Ve bir vapur durdu bir gün kalbimin limanında.
Elinde bavulun yerine ''can kırıklarım''
İçinde sana dair ne varsa,
Martılara simit atar gibi, fırlattın da gittin.Aslında hepimiz yalnızız şu hayatta.
Ipıssız rüzgârların koynunda, kimsenin bilmediği bir salıncakta sallanıyoruz.
Seninle ben, lades kemiğini bile parçalara ayıran iki deliyiz,
Çünkü ''aklımda'' diyecek kadar bile aklımda değilsin aslında. Kalbimdesin.
Çünkü seninleyken hiç aklımı kullanamadım ben, yüreğim ele verdi beni her konuda.Ben ki sana tutkun, yağmurlara âşık maviye çalan bir kızdım.
Sen ki bilinmez, kayıp adaların koyunda...
Sen ki ateşten saçlarını, siyah gecelere savuran...
Sen ki bana uzak...
Artık bir yalnızım kalabalıkta,
Artık bir boşluksun uzaya inat.Sensizliğin ve senle gelen sessizliğin o uğultulu konçertosu var şimdi kulağımda.
Sanki gitmek için yıkanmışsın dalgalarda,
Sen ki en basit problemlerde takılan adam,
Ayaklarına prangalar bağlasak çözeceksin gitmek uğruna.Ve aslında hepimiz yalnızız şu hayatta.
Ipıssız rüzgârların koynunda, kimsenin bilmediği bir salıncakta sallanıyoruz.
Ey kirpiklerine kâğıt kâğıt kaderi yazdığım adam,
Seninle ben, mecnunun ağıtlarını anlatan
Ve leylaya hiç söylenmeyen bir aşkla
Birbirimize deliyiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can kırıkları
Chick-LitBunlar ayağıma batan cam kırıkları değil, kalbime batan can kırıkları...