Kulüp odasındaki buluşmadan sonra Junmyeon onun numarasını alarak gruplarına eklemişti. Baekhyun daha önce hiçbir konuşma grubunda bulunmamıştı, sınıf grupları hariç. Sınıfa döndüğünde ilk yaptığı şey ders başlamadan önce Chanyeol'ün profiline bakmak olmuştu. Fakat tıklayınca fotoğraf olmadığını görerek hayal kırıklığına uğramıştı.
Dersteyken gruba bir mesaj geldi. Yollayan kişi Junmyeon'du.
"Baekhyun," yazmıştı. "Taehyung'un çıkışta etüde kalıp kalmadığını bilmiyoruz bu yüzden onunla okul bitmeden önce konuşmalısın."
"Çıkışta çantanı kulüp odasında bırakıp benimle gelebilirsin. Ya da istersen odada bekleyebilirsin." yazmıştı Chanyeol.
"Yavaş ol Chanyeol, motor sürmüyorsun." -Sehun.
"Yakında sürülen kişi kendisi olacak." -Kyungsoo.
"Sonraki teneffüs onunla konuşuruz." yanıtını yazdı ve Chanyeol'ün kibarlığını, arkadaş canlılığını flörte yormamaya çalıştı ama diğerleri buna izin vermiyordu. Daha bir gündür tanışıyorlardı. "Ama bir gün bile birinden hoşlanıp daha iyi tanımak için- dersi dinle aptal!" Düşünceleri bir türlü onu rahat bırakmıyordu.
Dersten sonra sınıftan çıktı. Kyungsoo, Taehyung'un karşı sınıfındaydı, yani 2-6'daydı. Konuya nasıl gireceğini düşünürken içinde bir korku büyüyordu. Tanımadığı birinden laf almak gibi bir şeyi daha önce hiç denememişti.
Okuldaki sınıfların iki kapısı vardı. Bir tanesi sınıfın önüne, öğretmen kürsüsüne açılıyordu diğeri ise sıraların arkasına, öğrenci dolaplarının bulunduğu kısma açılıyordu. Baekhyun, 2-6 sınıfına arka kapıdan girdiğinde Taehyung'un kendi dolabı önünde durduğunu ve bir zarfa baktığını gördü. Kapıda duran Baekhyun, bunun bir para zarfı olduğunu o mesafeden anlamıştı ama içinde gerçekten para olup olmadığından görmeden emin olamazdı. Sınıftan bir öğrenci ansızın önünde belirerek "Birine mi bakıyordun?" dedi.
"Taehyung'u arıyordum." dedi. Adını duyan çocuk zarfı dolabına koyarak aceleyle kapağını kapadı. Baekhyun'u gördüğünde kaşlarını çattı. Taehyung'a el sallayarak yanına gittiğinde ilk dediği şey "Naber?" oldu.
Sorusuna "Ne oldu?" sorusuyla karşılık verdi Taehyung. "Biraz konuşabilir miyiz?" Sınıfın meraklı gözleri onları izliyordu. "Özel." dedi Baekhyun o meraklı gözlerin duyabileceği sesle. Arkasını döndü, Taehyung'un onu takip edeceğini umut ederek. Çocuk onu gerçekten takip etti.
Koridora çıkıp 2-6 sınıfından biraz uzaklaştılar. "Evet?" dedi Taehyung, öteki durduğunda. "Boyacı'yı duydun mu?" diye konuya girdi Baekhyun. "Okulun etrafında dolaşıp öğrencilerin paralarını çalan bir yan kesici. Sonra da onlara mürekkep atıyor."
"Duydum."
"Benim de paramı çalıp bana mürekkep attı."
"Bunun benimle ilgisi nedir?"
"O sen misin?" dedi Baekhyun. Taehyung bu suçlama karşısında bariz bir şaşkınlığa kapılmıştı. "Bunu düşünmene sebep olan nedir peki?"
"Sana sabah zorbalık yapan çocuklar da onun saldırısına uğramış çünkü." dedi Baekhyun. "Hah," dedi Taehyung. "Onlar bunu kesinlikle hak ediyor. Eğer ben olsaydım tabii ki onlara saldırırdım, hatta bir kez değil."
"Sanki biraz şüpheli bir cümle kurdun." dedi Baekhyun.
"Sen o dedektiflerle takılıyorsun değil mi? Okula yeni gelmene rağmen yanlış kişilerle takılıyorsun." dedi Taehyung. "İşiniz olmayan meselelere-"
"Bu meseleyle gayet tabii işim var çünkü sabahın köründe suratıma silah doğrultulup param çalındı. Aynı şekilde onların da." dedi Baekhyun. "Ve bunu yapmış olabilecek kişi karşımda." Sesi sakin ama sinirli çıkıyordu, biraz da tehditkar. Üçünü bir şekilde dengelemeyi başarmıştı ve şu an kendiyle gurur duyuyordu. "Ben yapmadım!" dedi Taehyung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jun's Bureau of Investigation (ChanBaek)
FanfictionBaekhyun, lisedeki ikinci senesine yeni bir okulda başlar. Sosyal ilişkilerdr berbat olan ve arkadaşlık kurmaya yanaşmayan, sadece derslerine çalışan Baekhyun'un okuldaki ilk haftası karmaşayla başlar. Önce sabahleyin birisi onun cüzdanını çalar ve...