Mesafe

395 55 15
                                    


Gözlerimi yavaşça açıp ışığa alışmayı denedim. Aklıma doluşan anılar ile hızla doğrulmaya çalıştım fakat yanımdaki kişi omuzlarıma bastırarak engel oldu. "Daha yeni kendine geldin bu kadar çabuk ayaklanman canını acıtabilir" geri yatağa yattım ve tavanı incelemeye başladım. 

Hakkımda söylenenler arada bir aklıma geliyordu. Büyük ihtimalle gerçekleri öğrenmişlerdi ya beni kınarlarsa diye düşünmeden edemedim. Sonuçta o kadar yıl kötüler ile yaşamıştım ve bir anda ortaya çıkmıştım dedikleri gibi casus olabilirdim hatta güçlerini kullanarak onları etkim altına bile almış olabilirdim. Güçlerimin sınırlarını ve beni gerçekten bilmiyorlardı  böyle düşünseler bile kızamazdım çünkü kim olsa aklına bunlar gelir dururdu.

Beni aralarına kabul edecekler miydi? Peki ya onlar kabul etse de ben edecek miydim? Kendimi onlardan biri olarak göremiyordum. Bu değişebilirdi fakat ne onlar tam anlamıyla bana güvenebilirlerdi ne de ben hakkımda söylenenleri sineye çekebilirdim. 

Durumumun ne kadar içler acısı olduğunun şuan farkına varıyordum. Onlara nasıl davranacağımı düşünürken bunun anlamsız olduğunu fark ettim. Önceleri her adımımı planlarken bu konuda plan yapmam çok saçma olurdu. Onları tanımıyordum ve insanlarla ilişkim iyi değildi ne yapacaklarını tahmin edemezdim. 

Tek seçeneğimin akışına bırakmak olduğunu fark edince ofladım ve kafamı yan tarafa çevirdim. Recovery Girl birkaç evrak işi ile uğraşıyordu. Ona baktığımı fark edince saati kontrol etti ve bana döndü "Şu birkaç günde kendine dikkat edeceğine söz verirsen gidebilirsin" nihayet buradan çıkabileceğimi duyduğumda sevinmiştim hızlıca başımı salladım ve söz verdiğimi dile getirdim.

Derslerin bitmesine az kalmıştı bu saatten sonra sınıfa girmem çok saçma olurdu ve kendimi daha hazır hissetmiyordum. Yavaş adımlarla yurda doğru yürümeye başladım. Dün yaşananlar tekrar zihnime dolarken düşünmemek için elimden geleni yapıyordum. Yurda vardığımda dolaptan aldıklarım ile kendime yiyecek bir şeyler hazırladım ve odama doğru çıktım. Odamın dağıldığından emindim dua edelim de tahmin ettiğim kadar kötü olmasın.

Kapıyı açtığımda beni karşılayan şey kesinlikle tahmin ettiğim gibi değildi. Birileri odamı toplamış -eşyaların yerlerinin farklı olmasından anladım- ve temizlemişti. Balkon camlarım ise eskisi gibi sapasağlam duruyordu. Kim yaptıysa ona teşekkür etmek lâzımdı galiba. Teşekkürümü sonraya saklayarak kapıyı kapattım ve elimdekileri masaya bırakarak dolaba yöneldim. İçinden kıyafetlerimi ve temizlik malzemelerimi alıp banyoya gittim.

Banyodan çıktığımda daha kimse gelmemişti. Bu fırsatı değerlendirerek hızlıca odama gittim ve kapıyı kitledim. Hazırladığım yemeği yerken bir yandan da laptoptan haberlere bakıyordum. "Şehrin Kanatlı Kahramanı Hawks" gördüğüm başlık ile durup haberin ayrıntılarını okumaya başladım "Genç Kahraman Hawks yıkılmaya başlayan koca bir binadan kimseye zarar gelmeden saniyeler içinde onlarca insanı kurtarmayı başardı. Binanın neden yıkıldığı ise bilinmemekte" fotoğraflara bakarken istemsizce gülümsemiştim. Genç yaşlarda birbirinden iyi kahramanları görmek beni mutlu ediyordu.

Ben haberler arasında kaybolmuşken kapım çalındı ve arkasından adım seslenildi. Kapıyı açmamanın ayıp olacağını düşündüğümden dolayı kalktım ve kapıyı açıp karşımdaki kıza baktım. " Şey Akiyoma-san akşam yemeği yiyecektikte haber vermek istedim." Demek yemekler ortak yeniyordu. Kafamı iki yanıma salladım ve cevap verdim "Teşekkür ederim Uraraka-san fakat ben yemek yemeyeceğim. Size afiyet olsun" kapıyı ardımdan kapattım ve kitledim. Kimsenin odama izinsiz girmesini istemiyordum haklı olaraktan

Ellerimi ağzıma götürdüm ve esnedim. Bir gün boyunca uyumama rağmen hâlâ uykum vardı. Yavaşça aşağı indim ve lavobaya gittim. Dişlerimi fırçalayıp odama gidecekken ismim seslenilmişti. " Ben yatmaya gidiyorum. Size iyi eğlenceler" konuşmalarına fırsat vermeden cümlemi bitirip yukarı çıkmıştım. 

Gerçek KahramanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin