanındaki cam masadan alığı puroyu dudakları arasına koydu ve yaktı.
James'in İngiltere'de olması onu şaşırtmıştı. Çok önemli bir olay olmadığı sürece Sicilya'dan ayrılmazdı. Marcus'un kafasını karıştıran da buydu. O gün gece kulübünde yanına gelmesi, bazı toplantılarda karşılaşmaları... Genç adam emindi ki bunların hiç biri hatta İngiltere'ye gitmesi bile tesadüf değildi. Purosunu söndürüp kenara koyduğunda başını elleri arasına aldı. Acaba bir şekilde Rose'dan haberi olmuş muydu? Bunu düşünmekten kendini alı koyamıyordu.
Rose'a bir şey olması düşünmek dahi istemeyeceği bir durumdu. Fakat konu James olunca ister istemez bunun gerçekleşebilme ihtimalini akla getiriyordu. Eğer öğrendiyse... O zaman ne yapacağını bilmiyordu.
*******
Bir gün sonra İngiltere
"Merhaba Rose."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sicilya Mafyası
Chick-LitSİCİLYA MAFYASI ismiyle yayımlanmış ilk kitaptır. (Ç)almayınız. Marcus,'' Gideceğinizi kim söyledi?'' diyerek sorusuna soruyla vevap verdi. Rose ayaklanarak ellerini masaya koydu. Şu an büyük bir krizin eşiğindeydi ve ilacı da yanında değildi.'' Be...