Mutlu Son -F-

216 16 0
                                    

MARINETTE

Restorandan çıktıktan sonra deniz kenarında yürümek istediğim için adımlarımızı sahile doğru yönelttik. Restoran zaten deniz kıyasındaydı ve bu harika geceye deniz kıyısında yürüyüşü eklemezsem olmaz diye düşündüm.

Dalgalar sakin bir şekilde kıyıya vuruyor ve tekrar denize dönüyorlardı, rüzgar hafifçe esiyor ve tatlı bir serinlik bırakıyordu. Elbisem (medyada) yere değiyordu. Adrien'ın elini bırakıp ayakkabılarımı çıkarttım. Diğer elimle ayakkabılarımı ve elbisemin ucunu tutarken tekrar Adrien'ın elini kavradım.
Gülümseyerek bana bakıyordu. Şu anda hissettiğim mutluluğu kelimelerle anlatmak yetmezdi.

Kumları hissederek yürümek çok hoştu. Ayaklarıma bakarak ilerliyordum.

Beklemediğim bir anda Adrien'ın beni kucağına alması ile ayakkabılarım elimden düştü ve kendimi denizde buldum.

Yüzmeyi kısmen bildiğimden düşmemek için Adrien'ın boynunu sıkıca tutuyordum.
Adrien bu halimi gülerek izliyordu.

- Neden gülüyorsun yaa? Sudan korkuyor olamaz mıyım?

- Olabilirsin, bir şey demiyorum. Sadece...

- Sadece ne?

- Sadece çok tatlısın.

Utanarak başımı omzuna gömdüm. Bir şekilde beni utandırmayı başarıyordu. Yanaklarım domatese dönüşmeye başlamıştı bile.

Adrien bacaklarımı serbest bıraktı (neyseki ayaklarım yere değiyordu) ve elini çeneme koyup gözlerine bakmamı sağladı.
Dudağıma minik bir öpücük kondurup eline aldığı suyu yanaklarıma sürdü.

- Birileri kızardı ne?

Resmen benle oyun oynuyordu ama ben de ona oyun oynayabilirdim.
Omuzlarından bastırdım ve bedeninin tamamını suya soktum. Bunu beklemiyor olacak ki şaşkın bir yüz ifadesi ile denizi boyladı.

- Bunu sen istedin Adrien Agreste.
Ellerimi göğsümde birleştirip diğer tarafa dönerken söylendim.

- Demek öyle Marinette Dupain-Cheng.
Bana su sıçratmaya başlayan Adrien'a aynı şekilde karşılık verdim.

Adrien'in kıyafetleri ve saçı zaten ıslaktı ama şimdi ben de tepeden tırnağa sırılsıklamdım.

Adrien'a ölümcül bakışlarımı yollarken o, sadece bana gülüyordu.

- Hadi ama Marinette sadece biraz ıslandık o kadar.

- Biraz mı? Şu halimize bak.
Karşımda sırıtan Adrien'a daha fazla ciddi kalamayarak son cümlemi söylerke ben de gülmeye başladım.

Adrien'ı suyun içinde bırakarak kıyıya doğru yürüdüm. Kendimi yere attığımda Adrien'da çoktan yanıma gelmiş olduğunu gördüm. Kolunu omzuma attı ve beni kendine doğru çekti, ben de kollarımı beline dolayıp kafamı göğsüne gömdüm.

Dalgalar ayaklarımıza kadar ulaşıyor sonra tekrar denize dönüyorlardı. Adrien konuşana dek dalgaların dansını izledim.

Sence de şu süper kahramanlık işi aşırı havalı değil mi?

- Ne gibi?

- Mesela süper kötülerle savaşmak, insanlara yardım etmek, umutların tükendiğinde belirmek falan. Ayrıca süper güçlere sahip olmak da güzel olurdu.

- Bence tehlikeli ve zorlu. Bana kalırsa süper kötüler çok hafife alınacak gibi değiller. Sonuçta onların da güçleri oluyormuş bu da her mücadelede hayatımız tehlikeye giriyor demek.

- Her şeyin bir zor yani olmaz zaten?

Onay verircesine mırıltılar çıkardım ve gözlerimi kapadım. Şu an uyumak için şahane bir yerdeydim. Kulağıma sevgilimin  sesi ve dalga sesleri geliyordu.

Adrien'in beni evime bırakana kadar uyumama ses etmeyeceğini bildiğimden onun kolları arasında uyuyup kalmayı sorun etmedim.

Pek hatırlamasak da hikayemizin teklikeli ve hüzünlü başlangıcı olmuştu ama mutlu bitiyordu.

Mutlu son belki de en iyi iki kelimeydi ve neyseki o iki kelime bizim hikayemiz için kolaylıkla söylenebilirdi.

VEEEEE HİKAYE SONUUU

Bu kitap ilk kurgumdu ve ne çabuk bittiğini anlamış değilim. Ama yine de sonu içime sindi.

Umarım kitabı okurken keyif almışsınızdır. Sizi biraz da olsa iyi hissettirdiysem ne mutlu bana :)

Diğer kurgularda görüşmek üzere.

💜 KENDİNİZE İYİ BAKIN 💜

Bitiş = 22/04/2021


DEĞİŞME ZAMANI ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin