◄[SM/SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.II) | #thriller (✓)

◄ [MP:2] - BÖLÜM 10 ►

(Bilgilendirme: Jungkook'un gifidir.)

👁‍🗨: "Yürüyen bir ölüyken dirilen bir insana dönüştürüldü."

[x]

Lalisa hala şaşkınlıkla ikizler ve küçük kıza bakıyordu. "Kim onlar?"

"Ekibin üyeleri." Diye açıkladı Jimin. Rose Lalisa'ya baktı ifadesizce. O da tıpkı ikizler ve küçük kız gibi olmuştu. Duyguları ve merhameti alınmıştı.

"2 güne çıkarsın yataktan."

O sırada odanın kapısı açıldı ve içeri Jungkook girdi, kapıyı arkasından kapattıktan sonra odanın içine ilerleyip Lalisa'nın yatağının karşısında durdu. Genç kıza baktığında yutkundu.

Lalisa ona şaşırarak bakıyordu fakat...

Sanki bir yabancıya bakar gibiydi bakışları.

"Uyanmışsın." Dedi Jungkook. Jimin'e ve Rose'ye baktı. Lalisa dudaklarını araladı. "Merhaba, sanırım beni herkes tanıyor. Ancak hiçbirinizi tanımıyorum, ve bana olan yakın davranışlarınız biraz ürpertici."

Jungkook ensesini kaşıdı.

Panzehirin etkisi altında olduğu için hala geçmemiş damarları görünen ense kısmını.

"Hmm," Jungkook bir Jimin'e bir Rose'ye baktıktan sonra dudaklarını ıslattı tedirginlikle. "Onlar ekip üyeleri ve ben de-"

"Biraz terliyor gibisiniz, iyi misiniz?"

"İyiyim." Dedi Jungkook ciddi ve soğuk bir tavırla. "Düşüncen için sağol."

"Biz dışarı çıkalım." Jimin Rose'yi ve ikizlerle küçük kızı da alarak odadan çıktığında Jungkook kurumuş dudaklarını ıslatıp genç kızın yüzünü süzdü. "Sıcak geldi bir an."

Ve hala bedeninde damarlarıyla organları hareket ediyordu, o da bunu hissediyordu.

Lalisa kaşlarını kaldırıp saf bir halde kendisine baktı. "Eeeh, peki. Kimdiniz, tam tanıyamadım."

Jungkook bir an ne diyeceğini bilemedi. Gıcık olduğu ama dokunmaktan zevk aldığı yatak arkadaşı diyemezdi herhalde. Aklına bir fikir geliyordu ama, buna bir süre razı olup olmayacağını merak ediyordu.

"Takıldığın." Dedi geçiştirircesine. Lalisa şaşırdı. "Flört mü?"

"Bilmem."

"O halde sevgili?"

"Öyle mi düşünüyorsun?" Jungkook yüzüne bakarken Lalisa'yı kaybettiği anı yeniden yaşar gibi oluyordu.

İçindeki odacıkların camları çatır çutur parçalanıyordu.

"Sanırım hayat arkadaşı." Diye sordu Lalisa. Jungkook yutkunup yatağa baktı bakışlarını kaçırarak. "Sanırım."

"Tanrım, bir sevgilim olduğunu bilmek ne güzel!" Lalisa çocuksu bir sevinçle gözlerini kapatıp gülümseyerek arkasına yaslanırken birden yüzünü buruşturdu acıyla. "Aaah, boynumun tutulduğunu unutmuşum!"

Jungkook bıyık altından bir saniyeliğine gülerek yatağa oturdu kendisine bakıp. "Hm?"

Lalisa yüzünü inceledi Jungkook'un. "Vay be, cidden çok karizmatiksin!"

Jungkook ifadesizce bakıyordu ama şaşırmamış da değildi. Lalisa kaşlarını düzeltti yüzüne dokunarak. "Hatta baya yakışıklısın. Ah tanrım, beni yakışıklı birinin sevebileceği ihtimalini bile düşünmemiştim hiç. Bu çok güzel!"

Jungkook yutkundu yüzüne doğru bakarken. Lalisa utangaç bir gülümsemeyle parmaklarını parmakları arasına geçirip ellerini kenetledi. "Adını hatırlayamıyorum, özür dilersem beni affeder misin?"

"Jungkook." Dedi genç adam. Ne düşünüp ne hissediyordu bilmiyordu, ama sadece Lalisa'nın mutluluğunu zihninin kaydettiğinden emindi.

[MEZAR PARTISI: IKINCI KITAP]