KANLI HAYATLAR

11 2 0
                                    

.🦋.

Ölüm elini ensesine koymuş, sıvazlıyordu. Bedeni kaskatı kesilmiş ölmeyi bekliyordu. Ölüm, elini ensesinden çektiğinde ensesine kelebek kozası koydu.
Arkasında adım sesleri duydu genç kadın. Her adım seslerinde ensesinde ki kelebek, kozasından çıkmaya başladı. Kanat çırpışı sesleri duyuldu. Ölümün yavrusu, cellatın tâ kendisi.

Jilet gibi keskin kanatlarıyla, kanını akıtıyordu. Boynunda yer edinmeye çalışan kanlar, göletlerini oluşturmuş yere damlıyordu.

Arkasında adım sesleri yankılandı. Ölümün zebanisi geliyordu. Canını alacak zebani. Zebani, genç kadına sokuldu. Elini, genç kadının belime koyup yavaş hareketler ile ensesine kelebeğin yanında durdurdu. Katil kelebek hızla çarpan kanatlarını kesti. Kanın akışı yavaşladı, ölüm sesini kesti.

Zebanin nefesi saç diplerine hayat bahşediyordu. Hayatını elinden almak istemesine rağmen. Dudaklarını boynuna sürttü. Genç kadının bedeni kontrolünü kaybetmiş gibi titremeye başladı. Zebaninin elleri, genç kadının bileklerini kelepçe gibi doladı.

Zebani acımasızca kadının bileklerini sıktı. Genç kadının bileklerinden kan sızmaya başladı. Zebaninin nefesini tekrar boynunda hissetti.

"Ben senin ölümünüm."
Nefesini tuttu genç kadın. Ölümün zebanisi, onun ölümüydü.Katil kelebek, kanatlarını tekrar daha hızlı çırpmaya başladı. Daha çok kanatmaya başlattı.

Zebani, tekrar boynuna yaklaştı ve genç kadının bileklerinin sıkıca tutan eline rağmen, ona zarar vermekten korkar gibi öptü. Öpüşü ile kaskatı kesilen bedeni gevşedi kızın. Zebani, ellerini genç kadının bileklerinden çekip beline koydu.

"Ben senin özgürlüğünüm."
Elleri, genç kadının belini sardı. Katil kelebeğin kanatları daha çok hızlandı, daha çok kanatmaya başlattı.

"Koş!"dedi Zebani. Belindeki elleri, genç kadını ileriye savurdu. Daha ne olduğunu anlayamadan ayaklarına sarmaşıklar dolanmaya başladı. Ensesinde ki katil kelebek onun omuzuna kondu. Zebani, geri geri adımlayarak kadına koşmasını emretti.

" Koş, Kan. KOŞ!."

Ayaklarını hareket ettirdi genç kadın. Birkaç kez düştü. Ayak bileklerinden yukarıya tırmanan sarmaşıklar onu geriye çekiyordu. Arkasında korkunç çığlıkları ve haykırışları duymaya başladı.

  Sarmaşıklar ve dikenleri onu yormaya başlamıştı. Bacaklarında derman çekilmeye başladı. Arkasında, rüzgarın içinde Zebani'nin sesini duydu.

"Kaçmak istiyorsan daha hızlı koş."

Koşuyordu genç kadın. Ne zaman duracağını bilmeden, nereye gideceğini bilmeden koşmaya devam ediyordu. Her yer aynıydı.
Siyah ve sisli. Arkasına baktığında kan bulaşmış ayak izleri vardı. Bir ışık huzmesi, bir kaçış yolu bulmaya umut ederek koşmaya devam ediyordu.

Beynindeki depremler benliğini yok etmeye, kalbi ise genç kadını öldürmek ister gibi boğuyordu. Gözleri kararmaya başlamışken, ışık göz kapağını delmiş, ona yol göstermişti.

Işığa doğru koşmaya başladı. Işık büyüdükçe daha da can acıtıcı oluyordu. Koşmaya devam etti. Sarmaşıkların dikenleri, ayaklarını parçalandığında durmak zorunda kaldı. Ayaklarından akan kan uçurumun kenarına yuvalanıyordu. Uçuruma baktı. Uçsuz bucaksız ve ölümcüldü. Dibi yoktu. Sadece kocaman bir boşluktu.

" Bazen karanlık daha güvenlidir." Zebani, arkasında durmuştu. Omzundaki katil kelebek uçup genç kadının ensesine, yuvasına konmuştu. Kanatlarını, genç kadının derisinin altına hapsetti. Kelebek vücudunda bir bütün haline geldi. Genç kadın omzunun üzerinden arkasına baktı. Omuzlarını düşürdü.

"Yine buldun." Bedenini Zebani'ye doğru çevirdi. Bir kaç adımlık mesafeyi kapattı. Kafasını kaldırıp zift siyahı gözlerine baktı. Zebani'nin yüzünde ölümcül gülüş peyda oldu.

" Aydınlık karanlıktan daha korkunçtur, kadın." Arkasındaki aydınlık tarafa ve içinde bulunduğunu karanlık tarafa baktı genç kadın. Devam etmesini içinde bulunduğu bu çıkmazdan kurtarmasını bekledi. Zebani, yüzünü genç kadına yaklaştırdı.

" Geçmiş peşini bırakmasını istiyorsan aydınlığa değil, karanlığı; kaçmayı değil, kurtulmayı seç."

Ensesinine hapsolan kelebek daha derine girmeye başladı. Zebani, zift siyahı gözlerini aydınlığa çevirdi.

"Karanlık senin tüm yaralarını gizler. Aydınlık ise yaralarını göstermekten asla çekinmez. Aydınlık daha acımasızdır."

Gözlerini aydınlıktan çekip genç kadının gözleriyle buluşturdu. Yavaşca yaklaşıp dudaklarını, kadının dudaklarının üstüne örttü. Yaşam enjekte etti Zebani, kadına. Yaşam verdi. Dudaklarını çekip karanlığa gömüldü. Son bir kez kadına dönerek konuştu.

" Geçmişin ağından kurtulmak istiyorsan karanlığa doğru yürümekten asla çekinme."

.🦋.

KANLI HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin