❇ Güzel

1K 80 108
                                    

"Hermione'den Çapulcu Haritasını aldın mı?" dedi Ron elindeki şekerlemelerden birini denerken. "Iyy, kusmuk."

Harry, ona uzattığı kutuyu alarak içinden rastgele bir şekerlemeyi ağzına attı. "Ne diyeceğim ki? Vermeye de yeltenmiyor. Limon Şekeri."

"Bu haksızlık," diye homurdandı Ron. Harry'e ikidir limon şekeri çıkıyor, kendine de kulak kiri dahil birçok kötü şey çıkmaya devam ediyordu. "Unuttuğuna eminim. Geldiğinde sor."

"Ben sormam." dedi Harry çocukça.

Ron aynı konuşmaya tekrar vardıklarını düşününce ofladı. "Yeter ama Harry. Hermione ne için Draco Malfoy'la sohbet ediyor bilmiyorum ama artık bitti. O gün sana hüngür hüngür ağladığını söyledim. Sırf bunun için geldiğinde seni pataklayacaktım."

"Sadece..." Harry devamını getiremedi.

Ron arkadaşının duraklamasının sebebini anladı. İçi sıkıntıyla doldu. "Ona söylemeliyiz."

Harry cevap vermedi. Söylemek doğru gelmiyordu ama bunun verdiği acı, ihanet ıstırabını da susturamıyordu. Ron devam etti. "Ondan bir şeyler saklıyor olmamız hiç doğru gelmiyor. Malfoy hakkında ne düşündüğünü anlatmalısın."

Harry yine cevap vermedi, düşünüyordu. O sırada odaya Seamus Finnigan girdi ve konuşmaları burada kesildi.

Hermione yatağının pikesi parmakları arasında yumak yumak olmuş halde yatağındaydı. Vakit akşam olmuştu. Yemeğe inmemişti. Genç kız Crookshanks'in ona dik dik bakmasına neden olacak kadar gözlerini kediye dikmişti.

Zihninin çarkları hızla çalışıyordu, kulak verse neredeyse çarkların birbirine vuran metalik seslerini bile duyabilecek gibiydi.

Bekliyordu.

Zihni durmadan ona yeni şeyleri gösterirken bekliyordu.

Gece olmasını bekliyordu, o zaman dışarı çıkacaktı.

Uzun geçen saatler sonrasında kızlar yatakhanesinde ışıklar kapandı. Hermione yattığı yerde, pikenin altında bir süre bekledi. Duyabildiği tek ses Chrookshank ve Ginny'nin ağır, uykulu nefesleri olduğunda haritayı yanına alarak odadan çıktı. Erkekler yatakhanesine doğru giderken temkinliydi; olası bir duruma karşı asası, boğumları bembeyaz kesilmiş elinde duruyordu.

Kapıya ulaştığında büyüyle ses çıkarmasını engelledi. Kapı aralığından kafasını uzattı. Erkeklerin derin uykuda olduğunu anlayana kadar bir süre bekledi. İçeri girdi. Seamus ve Neville gürültüyle horluyorlardı. Arkadaşları Harry ve Ron ise genç kızın sırtlarını göreceği bir şekilde yatmışlardı. Harry'nin bedeni nefes alışlarının ağırlığıyla yavaşça inip kalkıyordu.

Hepsi derin uykudaydı.

Dolaba ulaştığında aradığı şeyi neredeyse bulamayacaktı. En sonunda kumaşın dokusu teninde alışkın olduğu hissiyatı verdiğinde pelerini alıp dolabın kapağını örttü.

Arkasını döndüğünde ayakta dikili duran bir silüet görmeyi beklemiyordu. Neredeyse çığlık atacakken Ron eliyle dudaklarını kapattı. Neville horlamayı bir an kesse de hemen sonrasında devam etti.

Arkadaşının ay ışığında parlayan yeşil gözlerini görebiliyordu. Sorular.

Yine de Ron sesini çıkarmadı. Ellerini genç kızın dudaklarından çekti ve dışarı çıkmaları için işaret verdi. İkisi de dışarı çıktıklarında Ron kuşkuyla kısılmış yeşil gözlerini Hermione'ye dikti.

MudPureBlood | Draco Malfoy & Hermione GrangerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin