◄[Ⓧ]► X-WATT 2: Dağılış® | #f-action (✓)

⊗ [X-WATT: 2] - BÖLÜM 72 ⊗

[GIRIŞ]

Benjamin önden bahçeye girdiğinde Jungkook da peşinden ilerledi ve kapı önüne geldiler. Benjamin zile bastığı vakit kapı açıldı, ve onları 56-57 yaşlarında olan bir hanımefendi karşıladı. Benjamin'i gördüğünde gözleri dolan genç gözüken ama yaşı ilerlemiş kadın, ellerini ağzına kapatarak duygulandı. "Aman tanrım, benim küçük Pet'im gelmiş..."

Jungkook yandan Benjamin'e baktı. Yüzünde tebessümle halasına sarılıyordu. "Hoşbuldum hala."

"Aman tanrım, cidden, sen buraya ne zaman geldin?" Jungkook'a kaydı gözü daha sonra. "Hoşgeldin evladım."

Jungkook tebessüm edip başıyla selam verirken kadın onları içeri davet etti. İkisi de eve girdiler. Kapıyı kapattıktan sonra peşlerinden oturma odasına giren kadın, yüzündeki tatlı gülümsemeyle koltuğa oturdu. "Geleceğinizi tahmin etmiyordum, hele Pet..."

Benjamin Jungkook'a döndü. "Halam bana küçüklükten beri pet diyor. Annemle babamı bebekken bir kazada kaybettim ve o zamandan beri bana halam baktı."

Jungkook kadına baktı. Kahve kısa dalgalı saçlarıyla ve yüzündeki hafif az çok kırışıklıklarıyla yaşı belli olsa bile zayıf fiziğiyle örtmeyi başarıyordu.

"Jeon Jungkook, trende yolculuk yapan bir hız mutantı." Benjamin açıklarken kadın şaşırdı. "Mutant mı?"

"Eeeh," Jungkook Benjamin'e baktı. Benjamin fısıldadı. "Ona Bayan Prann diyebilirsin."

"Bayan Prann, gücüm hız üzerine. Sadece buradaki herkes hız gücüne sahip olduğu için görünmüyor."

"Kullanamıyor." Dedi Benjamin kıkırdayarak. Jungkook gıcık kapar bir ifadeyle şakacıktan baktı. Bayan Prann gülümsedi. "Ben hız gücüne sahip değilim ancak Benjamin bir icat tasarladı ve birden hızlandık." Dedi gülerek. Jungkook ve Benjamin de güldüler.

"Mutant derken ne demek istedin Benjamin? O bir insan değil mi?" Diye sordu bu defa Bayan Prann.

"Hayır, Xavier kolejinden bir mutant. Mutasyonlu, benim gibi."

Jungkook şaşırarak başını çevirdi Benjamin'e. "Senin gibi derken?"

Bayan Prann bir anlığına Benjamin'le bakıştı mahçupça. "Eh, o da kendince bir şeyler yapabiliyor."

"Neler yapabiliyorsun?"

Benjamin düşündü. Ardından ayağa kalkıp üst kata çıkacakken Jungkook'a baktı. "Gelmek ister misin?"

Jungkook ayağa kalkıp peşinden ilerledi ve üst kata çıktılar. Benjamin odasına girince Jungkook da girdi ve inceledi.

Etraf dağılmış kağıtlar, çizim, notlar ve elbette ki kitaplarla doluydu ayrıca aşırı dağınıktı. Basket topu ve minik bir pota bile vardı. Kırmızı bir dolabı vardı Benjamin'in. Üzerine karakalemle çizdiği bir kızın resmini bantlayarak asmıştı. Jungkook merakla çizime baktı.

Sarı kahküllü saçlarını at kuyruğu yapmış, gözlük takmış, sade bir tişört üzerine 2000'lerden kalma bir ince örgü bolero giymiş bir genç kızın portresiydi. Kameraya doğru gülümsüyordu.