- 1 Ay Sonra -
Önümdeki deftere notlar alırken bir yandan da düşünüyordum. Şu bir ayda kendimi ful gelişmeye adamıştım. Kimseyle doğru düzgün konuşmamış sabah akşam çalışmalar yapmış gücümü ilerletmeye çalışmıştım.Sınıftakiler ile çok olmasa da onlarla konuşuyordum. Meşgul olduğumu gördükleri için bir şey demiyorlardı. Onları affetmiştim. Üstünde uzun süre düşününce kim olsa aynı tepkileri verirdi diye düşünüyordum. Bu düşüncemi diğerlerine de söylemiştim.
Okuldan tanıdıklarım ile arada anlaşıp okuldan sonra çalışma yapıyordum. Olabildiğince farklı kişiler ile yapmaya özen gösteriyordum. Çünkü ne kadar farklı tarz tanırsam benim için o kadar iyi olurdu. Hatta 1B sınıfından Monoma ile bile çalışmışlığım vardı. O büyük egosunun yanında çok yetenekliydi. Fakat kafasını o kadar çok rekabete takmıştı ki başka bir şey göremiyordu. Ama neyse ki bu çalışma isteğim sayesinde B sınıfı ile azıcıkta olsa aramızdaki buzları eritmiştik. Benim bu çalışma hırsım diğerlerini de motive etmiş gibiydi.
Öğretmenlerin önerisi üstüne gidip üst sınıflarla konuşmaya ve onların deneyimlerini dinlemeye başlamıştım. Ben ne zaman üst sınıfların oraya gitmeye kalksam Midoriya elinde defteriyle gelip benimle beraber duyduklarını not alıyordu. Geçen günlerde cesaretimi toplayıp notlarını incelemek istediğimi belirttiğimde önce çok şaşırmış sonra da tüm notlarını benimle paylaşmış ve üstüne konuşmuştuk. Onun sayesinde kahramanlar hakkında daha çok bilgiye sahip oluyordum ve ben de bunu karşılıksız bırakmak istemediğim için çalışma yaptığım kişilerde gözlemlediklerimi ona anlatıyordum.
Fakat bu süreçte beni en çok zorlayan şey Bakugo olmuştu. Onunla da çalışma yapmak istemiştim fakat başta reddetmişti. Daha sonra galiba diğerleriyle olan çalışmalarımı duymuş olacak ki "Hey ucube hadi dövüşelim de sana dersini vereyim" diyerek istediğini belirtmişti. Aslında dışarıdan bakan sadece beni dövmek isteyeceğini düşünürdü fakat öyle değildi.
Uzun uğraşlar sonucu onun kişiliğini çözmeye başlamıştım. İsteklerini ve duygularını çok net dışarı vuramıyordu. Tek yansıttığı şey öfkesiydi fakat ben biraz da güçlerim yardımıyla onun hislerini çözebilmekye başlamıştım. Gerçi kendisi bu durumdan nefret ediyor ve sürekli beni öldürmekle tehdit ediyordu.
"Hey Yurisa gel hadi yemek yiyeceğiz." Duyduğum ses ile ayağa kalktım ve salonun yolunu tuttum. 'Arkadaşların ile konuşup onları affettiğini söylemelisin.' Anna nın dedikleri ile şaşırmıştım. Fakat onu destekleyen başka bir ses daha duydum 'Onlarla mecburiyetten konuştuğunu düşünüyorlar ve senden çekiniyorlar' böyle olduğunu fark etmemiştim. Düşüncelerimin etkisiyle koşarak aşağı indim. Herkes yavaş yavaş masaya oturmaya başlamıştı. Benim koşarak geldiğimi görenler şaşırıp etrafa bakmaya başlamıştı. Galiba bir şey olduğunu düşünmüşlerdi.
Gözlerimin hafif dolmasıyla kimse görmesin diye koşup yakınımdaki ilk kişiye sarıldım. Herkes bize şaşkınca bakarken Mina sarılmama karşılık verememişti. Ona fırsat tanımadan ayrıldım ve önce kızlara sarılmaya başladım. Kızlar bittiğinde kocaman gülümseyip bu sefer de erkeklere göz gezdirdim. Karşılaştığım kişi ile sırıtıp onun yanında gitmeye başladım. Ne yapacağımı anlamış olacak ki bağırmaya başlamıştı bile "Bana bak ucube eğer yaklaşırsan seni pataklarım" onu dinlemeden yanımda duran Mina ya döndüm ve kulağına aklımdaki şeyi fısıldadım. Önce gözleri irileşmiş sonra da kafasını hızlıca sallayarak yanındaki kızların elini tutmuştu. Diğerleri ne yaptığımızı anlamaya çalışırken ben koşarak Kirishima ve Todoroki 'nin elini tutmuştum. "Sınıf Kucaklaşması" diye bağırarak Bakugo nun üstüne doğru atladım ve sarıldım. Kirishima da bana ayak uydurup yaptığımı yapmıştı.
Mina ve diğerlerinin de yardımıyla hepimiz birbirimize sarılmıştık. Bu durumdan memnun olmayanlar var mıydı ? Evet, peki umrumda mıydı? Hayır.
