Evvel zamanım yıllarımı arayışında harcadığım kadın sana sesleniyorum ; yüreğimden tüten duman mı dert kokar yoksa gözlerinden akan yaş mı yürek yakar ? Belki de bu soruya düşünsem evvel bir zaman yine cevap bulamam çünkü ben hiç olmamışım o gözden akan yaşa sebep olmamış hiç sende bana acıyacak kadar edep. Sen benim içten içe dışarı sızdıran gönül yaramsın o kadar sızmışsın ki içime uyuşmuşum aklıma her gelişin yarama bir sızı beynime bir sancı yüzüme asık bir surat bırakmış.
Küsmüş aklım kalbime senden sebep,
Böyle vicdansızlık olmaz edep yahu edep !
Nasıl anlasın aklını önünde sallayan, derdini içinde taşıyanı ? Bitmiş tendeki canı sevmeler fırlamış candan önce ten sevmeler, yaşarken öldürmüşler aşkı kefene sarmadan gömmüşler sızan kokuya aldanıp aşk sanmış sevişmeyi lanet kefereler, göz harama düşmüş, gönül aşka küsmüş dert derya olmuş, kavuşmak boş eda !