6

890 55 329
                                    


 Medya: Louis'nin akşam yemeğine giderken giydikleri



  "Teşekkür ederim Bay Styles hayatımda yediğim en iyi kruvasanlar için ha bir de bol kahkahalı yürüyüş için" Louis parmak ucuna yükselip Harry'nin yanağını öpünce zavallı adam neredeyse heyecandan bayılacağını hissetti. 

  Birlikçe oldukça uzun bir yürüyüş yapmışlar, Harry'nin yaptığı lezzetli hamurişlerini yemişler hatta 1 2 kişinin 'çok yakışıyorsunuz' cümlelerine maruz kalmışlardı. Louis o sırada sevgili olmadıklarını anlatmaya çalışsa da Harry elibi Louis'nin beline atmış ve insanlara kibarca teşekkür etmişti. 

 Harry hala cevap vermediğini fark edince silkelenip kendine geldi " Asıl ben teşekkür ederim benimle yürüyüşe çıktığın için" 

   Louis tam el sallayıp evine doğru yürümeye başlamıştı ki Harry sonunda sabahtan beri sormak için çatladığı soruyu sorabildi "Louis yarın akşam boşsan benimle yemeğe çıkar mısın yani. Yarın akşam işten sonra yemek yiyeceğim yani doğal olarak hepimiz yemek yiyoruz değil mi sonuçta sen de akşam yemeği yiyeceksin. Çok saçmaladım değil mi?" Tek kaşını hafaya kaldırarak sorduğunda Louis sessizce kıkırdayarak kafasını salladı 

  " Benimle konuşurken neden bu kadar heyecanlanıyorsunuz ki Bay Styles?" Harry'nin buna verebileceği bir cevabı yoktu nedenini bilse bundan kurtulmak için elinden geleni yapardı. 

  Saçındaki bereyi uzun süre önce çıkarmanın verdiği rahatlıkla utangaç bir şekilde saçlarını kaşıdı " Belki de insanlar seni benim gözümden görselerdi herkes seninle konuşurken heyecanlanırdı." 

 Louis ne diyeceğini bilemedi ne denebilirdi böyle bir cümleye " Pekii nereye gideceğiz yemeğe yani ona göre giyineyim" 

 Harry bunun önemli olmadığını söylemek istese de vazgeçti " Kendini en güzel nasıl hissediyorsan öyle giyin çünkü ben de öyle yapacağım" Tam arkasını dönüp gidiyordu ki vazgeçip geri döndü "Abartmaktan korkma, unutma nasıl mutluysan öyle giyin" 

 Louis sonunda Harry'nin yanından ayrılabilmişti. Öyle heyecanlıydı ki kendi evine gitmeden önce aynı bahçe içinde bulunan Niall'ın evine gitti. 

  Kapıyı çalarken heyecandan neredeyse titriyordu Louis buna alışkın değildi. Biri için heyecanlanmak biriyle randevulaşmak ona göre değildi. O sırada daha yeni batmaya başlayan güneş yüzüne gelince sessizce bir küfür mırıldanıp kapıyı tekrar çaldı. 

  Ni sonunda kapıyı açınca Louis tek bir kelime etmeden arkadaşına sarıldı. " ne olduğunu söylemek ister misin kirpim?" Niall arkadaşının yüzünü görme fırsatı olmasa da gergin olduğunu titremesinden anlıyordu.

  " İstemiyorum Nii. Birinin bana değer vermesini benimle zaman geçirmesini istemiyorum. Çünkü sonunda ben buna alışınca siktir olup gidecek biliyorum bu beni rahatsız ediyor. Nii eğer Bay Styles beni tüm bu şeylere alıştırırsa ve sonra giderse ki gidecek buna eminim bu sefer ortaokul zamanlarındaki aldatılmalarımdan daha beter olacağım. Şimdi benimle çok iyi sanki Dünyayı benim etrafımda döndürmek istiyor gibi ama sonunda dünya duracak ve ben dibe çakılacağım. Keşke hala ilkokulda olsaydık ve ben her gün gittiğimiz pastahanede ki çocuğa platonik olmaya devam etseydim. Neydi adı Eddie miydi ne kadar tatlı bir çocuktu değil mii " Niall şevkatle hala ona sarılan arkadaşının sırtını okşuyordu.

 Sonda söylediği cümleye kıkırdasa da Louis içini çekince geri çekilmek isteyince Lou izin vermeyip daha sıkı sarıldı. "Bu gün o pastahanenin önünde Harry'le bulştunuz ve aklına  8 9 yaşlarındayken takıntılı olduğun çocuk mu geldi sahiden Lou??" Bu sefer Louis gülünce Niall arkadaşını güldürdüğü için mutlu hissetti. 

Sweet CreatureHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin