Şimdinin Karanlığı: 4. KORKU

8 3 0
                                    

Medya: Amy Shark- I Said Hi

Bir şiir kulaklarımda, bir ablanın kardeşine fısıldadığı sevgi sözcükleri. Kundaktan yayılan ve bütün evi çınlatan hıçkırık sesleri, kollarımın arasında. Kardeşim, işte kollarımda. Bebek kokusu burnumda, bütün odanın en kuytusunda.

Birer kahkaha kulaklarımda, bir ablanın kardeşine saklambaç oynamayı öğrettiği kısıtlı zaman dilimi gözlerimin önünde.

Bir öğüt kulaklarımda, dedem tam karşımda oturuyor ve gözyaşlarımı siliyor. "En yakının olsaydı, ortak olmaz mıydı acına?"

En yakının olsaydı ortak olmaz mıydı acına?

O zaman anlamıştım ki, bir kalpsizden merhameti dilemek gibiydi ağladığım her şey. Sahip olmadığı hisleri araklamaya çalışmak da boşuna didinip bir hiçle parmaklık arasında kemik çürütmekti. Beni ablası olarak görmüyordu, sırdaşı, arkadaşı, her şeyi olurdum. Ama ablası olamazdım.

Zamanın üzerime devrildiği ilk anlardan biriydi, küçük bir kız çocuğunun acısı boyunu aşmıştı ve zihnini delmişti. Acının ellerinde büyük bir hançer, kendinden kaçan kız çocuğu sıkışmış ve titriyor.

Gökçil'in gözleri gözlerimin önünde canlandı, berrak bakışları bedenimin içerisinde bir hortuma yol açtı.

Oturduğum yerden kalktım ve bu garip odanın içerisinden çıkmaya niyet ettim. Gözlerimi kamaştıran mor ışık, locadan indiğimde daha da parlaktı. Geniş boşluğun iki tarafında da masalar duvarla bütünleşmişti, sağ tarafımda bir grup kızın masanın üzerindeki toza eğildiğini gördüm. Kokain çekiyorlardı... Dehşete düşmeme vakit kalmadan sol tarafımdaki gürültüyle yerimden sıçradım. Baygın gözleriyle etrafı süzen bir genç koltukta oturuyordu, karşısında bir kız ve onun yanında da masanın üzerindeki bütün içkileri devirmiş bir erkek duruyordu. Gürültüyle kahkaha atıyorlar, şişelere uzanıyorlardı. Kahrolmuş bilinçleri, kendilerine lanet etmelerine yol yapıyordu. Kaderin kalemi, içkinin buğusuna mürekkep damlatamazdı.

Adım attığımda, ayağımın altındaki fark edemediğim şeyle birlikle savruldum. Birkaç adım ötemde duran barda varlığını sürdüren Matem, hızla yerinden atılmıştı fakat ben çoktan dizlerimin üzerindeydim. Avcum tozlu zeminde tahriş olmuştu, dizlerim ağrıyla kasılmıştı.

Matem'in iri bedeninin önümde diz çöktüğünü göz ucuyla görmüştüm ama dikkatim etrafımızdaki durulmuş kalabalıktaydı. Matem buranın sahibi, güzel yüzü bu pisliğin gözdesi miydi?

Koluma parmaklarını dolayıp beni kaldırdığında ona karşı koymamıştım, dalgınlıkla ayağıma takılan şeye baktığımda onun bir şırınga olduğunu gördüm. Gözlerim şaşkınlıkla açıldığında, bunun anlamsız ve daha hiçbir şey olduğunu biliyordum.

Nefesini tenimde, dudaklarını kulağımda hissettim. Bedenlerimiz arasında bir adım, gözlerim ve yüzüm şırıngada takılıydı. "Damardan eroin alıyorlar," dediğinde beni doğrulamıştı.

Yüzüne döndüm, dar mesafeden bayık bakışlarını yakaladım. Parmakları kolumda hükmünü sürdürüyordu.

"Daha kötü şeyler de yapıyorlar," dedim hayretle. Doğrulanmayı ya da yalanlanmayı bekliyordum. Gözleri yüzümde dolaştı, bakışlarında yumuşaklık seziyordum. Diğer elini boşta kalan bileğime çıkardı, parmakları gevşekti.

DUMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin