"Ellerim daima ellerinde, kalbim daima kalbinde Mr. Han"
Driver Kim kocacığımıza yeni karılar/kocalar bulduk!
Her bölüm 1 karakterle Driver Kim'i shipliyoruz(bölümler biribirnden bağımsızdır her bölümde farklı hikayemsi şey vardır)
İronidir ciddiye...
Jumin sabah alarmın nalet sesiyle gözlerini araladı. Gördüğü rüyanın etkisiyle gözlerini ovaladı. Başı çatlıyordu ve gördüğü rüya kafasını karıştırmıştı (rüyasında gördüğü şeyi alta koyuyorum muck)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rüyasında Driver Kim'i çok farklı görmüştü. O... her zamankinden seksiydi...Jumin'in karnında anlamsız kelebekler uçuşmaya başladığını hissetti.
İşe gitmek için hazırlandı ve Driver Kim'in yanına, yani arabaya doru yürümeye başladı. Ama bu sefer arabaya binerken kalbinin çok hızlı atmaya başladı yanaklarına kanın pompalandığını hissediyordu.
"Günaydın Mr. Han."
Jumin gözlerini kaçırarak "günaydın" diye mırıldandı.
"Bugün çok garip görünüyorsunuz Mr. Han, işe gitmek istediğinize emin misiniz?"
Driver Kim arabayı sahil kenarına sürdü, arabayı en güzel yere parketti, Jumin'in kapısını nazik bir şekilde açtı ve gülümsedi.
Sabahın erken saatleri olduğu için sahilde kimse yoktu. Etrafta kuşların cıvıltıları duyuluyordu ve ortam çok romantikti...
Arabanın bagajından şarap çıkarıp jumine uzattı
İlk önce Jumin içti ve Driver Kim'e uzattı... dolaylı yoldan öpüşmüşlerdi ve bu ikisinide heyecanlandırmıştı.
Driver Kim konuşmaya başladı.
"Dün geceyi hatırlıyor musunuz?"
"Eee şey çok bişey hatırlamıyorum." diye mırıldandı Jumin
"Hmmmm güzel..."
Jumin bu duruma anlam verememişti, niye böyle bir soru sormuştu ki? bi anda öksürmeye başladı ve o kadar çok öksürdü ki nefes alamamaya başlamıştı.
"İyi misiniz Mr. Han?"
"Eee biraz grip olmuşum." diyerek gözlerini kaçırdı Jumin.
"Durun, arabada battaniye olcaktı hemen getiriyorum" diyerek arabaya koşmaya başladı. o kadar ponçik koşuyordu ki, Jumin elini yanağına koymuş bir şekilde at gibi koşan Driver Kim'i izliyordu...
Battaniyeyi alıp banka geçti ve Jumin'in üzerini örttü. Driver Kim ondan uzak durmaya çalışıyordu ama engel olamıyordu... bir anda Jumin kafasını Driver Kim'in omzuna koydu. Driver Kim'in gözleri şok içinde açıldı ve ardından yüzünde sıcak bir gülümseme oluştu.
Driver Kim hemen arabaya binip arabayı hastaneye doğru sürmeye başladı. Acil servise doğru ilerlemeye başladılar, arabadan indiler ve o an garip bir şey oldu... Jumin Driver Kim'in elini tuttu, birbirlerine baktılar ve gülümsediler.
Sıra aldılar ve doktorun yanına gittiler.
Bazı testler yapıldıktan sonra el ele doktorun yanına doğru ilerlediler.
İkisininde yüzünde aptal bir tebessüm vardı.
Doktor tahlil sonuçlarına baktığında gözleri şaşkınlıkla açıldı ve yutkundu ardından konuşmaya başladı:
"B-bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama... bir bebek bekliyorsunuz..."
Driver Kim ve Jumin aynı anda "NEE?!" diye bağırdı ve gözleri kesişti... Driver Kim'in gözleri dolmuştu...
Artık bi bebekleri olacaktı.
"B-bu ne ara ve nasıl oldu?" diye mırıldandı jumin.
"Dün gece çok fazla kırmızı şarap içmiştiniz efendim ve..." dedi Driver Kim ama devamını getiremedi, boğazı düğümlenmişti adeta...
"İstiyorsanız Mr. Han bu bebeği aldırabilir-"
"HAYIR! Ben bu bebeği doğuracağım, sen de benim kocam olacaksın!"
İkisi de mutlulukla gülümsedi... bir aileye olmuşlardı. Driver Kim Jumin'in elini tuttu ve konuşmaya başladı.
"Ellerim her zaman ellerind, kalbim her zaman kalbinde..."