"SİZİ GERİZEKALILAR ÇEKİLİN LAN. HEPİNİZİ ÖLDÜRECEĞİM." Bakugo patlama yapmaya çalışsa da yanımda getirdim iki kalkan sayesinde işe yaramıyordu. Evet Kirishima ve Todoroki 'yi yanıma almamın nedeni Bakugo patlama yapsa dahi onlara zarar gelmeyecek olmasıydı.
En sonunda kahkahalar eşliğinde ayrılmıştık. Bakugo kendine sarılan o ikisine bağırırken bende gülüp duruyordum. Kapının önünden gelen öksürük sesi ile durup oraya baktım. Sensei şaşkınlıkla bize bakıyordu yanında duran All Might ile beraber. Hızla toparlanmaya çalışırken ayağımın birine takılması yüzünden yeri boylamıştım. Benim yüzümden birkaç kişi daha düşerken domino taşları gibi hepimiz yere yığılmıştık. All Might bu halimize kahkahalar ile gülerken ben çoktan utançtan yerin dibine girmiştim bile.
Birkaç dakika sonrasında nihayet hepimiz kendimize gelmiş ve koltuklara oturmuştuk. Açıklama istercesine bize bakan Sensei ile boğazımı temizledim ve ayağa kalktım "Sensei biliyorsunuz ki son bir aydır hepimiz çalışmalara kafayı takmış durumdaydık. Ben ise yaşanan olay yüzünden sınıftan uzak düşmüştüm. Tanıdığım birkaç kişi bu durumu açıklayınca farkına vardım aramızdaki soğukluğun. Aşağı indiğimde dayanamadım ve kızlara sarılmaya başladım sonra da aklıma gelen fikirle herkesi toplayıp -çoğu zorlaydı bunun için sizden özür dilerim- sınıf kucaklaşması yaptık. Şuan farkına vardım galiba biraz gaza gelmişim" cümlelerimi ardı ardına dizerken sınıftakilerden özür dilemiş ve konuşmamı yan tarafımdaki ruhlara bakarak sonlandırmıştım.
All Might sözü devralıp "Bu haliniz beni çok mutlu etti genç kahramanlar. Unutmayın ki kahramanlık sadece insanları korumakla ya da kötüleri yenmekle olmaz. Yeri geldiğinde diğer kahramanlarla da iyi anlaşabilmek ve dost olabilmek gereklidir. Sizler geleceğin kahramanı olarak aranızda düşmanlık yerine arkadaşlık olması çok umut verici" dedi. Sensei ise bir şey söylemeyip All Might ile beraber çıkmıştı.
Birden olan bu davranışıma anlam veremiyordum. Ben böyle biri miydim? Daha önce her tarafimdan soğukluk aktığını düşünürdüm. Fakat bugün yaptığım bu şey beni daha çok ben gibi hissettirmişti. "Akiyoma-san bizi affettin değil mi ?" Duyduğum sesle şaşkınlıkla kafamı kaldırdım. "Ben size küsmemiştim ki Jirou-san. Sadece biraz kırılmıştım. Şey ben sizlerden özür dilerim. Bunca zaman size soğuk davrandığım ve sadece antrenman yapmak istediğimde konuştuğum için" kafamı yere eğerek bitirmiştim cümlelerimi. Sınıftakiler önemli olmadığını söyleyerek sofraya geçmeye başlamıştı.
Bol kahkahalı bir yemek sonrası odalara dağılmıştık. Ben ise uyuyamayacağımı bildiğim için bahçeye çıkmıştım. Bir ağacın dibine oturup yıldızları izlerken bana yaklaşan Bakugoyu görmüştüm. Gelip yanıma oturduğunda şaşırarak ona dönüp bakmaya başladım. "Kötülerin elinden nasıl kurtuldun?" Duyduğum soru ile anılara dalmıştım bile.
Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım "İlk başlarda kahramanların beni kurtarmasını bekliyordum. Daha sonra bunun saçma olduğunu fark edip plan yapmaya başladım. Ruhların yardımıyla her şeyi halletmiştim. O gün yani kaçtığım gün çoğu kötü karargahta yoktu. Eğer orada daha fazla kişi olsaydı veya onları şaşırtmayı başaramasaydım ölürdüm. O gün kurtulmama rağmen rahat bir nefes dahi alamadım. Her anımda acaba şu köşeden biri çıkıp beni o cehenneme geri götürecek mi diye düşünmekten yoruldum. Fakat sorun değil çünkü biliyorum eğer ben oradan kaçmasaydım çok fazla insana zarar verecektim. Hey bakma bana öyle isteğimle değil onların zoruyla. Neyse sana iyi geceler Bakugo "
~İlâhi bakış açısı~
Kız oturduğu yerden kalkıp yurda doğru yürüdü, anlattıkları ile düşüncelere dalmış 3 genci fark etmeden.~~~
Bugün Bnha 'nin filmlerini izledim ve acayip gaza geldim o yüzden biran önce aksiyon sahneleri yazmam lazım.Her zamanki gibi sağlıcakla kalın
Plus Ultra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Kahraman
FanfictionHerkes hayatının bir döneminde kendisini kurtaracak kahramana ihtiyaç duyar. Ama çoğu zaman kendi kahramanımız olabileceğimizi gözümüzden kaçırırız. Ben kendimi dipsiz bir kuyudan kurtarmıştım. Sırada içindeki gücün farkında olmayanları kurtarmak v...